bugün

söykü dergisi sayı 10 temasız

renkleri görmek | turkuaz

Eski Türk filmleri tadında bir öykü, eses kıza araba çarpar kör olur, ilerleyen sahnelerde bir araba daha çarpar ve iyileşir, tabi o kadar basit bir öykü değil, büyük bir yaratıcılık ve çok iyi bir bağlanmış bir son.

üzülsekte, değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabulleniyoruz elbet;
'...siyah beyaz bir filmdi artık hayat onun için. annesi olduğu yere yığıldı. babası ise "daha kötü de olabilirdi" düşüncesiyle kendini avuttu.'

Bir uzvundan tam ya da kısmi olarak faydalanamayanların diğer uzuvları gelişir, ileri derecede astigmat bir hocam vardı, en arka sırada ki fısıldaşmaları dahi duyardı. Rastgele yazılmamış cümleler olduğu hemen belli oluyor;
'...zorlanmadı bu sayede. bir yandan da keman dersleri alıyordu. müzik zekası muhteşemdi. o kadar kolay öğreniyordu ki, hocası bile şaşırıp kalmıştı.'

Bu cümle birikim gerektirir, kelimelerin uyumu, tınısı, ve hikayeyi bir anda bağlaması, ustaca;
'...göremeyecek" dediler. "renkleri göremeyecek" hala benden tanrıya inanmamı bekliyorlardı.'

Hayal gücü, cümlelerin ahengi, anlatımda ki akıcılık, yazarın kalemine sağlık, büyük bir zevkle okudum.