bugün

kemal kılıçdaroğlu

baştan edit : söylemek istediğim o kadar çok şey varki burda hepsinden bir parça karışık olmuş kusura bakmayın.

tanım edit : kötü olmayan siyasetçi.

aktroll'lerin sinekten yağ çıkartırcasına saldırdığı parti başkanı.

o kadar kolay güdülen bir toplumuz ki kim ne diyora o kadar kolay kilitleniyoruz ki kimse bu adamın ne dediğine bakmadan hemen karşı tarafın dediğine kilitleniyor. yani sessiz kalmak bile bildiğin bu adam suçludur demek;

suç ne peki?

iktidarı ele geçirememe. iyide olm seçilmiş başbakan bile iktiadarı ele geçiremiyorken standart %25 oyu olan bir kesim nasıl iktidarı ele geçirecek?

şimdi herkes şöyle olsun böyle olsun diyor da bu parti tabanı dual bi yapıya sahip

*kemalistler ve sosyal demokratlar (hatta hafiften solcular da diyebiliriz)

şimdi iki tarafta bizim dediğimiz olsun ve böylece iktidar olalım diyor ki kemalist tayfanın alttan alan hiçbir tarafı yok (yılmaz özdil kafasından bahsediyorum -tek bir doğru var oda benim ki-) şimdi adam kemalist takılsa sosyalciler burun kıvırıyor, o tarafa dönse (ki o tarafa çok dönmesinin sebebi zaten mevcut olan kemalist oyun üzerine daha fazla oy katmak, hani şey yok biz aşırı kemalist olalım, herkesi tek tip görelim ve herkes bize oy versin. maalesef o devirler baya azaldı, keşke tek tip mualefet olsaydık ve bu işler daha kolay olaydı) kemalistler kazan kaldırıyor, adam arada kalıyor.

şimdi adam gençlere ağırlık vermiyor deniyor. çıkıyor parasız eğitimi destekleyen ve haksız yere içeri atılan kişileri sarmalıyor ve burada baya bir gençten baksediliyor. araların birileri terörist çıkıyor (ki ülkemizde terör suçu işleyenler genelde marksist, maoist sosyalistlerdir ki onlar genelde terör suçu işlemenin dışında genel olarak toplumsal gelirin ortak paylaşımından yanadırlar -doğrular demiyorum durumlarını açıklıyorum- ki parasız eğitim eşitlik adalet dillerinden düşmez) bu bütün topluma mal ediliyor. fotoğraftan kılıçdaroğlu'na da mal ediliyor. ki kimsenin sesi çıkmıyor.

bir kişinin bir eylemi bütün bir harekete mal etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. adamlar kim havlarsa onun borusu öter mantığında kudurmuşcasına sağa sola saldırıyorlar. kılıçdaroğlu yine efendi, kendi parti tabanından bile destek görmüyor çünkü herkese konuşma ve parti içi muhalefet hakkı tanıyor. bunu yaptığı için de sevilmiyor çünkü bu ülke de kimsenin ağzı torba değil ve herkes çok çok konumayı kendinde bir hak görüyor.

iktisat derslerinde bir teori vardır. ne kadar insan davranış şekli varsa o kadar da iktisadi eylem planları vardır. insan sayısı = iktisadi teoriler.

chp'de de benzer bir durum var. olması gereken chp = ne kadar chp'li varsa + 1 (akpliler tek bir tornadan çıktığı için birden fazla sayı etmezler, ezber fıtratlarında var nasıl olsa).

bu adam yanlış adam değil, akp zaten körü körüne sabit fikirli bir %40a sahip. geriye kalan da güçlü bir mhp'ye oy verir. bu ülke sağcıların ağırlıkta olduğu bir ülke, on yıllarca soğuk savaş dönemi sağcı propoganda ve 80 darbesinin sonucunda olan budur. şimdi herkes daha fazla muhalefet için (ezber yapmadan) yapıcı olmalı. onların yaptıklarının 28 şubat sürecinde kendilerine yapılanların bir yansıması olduğunu görmek o kadar da zor olmasa gerek;

(bkz: fadime şahin)

(bkz: müslüm gündüz)

aklı melekeleri ile hareket etmeyen bir üst akıl ile yönetilen bir güruha karşı ancak saflar sık tutulur bir süre, gardları düşene kadar.