bugün

godot yu beklerken

20. yüzyılın deneysel edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Samuel Barclay Beckett’in absürdizm akımı etkisi altında yazdığı “Godot”yu Beklerken” adlı eserinde, baş karakterler olan Vladimir ve Estragon, özgürlükten aynı ölçüde yoksunlardır çünkü her iki karakter de bir başka karaktere bağımlıdır. Birçok olgunun ortaya çıkısı ve vurgulanışı, bu olgudan yoksunluk halinde olunmasından dolayıdır. “Özgürlük” de bu olgulardan biridir.

Karakterlere sembolik açıdan yaklaştığımızda Estragon'un fiziksel ihtiyaçları ve istekleri ile bedeni, Vladimir'in ise sezgisi ve sağduyusu ile aklı temsil ettiğini görürüz. Vladimir’in, yani aklın Godot'yu bekleme amacı bellidir. Vladimir' e göre, Godot onu kurtaracak, özgürlüğünü geri verecektir. Estragon'un Godot'yu bekleme amacı ise çok farklıdır. Bedensel aktiviteler dışında hiç bir faaliyet göstermeyen (havuç yemek, uyumak) Estragon, aklı yani Vladimir olmadan devam edemeyeceğinin farkındadır. Vladimir’in “Tek başına pek başarılı olamazsın.” Sözüne karşın Estraragon şöyle cevap verir: “Çok kötü olur, gerçekten kötü. Ha didi? Çok kötü olmaz mı?” (Beckett, 18). Bu alıntı Estragon’un, Vladimir’e olan bağımlılığını kanıtlar niteliktedir. Bu farkındalılık olayı, figürleri iyice birbirine bağlar. Vladimir, Estragon için düşünür; Estragon ise Vladimir için bedensel etkinliklerini sürdürür. Bununla birlikte pasiflikleri devam eder. Bekleyişlerinin amacı ise bellidir: "Tam olarak nasıl davranmaları gerektiğini öğreninceye kadar beklemek" (Beckett, 21). Birliktelik süreci, beden ile ruhun ilişkisine göndermedir. Mekanikleşmiş dünyada Vladimir'e gülmek yasaklanmıştır: "Yasak olmasa gülerdim bu söylediğine"(Beckett, 23) Vladimir ise Estragon'un bedensel faaliyetlerini kontrol eder: "Havuç ister misin?" (Beckett, 24), "Aman Gogo, öyle deme"(Beckett, 69) ve "Pantalonun çek"(Beckett, ?). Zaman zaman ayrılmayı düşünseler bile, birbirlerini tamamladıkları ve Godot'yu bekledikleri için bir arada dururlar. Vladimir’in Godot’ya bağımlılığı, Estragon’un ise Vladimir’re bağımlılığı karakterler arasında bir iktidar ilişkisine dönüşerek karakterlerin özgürlüklerini sınırlayan bir etken haline gelmeye başlar.

Antik Yunan’da Atinalı bir devlet adamı olan Perikles’in, özgürlük kavramını “iktidarların yaptıklarına muhalefet etme cesareti” olarak tanımlaması, eserdeki “özgürlükten yoksun olma” temasını açıklamak için kullanılabilir. Godot’nun Vladimir üzerine, Vladimir’in Estragon üstünde iktidar kurmuş olması ve hiçbir karakterin buna karşı çıkmayışı, bekleyişi, bağımlılığı her iki karakterin de özgürlüğünden aynı derecede yoksun olduğunu açıklamaktadır.