bugün

gecenin şiiri

ya turgut uyar'a ya da nazım hikmet'e ait olmalıdır. çünkü gece ya yalnızlıktır ya coşku.

işte herkes yüz yüze şimdi geceyle
karşılıksız suçlamalarla avutuyor kendini
'senin aşkındır' diyor uzun iç-çekişlerle birisi
birisi 'her şey uzakta artık'
istanbul karagümrükte bir evde
belki de başka bir yerinde dünyanın
'hayır' diyor birisi ama neye
bir oyun sanrısı gidip geliyor
gidip geliyor
deniz dibinde bile terlenen bölgelerde

'ölsen ne yaparsın' diyor birisi
'her gün ne yaparsın'
tut ki avukatsın istanbul barosuna kayıtlısın
'ellerindeki ve göğsündeki çeşmeler' diyor biri
'suçsuz çıkarmıyor seni'
tut ki almanyaya bir mektup atmışsın
'ilkinde doğrusuna raslamadım ki'
diyor birisi
dışarlarda bir omcanın dibinde
bir üzüm tanesi çürüyor azar azar
gece çürüyor
'sonrası iyi olsa ne yazar'
diyor birisi

tut ki bir fransız bayrağı bulmuşsun
bleu blanc rouge
ya da bir olimpiyat meşalesi
kim barıştırır seni dünyayla
hangi sulh hukuk
hangi uyuşmazlık mahkemesi
"derin dereleri derin mi sandın"
diyor birisi radyoda

marmara ereğlisinden geliyor birisi
-güzel bir yer olsa gerek marmara ereğlisi-
geceyle başka bir kentte karşılaşınca
ne marmara kalıyor ne ereğlisi
bir caminin taşıyıcı sütunu altında
ya da bir içki-evinde
ölümle başlayacak bir yalnızlığın
tadını duyuyor ağzında
'ölüm bir kazadır' diyor birisi
ivmesi artıyor umarsızlığın
'ne ki herkesin başına gelir'

'arada bir adım sorsalar' diyor birisi
belki de öyle birini tanıyorumdur
geçmişinde cakalı ayak izleri
sonsuz denecek kadar sürekli
günden geceye geçerken şaşkın
hatta -nedense- öfkeli
'bir gemi düşlüyor da ondan' diyor birisi
'hep günden geceye kalkan'
ama nerde öyle bir gemi

'beni bir gün bir yerde bulurlar'
diyor birisi
sağında gazetesi solunda bir ağustos bahçesi
göğsünde dünyayla ilişkisi
darmadağınık saçmasapan toz gibi
'saçların kapkara gözlerin korku irisi'
herkes kendi elini tutuyor
öbürlerini bırakıp
kopkoyu bir çığlık bekleniyor karşıki evden
herkes geceyle yüz yüze şimdi.