bugün

sürgün

gitmekle gönderilmek arasındaki farktır...
sürgün yemekle vurgun yemek herdaim aynı... bazen Sürgün yanlarımızdan vurgun yemek hoşa gider belki. Her gece ölü bir kıza mektuplar yazmak gibidir. Fırtına yüklü gemileri kanınızda yüzdürürsünüz ve "artık adımı unutmaya başladım. ne mutlu..." dersiniz sessiz bir dilsizlikle. sürgünler, Gözleri bağlı bir dilsizi vururlar her gece...

Mayınlı bir sevda masalında gezerler ve her mayına basışlarında "boooom!" sanırlar. oysa mayınlar basınca değil, ayağını kaldırınca patlar. sürgünlük bu işte bilmezler. Gülerken de ölürken de güzeldir yine de...

korkun! bir sürgünü ancak korkuları büyütür... sürgünlüğün Kanlı şakağından söküp aldığımız yitik anlamı zulamızda Tutuyoruz besbelli. Bir bıçak gibi Kullanacağız günü geldiğinde...

"yanımdayken de gurbetimdin. sürgün olmuşsun çok mu"larınızın olmayacağı bir günsür'ün...