bugün

locke

az önce bitirdiğim film, bir kaç şeye değinmek isterim.

--spoiler--
sanat filmi veya herhangi bir derinlik içeren bir film değil. sanat filmlerinde bol bol alegorik anlatım kullanılır ki bunda herhangi bir örneği yoktur. karakter ve olaylar başka bir şeyi temsil etmez.

anlayamadığım nokta bütün hayatını gayrimeşru çocuğunun doğumuna yetişmek için mahveden biri, doğuma yetişememe pahasına sürekli hız sınırı şu hız sınırı bu diyip duruyor.* biraz olmamış gibi geldi.

çocuklarla geçen konuşmaları olmuş diyebilirim, izleyiciyi duygulandıran anlardı.

sürekli hayali baba ile konuşması da hoşuma gitmedi. uzun uzun "senden daha iyi olacağım çünkü sen sefil bir adamdın" temalı konuşmalar bir süre sonra baymaya başladı.

sonu bir yere bağlanmadı denmiş, bağlanmasına gerek yok, bu bir durum filmi. aldığın bir yanlış kararın kelebek etkisiyle bir hayatı yerle bir etmesini anlatıyor. zamanında birdman'de "sonu bir yere bağlanmıyor yieaa" diye eleştirilmişti. bu da tıpkı birdman gibi bir durum filmi.

tek mekan filmleri yönetmen için büyük bir risktir. eğer tek mekan kullanılacaksa oyunculuklar, senaryo ve kurgu çok iyi olacak ki mekana takılmasın kimse. maalesef senaryonun ekstra bir çekiciliği yoktu, bu da izleyiciye mekandan sıkılma lüksünü veriyor. allahtan film nispeten kısa bir film. 2 saat falan sürse bir de o iki saat de arabada geçse iyice işkence halini alır ama bu durumda "ortalama bir film" sınırında kalmış.
--spoiler--

---yanılıyor da olabilirim görüşü---

he alegori yok dedik ama yaratırız da, belki de vardır da ben kendim yaratmışım gibi davranıyorumdur ama yazayım gene.

bir mühendis olduğu için her şeyi analitik zeka ile çözmeye çalışan bir abimizdir ivan locke. hayatı bir bina gibi görmektedir ve kendi temelini sağlam atamayan babasının aksine, gayrimeşru çocuğunun temelini sağlam atarak bir nevi "kendi yeni binasınının temelini" sağlam atmak istedi. böylece kendisine babası gibi olmayacağını kanıtladı. zaten ivan'In geçirdiği gecenin de sebebi bu "kendini kanıtlama telaşı" değil miydi?

---yanılıyor da olabilirim görüşü---

enteresan film vesselam. nereye çeksen gelir. bu yazdığım yanılıyor ya olabilirim görüşü de mantıklı biri ama bunu yazmadan önceki vermek istediğim puan

6/10

he gel gelelim değişmeyen düşüncem tom hardy olmasa izlenmezdi o ayrı. filmi de zaten bir tom hardy sever olarak izledim.

boş zaman varsa izleyin derim.

iyi seyirler.