bugün

stratosfer

Olgu ve olgulardan hareketle şekillenen bir ideoloji yerine, olgu ve olguları ideolojiye uygun bir yapaysallığa büründürme gayretindeki bir bünyenin gri hücrelerinden çıkan bir tarih anlatısının ortaya nasıl trajikomik bir durum çıkaracağı malumunuzdur. Malumunuzdur derken olguyu ideolojiye değilde,ideolojiyi olguya gebe bırakan nicelik olarak az, nitelik olarak fazla olan kişilerden bahsediyorum. Diğerleri kalabalık boşlukların savaş çığırtkanları,faşist borazancıları zaten....değerlendirmesinde diğerleri populasyonu altında ele alınması gereken siyah-beyaz yazıcı. Zira paletinde vatan , millet, Sakarya triosundan başka renk bulunmayan bu yazıcının siyah-beyaz dışında bir başka renk ile yazabilmesini ummak iyimserce bir ironi olur.

Daha önce birçok defalar otopsilerini yapmış olduğum faşist kadavraların en deforme olmuş olanlarından olan yazıcının anlatıları incelenirse, anlatılarının geçmiş olduğu skalanın bir ucunda türk, bir diğer ucunda da tanrı olduğu görülür. Zira faşist bilince göre insanlık tarihi bu iki olgudan ibaret olan bir süreçtir, istisnasız olarak her şey ama her şey bir şekilde bu iki olguya indirgenilmekte.

-tanrılar okulunun müdürü sordu ona; sen ki tanrı olmak istiyorsun, tayin olmak istediğin yer evren, evrenin tanrılığını neden sana verelim? Ve sonra ekledi ;senin kayda değer tek bir yaratımın bile yok daha, öyle bir bitirme tezi getir ki bizlere görür görmez tamam evren senin diyelim.

-Sayın müdür bana 7 gün ver, sana öyle bir şey sunacağım ki evrenin tanrılığını bana vereceksin.

-tamam junior, sana tam yedi gün.

Ve 7.günün sonu.

-işte müdürüm, huzrularınızda bitirme tezim; Türk.

-tamam junior evren senindir. Sen türkü yarattın, varolan yaratımların en değerlisini, artık bunlara benzer diğerlerini de yaratabilirsin, ama bunlarda ki cesareti,ahlaklılığı, imanı, gücü, kudreti, akılı...diğerlerine sakın biçme, diğerleri sadece görünüş olarak bunlara benzesinler, ama bunlara öyle bir ego ver ki, kendilerini tüm doğanın ve kendileri dışında kalan tüm canlıların varlık nedeni bellesinler, canlıları sınıflandırıken Türkler ve diğerleri diye sınıflandırsınlar.

-Merak etmeyin müdürüm, bunlara öyle bir ego ve gaz enjekte edeceğim ki başlarına bela olacak.

-tamam genç,evrenin tanrısı sensin.

Müdür ile çömez tanrının konuşmasından yaklaşık olarak 5 dk sonra(zaman kavramı henüz başlamadı, onuda Türkler başlatacak, burada dk nın kullanılmasının nedeni ortak bir uzlaşı doğsun.)

-müdürün yağveri müdürün yanına gelir; şeytan dışarıda müdürüm, bağırıp çağırmakta.

-içeri çağırın.

-buyur şeytan derdin ne?

-müdürüm junior benim ''nevala''nın tanrılığı için hazırlamış olduğum ve ismini türk koymuş olduğum bitirme tezimi çaldı, o tezle sizden evrenin tanrılığını aldı.

-müdür yağ verine seslenir; yağver gel buraya.

-buyur müdürüm.

-Nerede o evreni verdiğimiz genç, çağırın onu huzuruma.

-gitti müdürm,tasını tarağını toplayıp okuldan ayrıldı.

-gidin bakın bakalım evrenin tapusunu almış mı?
-onuda almış müdürüm.

-üzgünüm şeytan, biliyorsun verilen güçler tekrar alınamıyor, sahip olsaydın tezine, yapılacak bir şey yok.

-Nasıl lan, türkü ben yarattım ama, nevala'nın tanrısı olmak için yarattım.

-nevalayı 3 gün önce musa amcaya verdik şeytan. Ama sana bir kıyak geçeceğim, sana da güçler verip seni evrenin başına dert edeceğim, git ve senin bitirme tezini çalan genç ile kozlarını orada paylaş. Sende türkün üzerine yoğunlaş ve evreni tanrının elinden al, unutma şeytan her şey türkün gücüne,kudretine ve senin aklına bağlı. Türk seni severse yapamayacağın hiçbir şey yok.
-ok adamım, ben yavaş yavaş evrene doğru akayım, hadi görüşürüz.

-tamam,hadi selametle şeytan.

Yazılanlardan anlaşılacağı üzere seytan ile tanrı arasındaki zamansız ve mekansız sürtüşmenin nedeninin türk olduğu görülüyor. Şöyle adam akıllı düşününce bu ve bunun gibi faşist yazıcıların borazancılık yapmalarını arada birde olsa iyimserce karşılayabiliriz.

Faşist alto ve sopranoların hep bir ağızdan bık bık ta bık bık nidaları atmaları rutinliklerini şimdi daha iyi anlayabiliriz aslında, zira bu türk neymiş böyle!!!

Rutin edit: Sıfır yada ikinci el, hatta çok deforma olmuş ne olursa olsun faşist kadavra takası yapılır. Maksat faşist otopsileri devam etsin.