bugün

süper baba

cuma akşamlarını iple çekerdim, ilkokul beşteyim aga, o zaman anadolu liselerinin orta okul kısmı için sınavlara katılıyoruz süper baba bir çıktı cumaları ders çalışmamak için hem bahanem hem o bahane en büyük özgürlüğüm oldu.

herkes her gün istisnasız harıl harıl ders çalışır ben cuma günleri kendimi alim' in yerine koyarak bakıyorum dünyaya (aynen bu diziden çok önce bizimkiler' deki ali' nin yerine kendimi koyup dünyaya baktığım gibi) . akşam olur süper baba müziği bir girer aga, tek göz oda, çıtır çıtır bir soba, dışarıda yağan yağmur veya kar ve tabi ki boran tarzı fırtına.

Sobayla değil müzikle ısınırdı içim, o fülüdün çıkardığı ses o sözler bir de babasız büyüyünce daha bir anlamlı oluyor tabi bizde. Neyse hafta içi çantayı kitabı at top koştur, bazen akşamları yakar top, saklanbaç, yakalanbaç, erik bahçelerinden hafiften yemlen öyle geçerken zaman bu dizi çıka geldi hayatımıza cumalarımızı değiştirdi icabında.

neyse 5 sezon sürdü deniz geldiydi gittiydi, alim birini bulduydu bulamadıydıi, dede öldüydü ölmediydi, fiko evlendi, aga dizi bitti içimize çocuk yumruğu oturdu hayatta unutmam o acıyı.

neyse sınava girdik millet harıl harıl çalışır elenirken biz kazanmışız iyi mi bu dizi bana onu da kaybettirmedi. helal olsun yapanlara, çok sıcacık bir diziydi, her türlü eksisine rağmen çocukluğumuzda artı pozisyondandır.

sevgiler.