bugün

kuran neden türkçe okunamıyor

kuran şiirsel bir dille yazıldığı için türkçe okunuşu orjinali ile aynı etkiyi vermiyor. mesela çok sevdiğim bir yazar olan edgar allan poe nun the raven` adlı şiirini ele alalım. şiirin ilk ve son kıtasını ingilizce-tükçe açıklaması ile vereceğim. akıcılık, fonetik v.s. orjinali ile aynı tadı vermesi hatta anımsatması bile imkansız. çeviri sadece anlamını fısıldıyor ruhunu değil..

The Raven

ilk kıta;
Once upon a midnight dreary, while I pondered, weak and weary,
Over many a quaint and curious volume of forgotten lore—
While I nodded, nearly napping, suddenly there came a tapping,
As of some one gently rapping, rapping at my chamber door.
Only this and nothing more.”

Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
"Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman? "

son kıta;

And the Raven, never flitting, still is sitting, still is sitting
On the pallid bust of Pallas just above my chamber door;
And his eyes have all the seeming of a demon’s that is dreaming,
And the lamp-light o’er him streaming throws his shadow on the floor;
And my soul from out that shadow that lies floating on the floor
Shall be lifted—nevermore!

Kuzgun bir an olsun ayrılmadı, oturdukça oturdu,
Oturdukça oturdu oda kapımın hemen üstündeki Pallas büstünde;
Benziyordu gözleri hayal kuran bir şeytanın görüntüsüne,
Vuruyordu kara gölgesini yere lambadan yansıyan ışık;
Kapalı kaldu ruhum bu kara gölgenin içinde,
Kurtulamayacak - Hiçbir zaman!