bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek38
- iğrenç bir his tarif et26
- bi derdim var8
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak15
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı15
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum19
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- icardi190520
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi17
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek13
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
gerçek gündem yazarı barış yarkadaş'ın 17 temmuz 2008'de yazdığı müthiş yazı. kendisi sloven yazar slavoj zizek (slavoj jijek okunur)'in "liberaller aslında faşisttir" sözüne göndermede bulunmuştur. bu söz kanımca doğrudur. çünkü liberaller, özgür birey olmayı ve bireyin bir başka varlığa ölçülebilir ve ispat edilebilir zarar vermediği müddetçe tercihlerinde hür olmasını herkese silah zoruyla dayatırlar. buna göre liberallerin öngördüğü toplum düzeninde herkes liberal olmak zorundadır. bu da faşizmin dik alasıdır. bu da barış yarkadaş'ın yazısı:
Ergenekon Operasyonları'nın memlekete hiç mi faydası olmadı derseniz, cevap belli. Oldu, hem de fazlasıyla.
Nasıl mı?
Anlatalım:
Türkiye, yarım yamalak edindiği bilgilerle, kitabi konuşan ve okuduğu çeviriler üzerinden kendine "sosyal bilimci"; "analist"; "liberal"; "devrimci - demokrat"; "muhalif" etiketi takan kimi "yarı aydınlar"ın aslında su katılmamış birer "faşist" olduğunu gördü. Öyle ki; bu özünde faşistler, AKP iktidarından aldıkları güce yaslanarak, muhalif tüm sesleri boğmaya girişti.
"Eskiden" bu tür "niyetler" açık edilmez, "demokrasi" maskesinin arkasına sığınılarak muhaliflerin etkisizleştirilmesi için "kara propaganda" yöntemlerine başvurulurdu. Ancak belli ki; kapalı kapılar ardında Başbakana "gaz veren"ler, artık kendilerini kaybetti. Bu yarı aydınlar iktidara yaranmak ve iktidarın çanağından yalanabilmek için, her türlü hokkabazlığı yapmaya soyundu.
Son örnek, meşhur Ergenekon Operasyonu sonrası ele geçirildiği söylenen belgeler üzerinden üretilen bir haber. "Liberal" olduğunu iddia eden faşistlerin gazetelerinde, Ankara'nın meşhur Kent Oteli'nde yapılan bir toplantıdan söz ediliyor. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı toplantıda, AKP hükümetine yönelik eleştirilerin gündeme geldiği ve "alternatif arayışlar" içine girildiğinden bahsediliyor.
"Zehir Hafiye" muhabirler ve yazı işleri çalışanları, "Kent Otel'de ne konuştunuz, açıklayın" diye başlıklar atıyor. Toplantıya katılanların isimlerini okurlarıyla paylaşanlar, toplantıya "suç işleniyormuş" havası veriyor.
Halbuki; Kent Otel'de yapılan "arayış" toplantıları, Ankara'nın tanınmış birçok isminin katıldığı, fikir beyan ettiği ve kaba anlamda "Ne olacak memleketin hali?" diye ifade edilebilecek bir içeriğe sahip.
Ancak "liberal faşistler" mevzu "AKP karşıtlığı" olunca, "üç kişinin bir araya gelmesi"ni bile suç olarak gösteriyor. Böylece, AKP'ye karşı oluşabilecek her türlü muhalif hareket ve düşüncenin engellenmesi amaçlanıyor. Bunun adı da "demokrasi" oluyor. Yesinler böyle demokrasiyi!
işte bu "liberal" görünümlü "faşistler" AKP iktidarıyla birlikte kazandıkları milyon dolarları bir daha kaybetmemek adına, kraldan daha kralcı davranıyor. Her türlü yemek, toplantı, fikir alışverişinin yapıldığı panel ve sempozyumlar gayri meşru; ilan ediliyor. AKP'yi eleştirmeyi suç işlemekle özdeş kılmaya çalışan çanak yalayıcıları, kişisel sicillerine büyük ve kara bir leke düşürüyor.
Zizek'in "Liberaller aslında faşisttir" sözü, tam da bunlar için söylenmişe benziyor.
Toplantı yapmak, fikir beyan etmek, hükümete karşı alternatif arayışa girmek, iktidar olmayı istemek, yeni parti kurmayı düşünmek, ekonomi kötüye gidiyor demek, liberal faşistlerin uykularını kaçırıyor.
