bugün

yahudiler

bir din değil bir ırktır. musevilik dinine bağlı ırklardan biridir. museviliğe bağlı yahudi olmayan bir sürü millet vardır. ama yahudi değillerdir. ve yahudi de olamazlar. ama musevi olabilirler.
bir kişinin gerçek bir yahudi olabilmesi için hâlen yürürlükte olan yahudi ilkelerine göre en azından anasının yahudi soyundan gelmesi gerekir. aksi halde ikinci sınıf insan, zenci muamelesi görürler.
bunun en güzel örneği ;
"israil'in Afrika'dan getirtilen ve kendilerine Falaşalar denen siyah tenli yahudilere karşı sergilediği tutumdur. 1995 yılında israil yönetiminin söz konusu yahudilerden alınan kanları tedavide kullanmayıp imha ettiği ortaya çıktı. Bu olay Falaşaların isyan etmelerine yol açtı. Bunun üzerine israil onların kanlarının aralarında AIDS oranının yüksek olması sebebiyle imha edildiğini ileri sürdü. Oysa bu gerekçe sadece bir kılıftan öte bir şey değildi."

"israil'in Falaşalara karşı ayrımcı politika izlemesinin tek sebebi ise onların aslen yahudi kökünden gelmeyip sonradan yahudiliği benimsemiş Afrika kökenli bir kavim oldukları iddiasıydı. Bu yüzden onların işgal altındaki topraklara nakilleri işlemi başlatılmadan önce yahudilikleri uzun uzun tartışılmış, daha sonra israil'in Avrupa yahudilerinin geri göçünden kaynaklanan insan potansiyeli kaybını telafi ihtiyacından dolayı yahudi olduklarına dair bir "fetva" çıkarılmıştı. Başhahamın "Falaşalar da yahudi soyundan gelmektedirler" fetvası 1974'te çıktı ve nakil işlemi de o tarihten sonra başladı. Ama başhahamın bu fetvasına rağmen tartışmalar bitmedi. Her şeyden önce fanatik yahudiler başhahamın söz konusu fetvasının dini değil siyâsi olduğunu düşünüyorlardı. Çünkü Falaşalar israil rejimi açısından ucuz işgücü olarak düşünülmüş ve bu insanların naklinin ciddi ekonomik yararlar sağlayabileceği hesaba katılarak böyle bir fetva uydurulmuştu. israil, kendilerine özel bir kültüre sahip Falaşaları, diğer yahudiler arasında eritebileceğini ve onlardan hizmet sektöründe yararlanabileceğini umuyordu. israil, Falaşalardan askeri amaçlarla da yararlanmak istiyordu. Çünkü diğer yahudiler askerliğin riskinden korkuyor ve orduda görev almak istemiyorlardı. Falaşaların açlığı ve fakirliği onların askeri alanlarda istihdam edilmelerine imkân sağlayabilecekti. Ama diğer yahudilerin bu insanlarla kaynaşmak istememeleri israil'in Falaşaları yahudi toplumu içinde eritme planının gerçekleşmesini engelledi. Öte yandan devlet kademelerinde görev alanlara hâkim olan yahudi ırkçılığı da bu insanların tecrit edilmelerine yol açtı. Çünkü fanatik yahudilerin geneli hâlâ Falaşaların yahudi soyundan gelmediklerine dolayısıyla gerçek yahudi olamayacaklarına inanmaktadırlar. Kısacası Falaşaların israil rejimi ve yahudi toplumu tarafından tecrit edilmeleri, sürekli farklı muameleyle karşı karşıya kalmaları, hakarete uğramaları, bağışladıkları kanlarının bile kabul edilmeyip çöpe atılması deri renklerinden değil yahudi soyundan gelmedikleri inancından kaynaklanmaktadır. Yani kimse "biz beyaz ırktanız, siyonistler bize karşı ırkçı bir anlayışla yaklaşmazlar" diye düşünmesin. Siyonistlerin ırkçılığı bir renk ırkçılığı değil soy ırkçılığıdır."