bugün

yenge

yengelik müessesi de apayrı bir hadisedir:
sözcükler bir keresinde gerçekten de eylem olmuştu. ama yaşamasına pek izin vermediler. sil di ler onlar çıldırmasınlar diye. onlar çıldırmasın da biz çıldıralım daha iyi diye. çıldırmak şöyle bir şey: merhaba. ben yengen. yani bildiğin yengen. inanmazsın müzeyyen'ciğim ben bir keresinde yengen oldum. sık sık oluyorum yani bu aralar. ki oldum. ve o dedi ki: "yengen olur". o günden beri yengenim ben okuyucu. bu göreve layık olmaya çalışıyorum. bize geldiğinde ikramda kusur etmemeye çalışıyorum. [ikramda kusur ne yea?] tabağına fazla fazla koyuyorum ellerimle yaptığım yemeklerden. beceriksiz ve heyecanlı oluyorum ev sahibi yengen olduğumda. akşam oldu mu "ay nereye gidiyorsun, daha erken!" diyorum. siz balkonda muhabbet ederken, yeşil bulaşık önlüğüm ve mavi bulaşık eldivenlerimle yanınıza gelip "hayağtım ve pek misafir okuyucu, size çay getiriyim mi?" diyorum. yengenlik bana yakışsa da yakışmasa da zorla giyiyorum işte. senin canın hiç mi çekmiyor arada alakasız şeyler? bi kerecik de yengen oliyim n'olmuş yani. beni kırmazsın di mi? şurda kaç aylık hukukumuz var. sen beni seversin ve ben de sana karşı boş değilim aypiğ'sinden öptüğüm okuyucu. hepimiz şeyiz; iyi çocuuuklarız! /beni_fantezilerimle_sev_seveceksen.wma/ hala bi mp3 converter bulamadım idare et shuffle okuyucu.

* * *