bugün

turizm sektörü

buram buram pislik kokan sektördür. çok çok uzun şeyler yazıp aslında akılda kalanları söylemek lazım.

bu sektörde çalışan insanların hemen hemen çoğu pisliktir. doğuludur ve aslında insan iletişimi zayıftır. iki kelimeyi bir araya getiremez. ama iletişimin en yüksek olduğu meslek olan turizmde bulunur utanmadan. bunun örnekleri o kadar fazladır ki saymakla bitmez.

çalışma saatlerinin o kadar esnek olması ki lastik gibi kopacak olması,
resepsiyonun hiç bir hakkı yokmuş gibi gece çalıştırılması (işe başlanırken farklı konuşulması)
evli olan bireyin gece çalışmaya zorlanması ve "bu mesleğinfıtratında var denmesi",
mevcut personelden adam çekilmesi ya da adam ayırımı yapılması, sabit saatlerin kişiye göre verilmesi,
bazı işletmelerde tüm çalışma saatlerinin değişik olması ve sizden kendi programınızı yapmanıza engel olması,

sultanahmet meydanında turistlere ellerinde broşürle yol kesip dinner cruise, prince islands tour, sightseeing tour vs stan ayılar.
ingilizce bilmeyen resepsiyonlar,
müşteriye sarkan resepsiyonlar,
zorla bahşiş isteyen bellboy,
kahvaltı masasında sorun çıkaran personel,

otellerin köhne yerlerde olması ve bir yanı denize bakıp öteki yanı insan pisliğine ve toptancıların olması (beyazıt, laleli, aksaray)

aksaray'daki otellerde akşamları dışarı çıkıp gezmenin sorun olabilecek olması, turistin kaldığı yerden şüphe etmesi,

içki yasasının yürürlükte olması ve turistin bunu yapamayacaksam neden geldim soruları??

sultanahmet'te ki butik otellerin aynı zamanda restaurant olması ve turistlerin önünü kesip menü göstermeleri, aynı zamanda kendi aralarında müşteri kapma kavgası yapmaları,

otel sahiplerinin neredeyse hemen hemen hepsinin geçmişinin karanlık olması,
hiç bir otel sahibinin bu işe sıfırdan başlamamış olması. yani adam bu işe nasıl başlamış diye sorulduğunda daha önce başka işten bu işe girmiş olması. (kara para aklaması açıkçası)

abd'li müşterilerin neredeyse hepsinin hilton'u tercih etmesi (memnuniyetsizlikten dolayı)

avrupa'lı müşterilerin kendilerini çok uzak hissedip bir daha gelmek istememesi.
arapların neredeyse hepsinin hem diğer müşterilerinin hem de ülkenin huzurunu kaçıracak şekilde davranmaları ve bundan hiç rahatsızlık duymamaları. aynı zamanda otel işletmecilerinin onları uyarmaması.

arapların hepsinin ülkede kokainden tutun her türlü uyuşturucuyu ya da içkiyi kullanıp, akşam olunca secde var mı diye sorması, cuma namazına gitmemeleri ya da inanılmaz şekilde şikayetçi olmaları,

arapların elleri ile pilav yemesi,
arapların diğer tüm gördükleri kadınlara sarkması,
arapların yüzsüz olmaları
arapların 5 yıldızlı otelde otel konaklaması ve ücreti için pazarlık yapması, kendilerini yerin dibine sokup aynı zamanda da işletmeyi yormaları,

türkiye'nin güneyindeki tatil beldelerindeki otellerin fiyatlarının yabancılara daha ucuza gelmesi ama türk müşterilerinin daha pahalıya kalmaları,
güneydeki otellerde bir tostun fiyatının 50tl ye çıkabilmesi ve işletmenin bunun normal olduğunu söylemesi,*
güneydeki otellerin broşürde ve sitelerinde farklı resimler ve videolar kullanmaları, ama otele gidince alakasız manzara görülmesi
güneydeki otellerde her şey dahil denilen menü ve konaklama şartlarının yerine getirilmemesi, başta türkler olmak üzere insanların kandırılması,

güneydeki otellerde vasıfsız kürtlerin işe alınması ve neredeyse dişi eşşeğe kadar sarkmaları ve bunun hiç bir sorumluluğu olmaması (tv de ve gazetelerde çıkan haberleri görebilirsiniz)
güneyde ve istanbul'da çalışan personellerin çoğunun aslında işinin adamı olmaması ve bu durumdan dolayı asıl bu işi yapan ve eğitimini alan insanların bu sebepten meslekten iğrenmeleri,

cem yılmaz'ın da anlattığı gibi, ""bir çok turistik yerde, senden benden biraz daha sarışın diye insanlara nasıl sarkıyorlar"" sözündeki doğruluğun ne kadar doğru olduğuna şahit olmak ve bunun için hiç bir şeyin yapılmaması.

gibi bir sürü olayı içinde barındıran iğrenç bir sektördür. o kadar şey söylenebilir ki, bu işi bilen düşünebilen herkes buradan ve bu meslekten uzak durmalıdır.