bugün

turizm sektörü

kafa dengi adamların çalıştığı eğlenceli bir iş sektörüdür. iki yıl önce dilimi geliştireyim diye kapadokyada küçük butik bir otelde işe başladım.
ilk başta patronla iyi anlaşıyorduk akşam oldun mu onun ofise geçip biralarımızı alıp çerezimizi alıp müzik dinleyip efkarlanıyorduk
bir gün böyle beş gün böyle derken her gün böyle olmaya başladı. gecenin sonunda da nedense gökhan saki maçı izleyip dağılıyorduk.
tamam gece yarılarına kadar içiyorduk güzel eğleniyorduk ama o patrondu sabah erken gelme gibi bir derdi yoktu bense 7 de kalkmak zorundaydım.
patronun arkadaşları da gelirdi bazı günler onlarla rakı sofrası kurardık. patron beni de oturturdu masaya beraber demlenirdik.
saat 11 ne olunca ben kalkayım sabah erken kalkacam dediğim de ayıp ediyon ortamı bozuyon bak diyordu.
otele o dönem aksi gibi hep latin amerikadan müşteri geldi. uruguaylı bayan bir müşteriyi bir gün çıplak gördüm tesadüfen.
ben şimdi naneyi yedik derken kadın no problem dedi.
sonra brezilyalı bir çift geldi. kadın kocasıyla hiç vakit geçirmiyor öyle benle konuşuyordu.
ben de ister istemez kadın evli olduğu için kocasından gelecek tepki için konuşmuyordum daha doğrusu tepki gelecek diye düşünüyordum.
adam hiç oralı değildi. patron kadının bana ilgisini görünce balon sattırmak için asıl la götür kadını ne demeye başladı.
olur mu öyle şey patron müşteri şey yapılır mı ne diyorum ben adam tüh yazıklar olsun senin erkekliğine diyor.
36 gün çalıştım çok az bir katkısı oldu dilme oda işime yaramadı.
dil geliştirecem diye gittim sadece farklı ırktan kadınlarla cinsel münasebetten başka bir kazanımı olmadı...