bugün

gitmek

her şeyden kaçmak istiyorsun değil mi? kaçmak..yeni bi sayfa açmak..aslında sevmediğin ama mecburen yüzüne güldüğün insanlar hayatından tamamen çıksın istiyorsun. yeter artık ne olacaksa olsun diyip herkesten uzaklaşmak istiyorsun.

nereye kadar kaçabilirsin? ne kadar saklanabilirsin?

bunları düşünmek istemiyorsun. tek isteğin kaçıp kurtulmak.

kendini kandırıyorsun sadece. insanlara güvenin de yok değil mi? iyi niyetini sömüren hadi eyvallah diyip gidiyor. her şey boş..bomboş. hislerin alınmış gibi.

anlamak isteimyorlar seni. anlamazlar. ama şu da var ki gitmekle hiçbir şeyi çözemezsin. sadece kendinden kaçarsın. sen kaçtıkça sorunlar büyür, dağ gibi olur. kaçmaktan yorulduğunda da o dağ başına devrilir.

yaşamak bu yani. seviyoruz, seviliyoruz, aldatılıyoruz, ağlıyoruz. sonra ağlamayı kesip eski halimize dönüyoruz.

sevgilin olur sabah akşam onu düşünürsün. o mesajı beklerken telefonun kilidine tecavüz edersin. sonra aman ya diyip fırlatırsın telefonu bi kenara. ama kulağın hala o sestedir. bazen gaipten mesaj sesleri bile duyabilirsin. *
eğer karşındaki sevgini görmüyorsa zorlama. ben de tahammül edemiyorum senin gibi buna. ama bazen sadece susar insan.

susmak.. Bazen en doğrusudur. Konuşarak pişman olan çoktur. ama sustuğu için pişman olan yoktur. facebookta duydun ya "sevdiğin kadar sevilirsin" diye.. onu bekliyorsun işte. canım o sadece bi şiir dizesi. kendine gel. yaşanmış bir olay değil, sadece yaşanması istenen bi olay. bunu da can yücel dile getirmiş. sen ve ben de inanmak için can atmışız.
buna inandın ve susmaya başladın. sevileceğin günü bekledin hep. olmadı. sen ufacık bi sevgi istedin sadece. yine ağladın. ağladın. ağladın.
sonra bi gün büyüdün. "vay anasını ya ne aptalmışım"dedin. iyi dedin çok da güzel iyi dedin.
geçti gitti.

kendine asla küsme. uzaklaşma. kendini sevmezsen hayata dair umudun kalmaz. evet arıyorsun birilerini. belli oluyor. belki karşılıksız sevilen sevgili, belki kaybedilen en yakın arkadaş..
ama o senden çoktan vazgeçti. artık sen de herkes gibisin. gitmeden bunu demezse ölecek hastalığı yaygın çünkü bu ara. *. neyse işte o gitti. sevmiyor seni. bundan sonra da sevecek ölüp bitecek hali yok. gideceksin yani bunun için öyle mi? kaçıp çook uzaklara gideceksin.

sen gidince o yara kapanacak mı yani? buna inanıyor olamazsın. gerçekten söküp atmadığın sürece hep seninle gelecek o yara. bazen kaşıyacaksın o yarayı, deli gibi kanayacak. sonra üstüne kolonya dökeceksin geçsin diye. daha çok canın acıyacak. yapma bunu.
en değerli sensin.

can yücel'den gelsin:

--spoiler--
Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... istemek de güzel.
--spoiler--