bugün

renaud garcia fons

kudsi ergüner ve orkestrası ile bir ya da iki albümde çalışmıştır.

müziği güzel, yetenekli, ufku geniş bir kontrabasçı. bu açılardan doğru enstrümanı seçtiğini düşünebiliriz. fakat bunlardan da fazla, adamın her albümünü dinlerken sanki başka memleketlerden başka kontrabasçıların albümlerini dinlediğini düşünüyor insan. yani farklı farklı çalgıların farklı farklı müzik tarzları çaldığı albümlerde bu amca asla kendini tekrarlamadan, o tarza ve çalgı tabanına uyaraktan hemen muhteşem bir uyum sağlıyor ve albüm yine bir şaheser oluyor.

müziğinde flamenko, geleneksel fransız müzikleri, bazı asya ve kuzey afrika coğrafyalarının perdesiz çalgılara has müzikleri, hepsi yer alır. çok yönlülük açısından ercümend batanay ya da yansımalar yakınında bir yerde olduğu düşünülebilir.

çok hızlı çaldığı eserler de vardır. fakat saniyede şu kadar nota yarışı gibi değil, yeterince hızlı, bazen her ne kadar artık zor algılanacak denli hızlı olsa bile, duyguyu kaybetmez. yer yer de eric clapton, erkan oğur gibi, yavaş yavaş, yerinde -ama tam olması gerektiği zamanda ve perdede- mükemmel tuşe ayarıyla çalar.

bazı açılardan benzer başka müzik adamları ise;
(bkz: rabih abou khalil)
(bkz: yansımalar)
(bkz: ercümend batanay)