bugün

hayatı bir iş olarak algılamak

Ben aktif olarak çalışan, ve de çalışmayı seven birisiyim. Çalışarak kendimi medite ederim, sıkıntılarımdan kurtulur, arınırım. ama japonistanlı salaklarda olduğu gibi emperyalizmin gönüllü kölesi değilim tabi ki. Bizim iktisatçı bi bebe anlatmıştı, her sabah, el ele tutuşup, daha güzel çalışmak ve firmayı daha ilerilere taşımak için and içiyorlarmış. O gün için rekor hedefler koyuyorlarmış kendilerine. Mal deyneği olmak böyle bişey herhalde.

Bırakalım mal deyneğini tokmağını da dediğime odaklanalım, ben çalışarak motive ve medite oluyorum arkadaş. Hani derler ya sevdiğin işi yapacaksın diye, bende o biraz değişik şekilde var. Benim, sevdiğim işi yapmama gerek yok, yaptığım işi severim zaten ben.

Mesela arapça mı öğretecem, o işiseverim. Kendimi bir öğretmen olarak hazırlarım hayata. Sabah öğretmen gibi kalkar, tv yi öğretmen gibi izlerim. Moda kolay girerim yani. Adaptasyon sıkıntısı yaşadığım bir zaman ve mekan olmadı şimdiye kadar.

işin sırrı herşeyi “iş” olarak görmekte. Mesela size bir örnek: (bunu size Adriana lima bile söylemez. Gerçi Adriana bizden kimseye hiçbirşey söylemez ama olsun, maksat onu da cümle içinde kullanarak efektif dadluluk oluşturmak. Aklınıza bi an o karı (karı?, peheh) gelsin yeter. Tabi bu kıyak erkeklere oldu, kızlarımız da bu zaman dilimi içinde justin tumberlake i düşünsünler. Ergen kızlarımız her zaman olduğu gibi neydi o malın adı: justin bieber ı, ergen oğlancıklarımız ise otuzbir malzemesi olarak ajdar ı düşünsünler amk. Peheh. Ulan benim bu daldan dala atlamalarım başıma bi iş açacak birgün ama neyse.

Dönelim konumuza, mesela kıza mı açılacaksınız, heyecandan g.tünüzden oksijen alıp kulaklarınızdan fosfat olarak mı veriyorsunuz,
iş görüşmesinde, beş tane kel antropoz ibnenin sizinle taşak kebabı yapması sizde baskı mı oluşturuyor,

Haluk bilginer in karşısında g.tünüzün başınızın özerklik ilan edip Avrupa birliği uyum sürecine zarar verdiği o kritik anlarda 1 milyonluk ödülü cukkalamak mı istiyorsunuz!

Fırsat ayağınıza kadar geldi. Yapacağınız iş şu: olaya bir iş gözüyle bakacaksınız. Rahatlığı hissedeceksiniz.

Kendinize bazı kelimeler kodlayın.

Mesela benim korktuğum şeylerden birisi, bir işi tam yapamamaktır. Ben bunu “oo tastamam olmuş” diyerek yenerim. “tastamam” kelimesini tekrar ederim. Bu bir nevi kapalı devre psikolojik destek olur size.

Siz de aynısını yapın, mesela kıza açılma mevzusunda: o “böyle” sevecek beni deyin, (“böyle” derken nah işareti falan yapmadım lan yanlış anlamayın)
Mülakatta, benden iyisi şamda kayısı amk un pezevengi deyin. Küfür etmek önemli, çünkü zaten bir ömür o adama söveceksin. Alsa da söveceksin almasa da. En iyisi peşinen söv ki rahat rahat işi alasın.
Kim milyoner olmak ister de ise: yedirmezler olum diyeceksiniz. Böylece moraliniz bozulacak ve kazanamayacaksınız. Müstehak size amk. Onu da kazanmayıverin. Nolcek sankim.

Bu “herşeyi iş olarak görme hedesini (ulan bu "hede" kelimesini ben kullanınca bile irrite edici oluyor, icat edeni emile zola s.ksin) hayatta da deneyin. Herşeye iş gözüyle bakın. Rahat olun biraz. Ama iş olarak bakın derken hayatın tadını çıkarmayın demiyorum. Tadını her zerresine, iliğine kemiğine kadar çıkarın. işinizi benimseyin. işiniz yaşamak, ve siz ne kadar eğlenceli çalışırsanız o kadar güzel geçecek bu hayat. Eau de toilette!!! (anlamını boşverin, çok güzel bişey, bende kalsın o da.)