bugün

şimşek

müfid in çaresizliğini en derinde hissettiren peyami safa romanı.

--spoiler--
diğer peyami safa romanlarından ayrılan bir tarafı var gibi geliyor bana: zihinde resim olarak biraz daha fazla şey bırakması.
mesela müfid in pervin i rüya zannettikten sonra hasta yatağındaki şaşkın bir görüntüsü.
sonra pervin in koşup ışığı açtığı ve müfid in şüphesini gördüğümüz ilk sahne.
böyle birkaç şey tekrar hatırlanana kadar filmden kareler gibi duruyor. durdukça da acılaşıyor.
--spoiler--

edit:

"ali bir yalan söyledi:
- samiye'ye rast gelmiş de söylemiş. deli gibi imiş. ağlıyormuş. seni çok görmek istiyormuş. cesaret edemiyormuş.
hasta gözlerini açtı:
- ne zaman ?
- şimdi samiye geldi haber verdi. bugün rast gelmişler birbirlerine.
- cesaret etsin artık... bende... kin... kalmadı. kin... demek... çünkü... hayat demektir... bende hayat... kalmadı.
hasta gözlerini kapadı. nefesi derinleşiyordu. ali on beş dakika daha durdu ve odadan çıktı."