bugün

ahmet telli

"uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
gözlerimi bağliyorum geceyi mendil yaparak
(gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlıgım
bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte

çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan"

anlatamıyorum bugünlerde, sözcükler hep yarım, harfler birleşmek bilmiyor. o anlatıyor bazen, ben dinliyorum.