bugün

tasavvuf

Arapça: taṣavvuf kelimesinin kaynağı hakkında akademisyenler farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Tasavvuf kelimesinin kökü olan "Suf"un kalbi saflaştırmak anlamına gelen Saf'dan, Antik Yunanca'daki bilgelik anlamına gelen Sophia 'dan ve Hristiyan keşişlerin de giydiği yün hırkadan ileri geldiği yönünde görüşler vardır. Bu görüşler arasında akademik çevrelerin linguistik açıdan en tutarlı bulduğu kaynak Suf denilen yün hırkadan kelimenin türetildiği yönündedir.

Kelime anlamı dışında Tasavvuf sufilerce de içinde bulundukları ve Tasavvufta "makam" tabir edilen ruhsal durumlarına uygun tarifleri yapılmıştır. Bu tanımlar içinde de en genel olanı Kalb ile yapılması ve sakınılması gerekli şeyleri ve kalbin, ruhun, kötülüklerden temizlenmesi yollarını öğreten bir ilim olduğudur.

Tasavvufda Bilgi Kuramı
Tasavvufa göre, iki tür bilgi vardır. Biri, çevreden okunarak elde edilen, sözel bilgiler yani "Zahiri ilmi", diğeri ise sadece iç temizliği ile, salt içsel olarak duyularak elde edilebilen "batin ilmi" dir.

Buna göre, şeriat ve kuran yargıları da dahil olmak üzere, söze dayanan teorik bilgilerin tümü sözel yani dış bilgidir

Tasavvufa göre, asıl bilginin, tasavvuf bilgisi denilen bu bilgi olduğu; kardeşlik duygusunu geliştirdiği, toplu olarak bir arada yaşama duygusunu güçlendirdiği, insanları iyilik ve olgunluğa götürdüğü kabul edilir

Dış bilgi elde eden kişi iyi insan olur. Fakat, bu iyilik çoğunlukla, yalnız kendisi içindir. tasavvuf bilgisi olan kişi ise, yaptığı her işte, tüm insanlığı düşünür.