bugün

ali kemal

cemal kutay'ın pek de bilinmeyen fakat içerisinde çok değerli bilgiler olan 4 ciltlik bilinmeyen tarihimiz adlı kitabın ilk cildinde nasıl linç edildiğini detaylı bir şekilde anlatılan kişidir.

kuvay-ı milliye birliklerinin 1922 yılında aldığı başarılı sonuçlarla milli mücadele aleytarlığı yapan ali kemal, ankara'nın emri ile istanbul'da tutuklanarak tren yoluyla ankara'ya getirilmek istenir. eğer ankara'ya sağ ulaşabilseydi büyük bir ihtimalle sürgün cezası alacaktı. fakat istanbul polisleri ile tren yolculuğuna çıkan ali kemal izmit'te verilen bir mola esnasında garın yakınlarında bulunan polis merkezine götürülmek istenir. fakat her nasılsa izmit halkı ali kemal'in izmit'e geleceğini duymuş ve büyük bir kalabalıkla polis merkezinin önünde toplanmıştır.

yanında polisler eşliğinde halkın içinden geçirilerek polis merkezine doğru yürüyen ali kemal'e sözlü sataşmalar başlamıştır. tam binaya girecekleri sıra küçük bir çocuk ali kemal'e taş atarak gözlüğünü kırmıştır. ali kemal de çocuğa dönerek "ayıp, ayıp" demiştir. lincin başlaması için ufak bir kıvılcım bekleyen halk için bu "ayıp, ayıp" kelimeleri fazlasıyla tetikleyici olmuştur.

polisin elinden zorla alınan ali kemal linç edilmeye başlamış ve büyük bir dayaktan sonra başı çekiçle ezilerek öldürülmüştür.. cesedi soyulmuş ve bir çınar ağacına asılarak orada sergilenmiştir.

günümüzde izmit'te gidenler yeni tren garının hemen yanında eski tren garını görebilirler. buradan şehir merkezine doğru yürüdüğünüzde sizi yürüyüş yolunda ilk çınar ağaçları karşılayacaktır. işte o sağdaki ilk çınar ağacı 90 yıl önce ali kemal'in cesedinin asıldığı çınardır.