bugün

the dark knight

süperkahraman filmlerinin üç büyük klişesini çiğneyip atmış filmdir.

bu klişelerden ilki kahramanla kötü adam arasında illa ki bi bağ olması gerekliliğidir. nerden çıktı, kim icat etti bunu bilmiyorum. kitaplarda yok mesela bu, ama ne zaman film çekseler mutlaka bu klişeden medet umdular. kahramanla kötü adam ya eski arkadaş oldular, ya kötü adam bi şekilde kahramanın yakınlarından birine eskiden kötü bi şey yapmış oldu vs. hatta bu klişe o kadar oturdu ki, unbreakable'da çizgi romanlar üstüne laf eden samuel jackson abi, kahraman ve kötü adamın arasındaki bu bağın kaçınılmaz olduğundan bile dem vurmuştu.

sebep belliydi aslında. eğer aralarında eskiye dayanan bi bağ koyarlarsa, mücadelelerine daha dramatik bi altyapı ekleyebileceklerini düşünmüşlerdi. senaryo yazmakla uğraşmak yerine derinliği bu saçmasapan bağda aradılar. misal örümcek adam 1'de yeşil cin peter'ın evine şükran gününe bile gelen bi baba figürü oldu, ikincisinde ahtapot'la oturup sohbet edip kız konusunda tüyolar aldı, üçüncüsünde aha dedik artık mümkün değil bağ kurmaları, ama ne çare, oturdular kum adam'ın aslında peter'ın amcasını öldüren herif olduğunu uyduruverdiler. haydaaa..

ya da süpermen'le lex luthor'un çocukluk arkadaşı olmaları, ilk batman'de joker'in bruce'un anne babasını öldürmüş olması, fantastic four'da reed ile dr doom'un eski okul arkadaşı olmaları, profesör xavier ile magneto'nun eski yoldaş olmaları ve daha bilumum benzer örnek.

çünkü senaryoya özenip kötü adama ve kahramana gerçek bi karakter yazma zahmetine katlanmıyorlardı. kitaptaki en eski hileyi dön dolaş kullanıp sahte bi altyapı hazırlamaya çalışıyorlardı. seyirci de güya bu iki kişi arasındaki eski ilişki yüzünden mücadelelerini daha yoğun bi şekilde hissedeceklerdi. valla kendi adıma söylemem gerekirse benim için zerre etki yaratmamıştı kahramanla kötü adamın eski bi husumetleri olması.

ve dark knight. aslında batman begins'de de vardı bu klişeden. o filmin kötü adamı ras al ghul, batman'i yetiştiren adamdı mesela. ama bu filmdeki joker ile batman arasında en ufak bi alakadan söz etmek imkansız. ikisi de sadece bu filmde tanışıyorlar ama şu işe bak, dramatizasyonda en ufak bi eksiklik yok. hatta eksikliği bırak, diğer bütün süperkahraman filmlerine fark atar şekilde hem joker'in hem batman'in karakterlerinde inkar edilemez bi derinlik var. aralarındaki mücadelenin verdiği yoğunluk hissiyatı da keza.

nolan ne yapıyor. ilk sahneden başlıyor joker'in karakterini oluşturmaya. bi soygun seyrediyoruz ama soygunu gerçekleştirenler paso birbirlerini vuruyorlar. bu da joker'in emri. ilk beş dakika içinde joker'in insan hayatına önem vermeyen delimtrak bi herif olduğunu anlayıveriyoruz.

ikinci görünüşü -ki kalem numarası bence klasik olmaya aday bi sahnedir- üstüne bombalar bağlayan, kendi hayatını da rahatlıkla riske atacak kadar, paralarını çaldığı mafya babalarının yanına gidecek kadar pervasız bi herif olduğunu, sonrakinde ıstakayı ikiye bölüp millete birbirini öldürtecek kadar psikopat bi oyunbaz olduğunu, paralardan oluşturduğu bi dağı ateşe vererek zaten derdinin maddiyat olmadığını gösteriyor, her görünüşünde joker'in karakteri daha katmanlanıyor, daha bi gerçek karakter oluyordu (diğer görünüşlerinden de bahsedilebilir ama gerek yok, anlaşıldı herhalde kastım).

yani karakter kağıt üstünde yaratılır, numaradan bi alaka ile değil. burada bi ek olarak alfred'in burma'daki haydut üstüne hikayesi ile ekranda joker yokken bile joker'in karakterinin oluşturulduğunu görüyorduk ki, e buna kalem üstünlüğü denmez de ne denir.

bunun için batman ve joker arasında eski bi husumete gerek görmedi nolan. joker zaten yeteri kadar güçlü bi karakter olmuştu, aralarındaki mücadele için eski bi alakaya niye ihtiyaç olsun ki. onun yerine ikisi arasındaki alaka film boyunca oluşturuldu ve yine önceki süperkahraman filmlerinde görmediğimiz bi yol seçildi bunun için.

her süper kötünün amacı süper kahramanı öldürmektir illa ki. fakat bu filmde o klişe de alaşağı edildi. joker ilk başlarda batman'i öldürmeye çalıştı ama sonra bu fikrinden yüz seksen derece döndü. batman'in kimliğini açıklamaya çalışan ceo herifin öldürülmesini istedi. batman'e "sen beni tamamlıyorsun, ben seni niye öldüreyim" dedi, "seni öldürdükten sonra ne yapayım, gidip tekrar mafyaya mı sataşayım, hepsi çok sıkıcı, sen çok eğlencelisin" diyen de oydu.

harbiden, biz burada batman'in film versiyonu için paralar verip sinemalara gidiyoruz, arkasından böyle tefrikalar döküyoruz, adam karşısında kanlı canlı bulmuş, niye öldürsün. ayrıca karakter olarak da amacı kaos ve oyun olan bu herif neden batman'le karşılıklı oynama şansını yok etsin. batman ölmezse onunla oynamaya devam edecek sürekli, joker'i ondan daha iyi tamamlayan bi adam çıkabilir mi karşısına.

neyse diğer klişeden sonra bahsedeyim, çok uzadı bu entry.