depresyon

giderek tıp dışı bir hale sokulan psikiyatrik rahatsızlık.

aslında profesyonel olarak incelendiğinde çok zararlı sonuçlara yol açabilecek bir hastalık olmasına karşın günümüz kontrolsüz ilaç pazarında adeta ağrı kesici gibi dağıtılan anti-depresanlarla, artık bir hekime bile başvurulmadan giderilmeye çalışılmaktadır. ingiltere'de yapılan bir çalışmaya göre toplumun yaklaşık yüzde 70'i hayatının belli bir dönemini depresyonda geçirdiğini düşünüyor. bu kişilerin sadece yüzde 12'si bu dönemde bir psikiyatriste başvurmuş. (diğer yüzde 88'i kendi kendine tanılarını koymuşlar)

psikiyatriste başvuran 12'lik dilimin yüzde 40'ına profesyonel bir hekim anti-depresan ilaç reçetesi yazmış. diğer yüzde 60'ta yer alan kişiler non-medikal tedavi kapsamına giren yaşam tarzı düzenlemesi, terapi gibi tedaviler uygun görülmüş. psikiyatriste başvurmayan yüzde 88'lik dilimdeki kişilerin yüzde 20'si tamamen çevresinden veya reklamlardan duyduğu ilaçları kullanırken yüzde 28'lik bir başka grup ise eczane görevlisinin tavsiyesine göre ilaç kullanmış. yani bu insanların yarıya yakını bir yığın yan etkisi olabilecek bir ilaç grubunun çeşitli üyelerini kendi yakıştırmalarına göre kullanmışlar ve kimse de onlara engel olmamış veya bir hekime yönlendirmemiş.

işin en ilginç tarafı ise ilaç kullanan hastaların (gerek hekim önerisiyle gerek kendi kendilerine almaya karar verdikleri ilaçlarla) ilaçtan yarar görme oranı yüzde 15 civarında. fakat non-medikal tedavi uygulanan hastalar ise yüzde 80 tedaviden fayda gördüklerini belirtmişler. yani depresyon için hâlâ ilaç tedavisi diğer tedavilerin yanında çok daha başarı oranı düşük bir tedavi. gün geçtikçe psikiyatristlerin anti-depresan ilaç önerilerinden uzaklaşmaya başlamaları işte tam da bu yüzden.

ne var ki, ilaç tedavisinin başarısızlığına karşın anti-depresan ilaç kullanım oranı toplumda giderek artıyor. aynı çalışmada ingiltere'de her yıl 3000 yeni anti-depresan bağımlısı ortaya çıktığı belirtilmiş. "peki ilaç tedavisi bu kadar başarısızken insanların ilaç kullanmaya bu kadar meraklı olmasını sağlayan şey nedir?" diye sorarsanız, cevap iki kelime: ilaç endüstrisi.