bugün

sözlük yazarlarının rüyaları

özellikle normalde pek rüya görmeyen bünyelerin birgün garip bir şekilde hem de tamamını izlediği bir film gibi aynen hatırlayacağı şekilde gördüğü rüyalar. bu rüyalar bünye üzerinden son derece tesirli olup bir kaç gün insanın aklından çıkmayabiliyor.
çocukluğum geçtiği mahalle. bir anne bir yavru iki köpek. bunları kovalarken uzaktan bir köpek sesi gelir ve bulunduğum mevkiye 6-7 tane koca koca köpekler doluşur. çevredeki herkes kaçar. bütün insanlar evlerine çekilir ve pencerelerini kapatır. ben önce bir duvarın üstüne çıkmaya çıkmaya çalışıyorum ancak beceremeyince bu defa taştan yapılmış bu duvarın arkasına geçip bir elimde -bilenlerin bileceği- biri iki çatallı diğeri biraz genişçe iki uçlu keser, diğer elimde yarım metrelik bir sopa mevzi alıyorum. sonra sağdan soldan saldıra saldıra üşüşen bu canavarlar başta bahsettiğim yavru ve anne köpeğe tıpkı belgesellerdeki gibi saldırıyor ama ne saldırış. sonra ben cesareti topluyorum, başta hangisini atmam gerektiği noktasında tereddüt yaşasamda, keseri bu it sürüsünün üzerine fırlatıyorum. bir anda hepsi küçülüp enikleşiyor ve korkak gözlerle bakarak ortadan kayboluyorlar. sonrasında ise ortada baştaki iki köpeğin iskeleti kalıyor. pencereden bir çocuk çıkıyor: ne oldu gittiler mi abi? hee gittiler diyorum iskeletlere bakarken... ve perde kapanıyor.

(ha bu arada, son bir-iki haftadır belgesel falan izlemedim) *