bugün

kitap okumak

-koskocaman bir dünya kitap sayfaları arasında bizi bekliyor-

kitaplar yaşayan bir hazinedir. hemde elimizin altında, istediğimiz zaman uzanıvereceğimiz bir hazine.
bu hazineyi neden kullanmıyoruz? aslında bu soruya cevap verecek geçerli bir mazeretimiz yok.
nedenini söyleyelim: üşengeciz, tembeliz bu konuda. aynı zamanda kitap okuma işi bir alışkanlık işidir. demek ki okuma işini bir alışkanlık haline getirmeliyiz. okuma alışkanlığı deyip de geçmeyelim. hele bir edinin bu alışkanlığı sonra eminim ki bırakamayacaksınız elinizden kitapları... siz kitaplara sarılmazsanız, kitaplar da zor günlerde yardımınıza koşmaz.
öğrenciler ! kitap okumaya en elverişli, en uygun zaman şu sıralardır. inanın bu fırsatı kaçırdığınızda bir daha zor bulursunuz bu boş zamanları ve fırsatları. okuyun! okumayı zevk haline getirin, belli bir zaman sonra eminim ki siz de fark edeceksiniz kendinizdeki bu gelişmeyi ve değişmeyi... ufkunuz açılacak, dünyanız genişleyecek, bilginiz artacak, anlayacak ve anlatabileceksiniz her şeyi.
şundan hiç şüpheniz olmasın ki, zamanla bu okuma alışkanlığı yazma alışkanlığına dönüşecek. neden mi? çünkü; okumadan yazan yok da ondan . büyük yazarlar eserlerini yazma gücünü nereden buluyorlar sanıyorsunuz? elbette ki okumalarından , hem de bıkmadan usanmadan okumalarından .
düşünün; bir kişi koskocaman bir dünyayı, duygularını, düşüncelerini bir kitabın sayfalarına sığdırıp ölümsüzleştirebiliyor. bu kitaplar aracılığıyla da bilgiler nesilden nesile akıp gidiyor.
okumakla insan kaybetmez, kazanır. bilgi kazanır, beceri kazanır, kısacası; dünyaları kazanır. aksi takdirde kaybetmeye hazır olmalıyız. kaybederiz de...
demek ki biz; bizi yaşatan bilgileri kitaplar arasında bulduk. o halde biz de kitapları koruyalım, yaşatalım. okuma sevgisi edinelim.