bugün

dengbej

-saat tam altıyı vurduğunda, başka bir renge çalardı köydeki uğultu: curcuna diner, sadece ilaheleşen belli sesler, tınılar, ritimler kalırdı orta yerde. koyunlar, kuzular, yaşı çok küçük çocuklar ve bir de Delta radyolarının değirmi koca düğmeleri çevrilirken yükselen gıcırtılar hakimiyet kurardı köye. derin bir huşu içinde düğmeleri çevirirdi eller. işte o vakitte, bir mabet yerine dönerdi radyolu evlerin önü... yaşlılar tütünlerini sarmış, nineler dizlerinin üstüne çömelip ellerini başına koymuş, genç kızlar, oğlanlar sessizce ilişmiş olurlardı kalabalığın yamacına. erivan radyosun da dengbêj saatiydi çünkü... karabetê xaco, şeroyê biro, efoyê eset, paşîke efo, memoye pîr, kereme anqosî, ahmede tecîr, mecîdê sileman, arame tîgran ve daha niceleri...