Çünkü onlar, iktidarın çanağından çatlayıncaya, patlayıncaya kadar yalanmak istiyor.
Çünkü onlar, "yeni iktidara uyum sağlamak zaman alabilir" diye düşünüyor. Bu yüzden de yeni çanakları yalamanın zahmetine katlanmak yerine var olanla devam etmeyi tercih ediyor.
Bu da yazının linki: http://www.gercekgundem.com/?c=56335
Ergenekon Operasyonları'nın memlekete hiç mi faydası olmadı derseniz, cevap belli. Oldu, hem de fazlasıyla.
Nasıl mı?
Anlatalım:
Türkiye, yarım yamalak edindiği bilgilerle, kitabi konuşan ve okuduğu çeviriler üzerinden kendine "sosyal bilimci"; "analist"; "liberal"; "devrimci - demokrat"; "muhalif" etiketi takan kimi "yarı aydınlar"ın aslında su katılmamış birer "faşist" olduğunu gördü. Öyle ki; bu özünde faşistler, AKP iktidarından aldıkları güce yaslanarak, muhalif tüm sesleri boğmaya girişti.
"Eskiden" bu tür "niyetler" açık edilmez, "demokrasi" maskesinin arkasına sığınılarak muhaliflerin etkisizleştirilmesi için "kara propaganda" yöntemlerine başvurulurdu. Ancak belli ki; kapalı kapılar ardında Başbakana "gaz veren"ler, artık kendilerini kaybetti. Bu yarı aydınlar iktidara yaranmak ve iktidarın çanağından yalanabilmek için, her türlü hokkabazlığı yapmaya soyundu.
Son örnek, meşhur Ergenekon Operasyonu sonrası ele geçirildiği söylenen belgeler üzerinden üretilen bir haber. "Liberal" olduğunu iddia eden faşistlerin gazetelerinde, Ankara'nın meşhur Kent Oteli'nde yapılan bir toplantıdan söz ediliyor. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı toplantıda, AKP hükümetine yönelik eleştirilerin gündeme geldiği ve "alternatif arayışlar" içine girildiğinden bahsediliyor.
"Zehir Hafiye" muhabirler ve yazı işleri çalışanları, "Kent Otel'de ne konuştunuz, açıklayın" diye başlıklar atıyor. Toplantıya katılanların isimlerini okurlarıyla paylaşanlar, toplantıya "suç işleniyormuş" havası veriyor.
Halbuki; Kent Otel'de yapılan "arayış" toplantıları, Ankara'nın tanınmış birçok isminin katıldığı, fikir beyan ettiği ve kaba anlamda "Ne olacak memleketin hali?" diye ifade edilebilecek bir içeriğe sahip.
Ancak "liberal faşistler" mevzu "AKP karşıtlığı" olunca, "üç kişinin bir araya gelmesi"ni bile suç olarak gösteriyor. Böylece, AKP'ye karşı oluşabilecek her türlü muhalif hareket ve düşüncenin engellenmesi amaçlanıyor. Bunun adı da "demokrasi" oluyor. Yesinler böyle demokrasiyi!
işte bu "liberal" görünümlü "faşistler" AKP iktidarıyla birlikte kazandıkları milyon dolarları bir daha kaybetmemek adına, kraldan daha kralcı davranıyor. Her türlü yemek, toplantı, fikir alışverişinin yapıldığı panel ve sempozyumlar gayri meşru; ilan ediliyor. AKP'yi eleştirmeyi suç işlemekle özdeş kılmaya çalışan çanak yalayıcıları, kişisel sicillerine büyük ve kara bir leke düşürüyor.
Zizek'in "Liberaller aslında faşisttir" sözü, tam da bunlar için söylenmişe benziyor.
Toplantı yapmak, fikir beyan etmek, hükümete karşı alternatif arayışa girmek, iktidar olmayı istemek, yeni parti kurmayı düşünmek, ekonomi kötüye gidiyor demek, liberal faşistlerin uykularını kaçırıyor.
Çünkü onlar, iktidarın çanağından çatlayıncaya, patlayıncaya kadar yalanmak istiyor.
Çünkü onlar, "yeni iktidara uyum sağlamak zaman alabilir" diye düşünüyor. Bu yüzden de yeni çanakları yalamanın zahmetine katlanmak yerine var olanla devam etmeyi tercih ediyor.
Bu da yazının linki: http://www.gercekgundem.com/?c=56335
güncel Önemli Başlıklar