bugün
- mauro icardi'nin karısı8
- en obez özelliğiniz14
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı9
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası21
- icardi190514
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- nişanlı kalmanın saçma olması9
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- anın görüntüsü15
- larisalisa20
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım12
- en dindar özelliğiniz28
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git13
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
günden güne futbolda taraftar kültürünü dolayısıyla taraftarlığı eritip, maçların tv'lerden izlenmesini amaç edinmiş futbol canavarı. bu uğurda çok şehit verilmiştir.
gün itibariyle endüstriyel futbola karşı olan gruplar ortak açıklama yaptılar.
--spoiler--
endüstriyel futbola karşı bir araya gelen taraftar grupları, sporda şiddeti ve düzensizliği önleme yasası ile baskı altına alındıklarına ve makul hale getirilmeye çalışıldıklarına dikkat çekti.
endüstriyel futbola karşı olan taraftar grupları tarafından yapılan ortak açıklamada, endüstriyel futbolun makul taraftarı olmaktansa makul taraftar olmayacağımızı yineliyoruz denildi.
altay yska, beleştepe, boranlar, buca i̇stasyon, dersimspor, dev nurtepeliler, forza livorno, halkın takımı, sol açık fenerbahche, şimşekler, tekyumruk, ya basta, ve viva göztepenin imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle:
"önce şehirlerimizi, sonra mahallelerimizi, sonra da ruhlarımızı ve oyunlarımızı işgal ettiler.
onlar için her yer bir cezaeviydi. kendine benzemeyenleri kapamak için yaptıkları dört duvar ve o duvarlar kimi zaman tuğladan kimi zaman baskılardan kimi zamanda yasalardan oluşurdu.
i̇ktidarlar makulu sever, normali ister... ve iktidarın istediği birey olmadığın sürece sen anormalsindir; yani suçlu. her şeyi kendilerine göre tasarlarlar, kendileri ve çıkarları için kanunlar yaparlar. çocukluğumuzun geçtiği mahalleleri kötü bulup kentsel dönüşüm projelerine, top oynadığımız yaylaları elektrik santrallerine heba ederler. i̇ktidarlar için her yer, her ağaç ve her ağacın gölgesi satılabildiği kadar değerlidir. i̇şte bu nedenle her şeyi endüstriyelleştirirler, her şeyi alınıp satılabilecek hale getirirler. yaşamlarımızı , zevklerimizi, zamanlarımızı ve oyunlarımızı paraya çevirmek isterler. i̇şte bu projelerine direnenler onlar için bastırılması gereken bir unsur, cezalandırılması gereken bir suçludur.
ve şimdi de futbola göz diktiler. önce medya patronlarını ve kulüp başkanlarını ikna ettiler profesyonel olmaya ve sonra da futbolcuları... şimdi sıra oyunun gerçek sahiplerinde yani bizlerde. onlar için bizler de profesyonel olmak zorundayız. takımımızı desteklerken söylediğimiz besteye karışırlar, açtığımız pankarta ve golden sonra yaktığımız meşaleye... ne kadar güzel gözükürse gözüksün o güzellik onlar için tehlikeliyse yasaklanmalıdır, engellenmelidir... yani sevdamız da makulleştirilmelidir.
stadyumlar ilk defa cezaevine dönüştürülmemiştir aslında; roma´da gladyatörlerin tutsak alındığı alandı, şili´de cunta tarafından victor jara ve arkadaşlarının katledildiği bir alandı stadyum... topraklarımızda, 12 eylül döneminde büyük gözaltı merkezleriydi stadyumlar... yani iktidarlar bazen açıktan, bazen de fiili uygulamalarla cezaevine dönüştürmüştür oyun alanlarımızı. günümüzde de kendilerine göre suç teşkil eden herkesi yok saydığı ve cezalandırdığı bir baskılama merkezidir stadyumlar.
