bugün

karnaval

can kılcıoğlu 'nın kısa filmlerinden sonra kotardığı yer yer dokunaklı yer yer eğlenceli izlenmeyi hak eden ilk uzun metrajlı yapıtı.

--spoiler--
film ali sinan 'ın yani kısaca alis'in etrafında gelişen bir hikaye. alis, 15 yıl kadar babasının yanında koltukçuluk yapmış fakat artık kendi ayakları üzerinde durup başka bir iş yapmak istiyor. babası da bunu kabul etmeyip rest çekiyor. alis'te bir nebze sen kovmadan ben gideyim mantığıyla hareket edip evi terkediyor. yalnız bu terkedişte alis'e eşlik eden bir ford taunus dışında hiçbir şey yok. bir de zaman içinde karnaval eşlik ediyor ona. karnaval, 2000 dolara yani hemen hemen 3800 liraya satılması gereken bir halı yıkama makinesi. bunu da geceleri yattığı arabada okuduğu gazetedeki iş ilanlarından buluyor. kendi ifadesiyle pazarlamacılık yapmıyor, satış temsilciliği / müşteri temsilciliği yapıyor. zaten fazlasıyla utangaç, kendi halinde, iç dünyasında gelgitler yaşayan, umutlu ama geleceğe dair hayalleri belli belirsiz olan birisi alis. izmir'de yaşamaktan mutlu, biber dolmasını sevmiyor ki bence hata ediyor. annesinin onun bu tutukluluğu içinde arayı bulma çabalarını arabaya getirdiği yemeklerden ve sen bu halinle evlenemezsin ama bizim bir komşu kızı var seni merak ediyor onunla bir buluşsan neler olmaz tavırlarında görebiliyoruz. ilk buluşmaya çok geç kalarak teşrif etse dahi, aklı o motosikletli kız da kalmış bir kere. demet, hayata dair daha yırtık, güzel pastalar yapıyor ve ailesine özellikle de babasının rahatsızlığında yardımcı olma çabası içinde. yeri geliyor izmir'de sıkışmış olduğunu ifadeliyor, bir istanbul'a kaçabilsem şu sıkışmışlıktan kurtulabilsem derken alis'in sen zaman gelir istanbul'u da beğenmezsin onunla da yetinemezsin söylemini işitiyor. alis kafayı demet'e takıyor bir kere. duygusal bağ kurup birlikteliğini perçinlediği yanından bir saniye bile ayırmadığı karnaval'ı dahi unutabiliyor bu uğurda. zaten o annesinin zoruyla teşrif ettiği buluşmada da karnaval'la beraber tüyüyor. neyse tatlı finish'i izlememişleri düşünerek yazmayacağım. ama şu var son derece leziz bir o kadar iddiasız bir ilk film karnaval.
--spoiler--

alis'in, demet'in işsel, sevgisel, kentsel daha geniş tabirle hayatsal sıkışmışlığı izleyiciyi içine çekiyor ve yeri geliyor güldürüyor yeri geliyor dokunaklı bir hal alıyor.

serdar orçin 'in harikulade oyunculuğuna tülin özen 'in eh işte oyunculuğuyla katkıda bulunduğunu belirteyim.

edit: bir de ufaklığın bokunun yemekte gezdirildiği bir sahne var ki kendi toplumumuzun yapısını düşününce ütopik diyemiyorum belki abartılmış, ama bir yandan da sahici. dikkat çekici, bir masa karesi.

10 üzerinden 7,5. * *