bugün

mahmud esad coşan

1991 yılında yaptığı bir sohbette ;
"bir insanın rızkı, eceli, nerede öleceği, bu allah'ın hep bildiği, yazdığı kader, mukadderat, alnının yazısı yani.. hindistan’da ölmeyi murat etmişse, hindistan'dan bir davet çıkar oraya gider. şimdi ben, coğrafya kitaplarında görüyordum avustralya'yı.. ne param yeter, ne aklımın köşesinden geçer avustralya'ya gitmek.. bizi oradaki arkadaşlarımız çağırdılar, aman hocam konferans var üniversitede, eğitim var, seminer var, bilmem ne.. gelemem edemem, kalkıyor gidiyor insan oraya.. eceli oradaysa, diyecekler ki, - es’ad hoca avustralya'ya gitti, işte vefatı oradaymış.."- mesela diyecekler, öyle olacak."

Allah rahmet eylesin...

bir nakşibendi alem seyyid ömür sürerken,
eyvah ecel erişti ayrıldı ruh bedenden,

alim idi kerîm hem râm oldu ırcıîye,
ağlaştı cümle ihvan matem giyindi her şen,

almıştı şeyhi zahid kotku efendi'den feyz,
ol mürşid-i kemal hem ol ruh-i pak-ı rûşen,

cevamiu’l-kelim-u sahib kıran-ı devran,
evrad idi sinânı ezkarı idi cevşen,

tarihde bir gider firdevs içre böyle bülbül,
olur makam-ı mahmud es’ad coşan’a gülşen...