evet bir yasa çıkarttılar, sporda şiddeti ve düzensizliği önleme yasası dediler adına da. makul taraftar yaratmak üzerine kurdular ve oluşturdular bu yasayı; ama kendilerinin de zarar gördüğünü anlamaları çok zor olmadı. bir kere daha iktidarların, muktedirlerin kolay çözümlerle hatalarını düzeltebileceklerini gösterdiler bize... yasanın kendilerine vuran yerlerini mecliste alelacele çıkarttıkları bir kararla kırptılar ve kendileri temize çıktı; çünkü futbolun sahipleri onlardı. futbol endüstrisinin patronlarıydılar onlar, tüccarlarıydılar... bizler ise onlar için sadece satın alanlarız; maç bileti satın alan, forma satın alan ve onlara sonsuz destek olan. bunları yaptığımız sürece onlar için bir tehlike değil, hatta kar tablolarındaki iştah kabartan verileriz. ama sesimiz biraz çıktığında, kendimiz olmak isteğimizde düzeltmek için meclise sundukları yasa bize tüm şiddetiyle uygulanmaktadır.
hal böyleyken; yani futbolun patronlarının kendi çıkarları için birleşip birşeyleri değiştirdikleri gibi biz tribün emekçileri, yani taraftarlar da kendi çıkarlarımız için birşeyleri değiştirmek için güçlerimizi birleştirmeliyiz.
bizi oyunun dışında bırakmaya çalışırlarken, bizi normalleştirmeye çalışırlarken ve bizi endüstriyel futbolun makul taraftarları yani müşterisi yapmaya çalışırlarken hangi takımın taraftarı olduğumuzun ve sevgimizin renklerinin bir önemi yok. çünkü onlar renk, arma ve sevda ayrımı yapmıyorlar. bizim için kutsal olan, onlar için rantsal olmaktadır.
futbola ve tribünlerimize sahip çıkma kararlılığında olan biz emekten yana taraftar gruplarının tüm baskılara, engellere ve yasaklara karşın son sözü direniş, isyan ve mücadele olacaktır. hangi tarafta olursak olalım, hangi armaya aşık olursak olalım bizi ve tribünlerimizi tehdit eden her türlü baskı ve yasaklara karşı dayanışma içinde tek vücut olacağımız bilinmelidir.
bu oyunun ve taraftarı olduğumuz takımların gerçek sahipleri olarak haykırıyoruz; egemenlerin normaline karşı anormal olmayı tercih ediyoruz ve endüstriyel futbolun makul taraftarı olmaktansa makul taraftar olmayacağımızı yineliyor
--spoiler--
http://www.muhalifgazete....ruplarindan-ultimatom.htm
gün itibariyle endüstriyel futbola karşı olan gruplar ortak açıklama yaptılar.
--spoiler--
endüstriyel futbola karşı bir araya gelen taraftar grupları, sporda şiddeti ve düzensizliği önleme yasası ile baskı altına alındıklarına ve makul hale getirilmeye çalışıldıklarına dikkat çekti.
endüstriyel futbola karşı olan taraftar grupları tarafından yapılan ortak açıklamada, endüstriyel futbolun makul taraftarı olmaktansa makul taraftar olmayacağımızı yineliyoruz denildi.
altay yska, beleştepe, boranlar, buca i̇stasyon, dersimspor, dev nurtepeliler, forza livorno, halkın takımı, sol açık fenerbahche, şimşekler, tekyumruk, ya basta, ve viva göztepenin imzasıyla yayınlanan açıklama şöyle:
"önce şehirlerimizi, sonra mahallelerimizi, sonra da ruhlarımızı ve oyunlarımızı işgal ettiler.
onlar için her yer bir cezaeviydi. kendine benzemeyenleri kapamak için yaptıkları dört duvar ve o duvarlar kimi zaman tuğladan kimi zaman baskılardan kimi zamanda yasalardan oluşurdu.
i̇ktidarlar makulu sever, normali ister... ve iktidarın istediği birey olmadığın sürece sen anormalsindir; yani suçlu. her şeyi kendilerine göre tasarlarlar, kendileri ve çıkarları için kanunlar yaparlar. çocukluğumuzun geçtiği mahalleleri kötü bulup kentsel dönüşüm projelerine, top oynadığımız yaylaları elektrik santrallerine heba ederler. i̇ktidarlar için her yer, her ağaç ve her ağacın gölgesi satılabildiği kadar değerlidir. i̇şte bu nedenle her şeyi endüstriyelleştirirler, her şeyi alınıp satılabilecek hale getirirler. yaşamlarımızı , zevklerimizi, zamanlarımızı ve oyunlarımızı paraya çevirmek isterler. i̇şte bu projelerine direnenler onlar için bastırılması gereken bir unsur, cezalandırılması gereken bir suçludur.
