bugün

quzu

geçtiğimiz bir yılın bitişine hiç bu kadar sevinmemiştim sanırım... tek bir mutsuzluk kaldı yeni yıl kutlamalarından geriye; yanında olamayışım... kokunla uyanamayışım yeni bir yıla daha. bitmemiş, tamamlanmamış, yarım kalmış bir yıldı biraz belki. o soğuk yatağında büzüşüp yalnız yalnız uyuduğun için içim hep yarım hüzünlü uyanıyor her yeni güne. tüm gün ne kadar eğlendiğimin, mutlu olduğumun bir önemi kalmıyor. çünkü yatağa hep eksik yürüyorum. boynumda nefesinin ılıklığıyla uyandığım sabahların huzurunun kırıntıları beni mutlu ediyor belki, belki sırf o yüzden uyanıyorum her sabah bir şekilde bir saatte.

şimdi sen o soğuk duvardan 5 santim uzakta, yorgana sığınmış, elin kolun nerede duracağını şaşırmış bir şekilde dönerken, ben uyumakla uyumamak arasındaki o garip çizginin üzerinde duruyorum. uyandığımda, yanımda olmadığını bile bile yanımda olmanı umut ederek gözümü açıyorum...

daha mutlu, daha umutlu, daha çok biz dolu bir yıl temenni ediyorum ikimiz içinde. daha çok sabah yanında uyanabileyim, daha çok o koltukta rahatsızken rahatlığın keyfine varabileyim ve her sabah uyanışını izleyebildiğim bir yıl olmasını diliyorum.

seni sevmek cümlesini tanımlayacak kelimeleri hala bulamadım... iyi ki diyorum bunun için. tanımsızlıktaki mutluluğu seviyorum...

Hacı o değil de; seviyorum seni

(bkz: hayatımın anlam şeyi)
(bkz: hayatımın herşeyi)