bugün

1100 akademisyenin imzaladığı bildiri

sosyal medyada her gün, öyle önemli yerlere gelmiş bir sürü akademisyenin nasıl terör propagandası yaptığını yıllardır görüyorum. topluma örnek olması gereken bu insanların aydınlık çizgisini ve duyarlılık sınırını aştıklarını ve asıl amaçlarının hiç bir zaman barış olmadığını düşünüyorum. kendilerinin ilk fırsatta bir kaşık suda kendinden olmayanı boğacak, agresif, agresyonunu nasıl yaşaması gerektiğini bilmeyen olgunlaşamamış zeka seviyeleri bizden yüksekmiş gibi göstermeye çabalasalar da öyle olmayan bireyler olduklarını düşünüyorum.

çok da sevdiğim saydığım hocaların bunu yaptığını görünce ilk başta duyarlılıktan yapıyor demek diyordum ama artık yaptıkları kürtçü faşistliğin ucu yazdıklarını okuyan herkese dokunmaya başladı. kendi gibi düşünmeyen herkes faşist yapmaya başladılar. öğrencilerime duruşumla nasıl örnek olurumu bırakın sosyal medyadan yaptığım bu hakaretleri öğrencilerim okur mu diye düşünmediler.

o yüzden şu an ne kadar aralarında sevdiğim insanlar olsa da bu insanların artık mazlum edebiyatı altında üstümüze binmemeleri için gerekli olanın yapılması gerektiğini düşünüyorum. devlet yapıyorsa devlet yapsın. ha devlet de gram umrumda değil.
bildiride akademisyenlerin devlete ne dedikleri de umrumda değil ama pkk yı da eleştirmediği sürece gözümde pkk yandaşı olduğu gerçeğini değiştiremeyeceklerdir. zaten inkar da etmezler.

bu eleştirimi akpli veya mhpli olmayan, sosyal demokrat bir insan olarak söylüyorum. neci olduğumu da belirtmem gerek. çünkü artık at izi it izine karıştı. zira ak parti mhp zihniyetine göre solcuyum demek teröristlik, hdp zihniyetine göre türküm demek faşistlik oldu.