ve şimdi de futbola göz diktiler. önce medya patronlarını ve kulüp başkanlarını ikna ettiler profesyonel olmaya ve sonra da futbolcuları... şimdi sıra oyunun gerçek sahiplerinde yani bizlerde. onlar için bizler de profesyonel olmak zorundayız. takımımızı desteklerken söylediğimiz besteye karışırlar, açtığımız pankarta ve golden sonra yaktığımız meşaleye... ne kadar güzel gözükürse gözüksün o güzellik onlar için tehlikeliyse yasaklanmalıdır, engellenmelidir... yani sevdamız da makulleştirilmelidir.
stadyumlar ilk defa cezaevine dönüştürülmemiştir aslında; roma´da gladyatörlerin tutsak alındığı alandı, şili´de cunta tarafından victor jara ve arkadaşlarının katledildiği bir alandı stadyum... topraklarımızda, 12 eylül döneminde büyük gözaltı merkezleriydi stadyumlar... yani iktidarlar bazen açıktan, bazen de fiili uygulamalarla cezaevine dönüştürmüştür oyun alanlarımızı. günümüzde de kendilerine göre suç teşkil eden herkesi yok saydığı ve cezalandırdığı bir baskılama merkezidir stadyumlar.
evet bir yasa çıkarttılar, sporda şiddeti ve düzensizliği önleme yasası dediler adına da. makul taraftar yaratmak üzerine kurdular ve oluşturdular bu yasayı; ama kendilerinin de zarar gördüğünü anlamaları çok zor olmadı. bir kere daha iktidarların, muktedirlerin kolay çözümlerle hatalarını düzeltebileceklerini gösterdiler bize... yasanın kendilerine vuran yerlerini mecliste alelacele çıkarttıkları bir kararla kırptılar ve kendileri temize çıktı; çünkü futbolun sahipleri onlardı. futbol endüstrisinin patronlarıydılar onlar, tüccarlarıydılar... bizler ise onlar için sadece satın alanlarız; maç bileti satın alan, forma satın alan ve onlara sonsuz destek olan. bunları yaptığımız sürece onlar için bir tehlike değil, hatta kar tablolarındaki iştah kabartan verileriz. ama sesimiz biraz çıktığında, kendimiz olmak isteğimizde düzeltmek için meclise sundukları yasa bize tüm şiddetiyle uygulanmaktadır.
hal böyleyken; yani futbolun patronlarının kendi çıkarları için birleşip birşeyleri değiştirdikleri gibi biz tribün emekçileri, yani taraftarlar da kendi çıkarlarımız için birşeyleri değiştirmek için güçlerimizi birleştirmeliyiz.
bizi oyunun dışında bırakmaya çalışırlarken, bizi normalleştirmeye çalışırlarken ve bizi endüstriyel futbolun makul taraftarları yani müşterisi yapmaya çalışırlarken hangi takımın taraftarı olduğumuzun ve sevgimizin renklerinin bir önemi yok. çünkü onlar renk, arma ve sevda ayrımı yapmıyorlar. bizim için kutsal olan, onlar için rantsal olmaktadır.
futbola ve tribünlerimize sahip çıkma kararlılığında olan biz emekten yana taraftar gruplarının tüm baskılara, engellere ve yasaklara karşın son sözü direniş, isyan ve mücadele olacaktır. hangi tarafta olursak olalım, hangi armaya aşık olursak olalım bizi ve tribünlerimizi tehdit eden her türlü baskı ve yasaklara karşı dayanışma içinde tek vücut olacağımız bilinmelidir.
bu oyunun ve taraftarı olduğumuz takımların gerçek sahipleri olarak haykırıyoruz; egemenlerin normaline karşı anormal olmayı tercih ediyoruz ve endüstriyel futbolun makul taraftarı olmaktansa makul taraftar olmayacağımızı yineliyor
--spoiler--
http://www.muhalifgazete....ruplarindan-ultimatom.htm
güncel Önemli Başlıklar