bugün

tomris uyar

edip canseverin yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir hediyesiyle, doğumgününü kutladığı kadın. Kadın. bu şiirle ilgili de, haydar ergülen'in güzel bir yorumu vardır hatta.

"sevgili tomris uyar, sizi hep o şiirle düşünüyorum. edip cansever sizin için yazmış zaten, kocaman bir şiir, kocaman bir güzelleme: yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir, diye. alçakgönüllü bir adı var. öyle de. ama değil de. o şiirde her zaman bir sınır ihlali korkusunu sezdim. abartmamak hüneriyle, sanki yüksek bir dağı ovada yürütür gibidir edip bey. bilir çünkü, dağ abartınca yüksek olmaz, dağ olduğu için yüksek durur. bence ikiniz de yüksek dağcılık okulundan mezun olduğunuz için, ulaşılmaz geliyorsunuz bize. ve biz dağın eteğinde eğlenirken, siz çoktan dalmış oluyorsunuz yüksek denizcilik okulunun derinliklerine. edip bey , "ben seni uzun yolda yürürken gördüm müydü hiç" diye sorarken, sizi dağın en derininden, denizin en yüksekliğinden başka bir yere konduramıyor. kimse de görmemiştir, kimse de konduramaz, ama edip bey başka, o sizi uzun bir şiir olarak gördü hayatta ve sonu asla bir romana çıkmayacak o keçiyolunda: hikaye bir inattır çünkü. doğrusunu isterseniz ben de öyle gördüm, orada gördüm sizi.
benim görüşüm o kadar uzun boylu değil elbet. hem edip bey uzun boyludur, hem şiir, hem de görüşü. bana gerek yok. edip bey her şeyi önceden söylemişti:

'bir adın vardı senin, tomris uyar’dı. adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun yine' "