bugün

taraf

19 mayıs'taki davranışlarına karşı;

http://www.yenicaggazetes...aberdetay.php?hityaz=3827

edit : bu dinciler o müslümanlara benzemiyor adlı kitaptan :

ned ( national endowent for democracy ) türkiye'de bazı yayın organlarını maddi olarak destekliyor. bunlardan biri de taraf gazetesi.

Washington'daki bu renkli devremler mucidi / sponsoru taraf gazetesi'ne nasıl muhabir yetiştirme desteği veriyor. taraf, renkli devrimlerin sponsorundan para almayı normal buluyor.

sayfa 104 dipnot. renkli devrimlerden kastı ukrayna'da, gürcistan'da vb. olan turuncu, kırmızı devrimler.

bu dinciler o müslümanlara benzemiyor adlı kitaptan :

Ne sözümona mit belgesi ne de mit'in benzer açıklamaları yeniydi.
Son yıllarda gazeteciler benzer olaylarla sık karşılaşır oldu.
Taraf'ın manşeti yalandı.
Sonra ne oldu dersiniz?
Bu kez de şöyle bir iddia ortaya attılar :

Nasıl ?
Ne kolay değil mi ?
Mit belgesi yalan çıktı.
O halde bu sahte belgeyi ergeneoncular hazırladı !
Gördünüz mü şu Ergenekoncuları, sahte belgelerle gözü pek cesur süper gazetecileri nasıl ellerinde oyuncak yapıyorlardı. Manşet bile atmalarına neden oluyorlardı. Şaka gibi.
Bitmedi.
Bir de bu sahte mit belgesi üzerine " kod adı darbe " adında kitap yazan zihni çakır gibi gazeteciler vardı. Çakır, yine sahte bir mit belgesine göre anayasa mahkemesi eski başkanı yekta Güngör özden'in cia ajanı olduğunu yazdı. Güya bu mit belgesine göre özden, 1994 yılı başlarında cıa Türkiye masası eski şeflerinden direktör albay w. Bob tarafından irtibatlandırılıp, güvenilir ajanlar statüsüne alınmıştı. Kod numarası ise ec - 7 - 97 idi !
Gülmeyin, bunları yazanlar tv ekranlarında uzman diye konuşturuluyor ...
Sabancı cinayeti ile ilgili hukuki süreç sürüyor.
Sahte mit belgesinde adı geçen albay Hüseyin pepekal taraf gazetesi'ne dava açtı. Dava Kadıköy 2. Asliye ceza mahkemesi'nde devam ediyor.
Bir notla b bölümü noktalayayım. 21 şubat 2009 tarihinde yapılan bu duruşmadan başka, aynı gün taraf gazetesi'nin yirmi duruşması daha vardı ...
inanması zor ama mesleğin duayeni olarak bildiğimiz bazı gazeteci ağabeyler taraf'ın bu tür sansasyonel haberciliğine övgü düzüyor.
Öyle ya, haberin gerçek / doğru olup olmaması değil, ne kadar gürültü çıkardığı önemli hale geldi ...

Sayfa 193, 194.