bugün

annelik

kutsallıgı bir yana, none' nin yazdıgı gibi * dunyanın en zor islerinden biridir.

her kadının harcı degildir annelik. bir yetkinlik, kocaman bir yurek, cesaret ve sakin duru bir ruh ister. anne olabilmek ve anneligi yapabilmek icin bunlar sarttır.

sabahın korunde uykudan feragat edip aglayan bebegi yara olmus gogus uclarına ragmen emzirmektir. bebek elini yarı acık gozlerle annenin diger gogsune koydugu anda bebege bakıp acı cekmemek, canımmm demektir. her kadın emziremez ayrıca. bazıları var ki gogus sekillerinin bozulacagından korkuyor, acıyoruz onlara.

bebegin kakasını surekli kontrol etmektir. akıskan mı, rengi aynı mı, kokusu nasıl bunları cok iyi bilmektir. hatta bazı zaman bebek kaka yapsın diye dua etmektir.

surekli bir endiseyi goze almaktır. acaba disi neden hala cıkmadı, acaba yurume sekli normal mi, acaba ona iyi bakabiliyor muyum, acaba gazı tam cıktı mı vs. vs. bunları saatlerce dusunmek ve bu arada sakin kalabimektir.

vicdan azabının en dibidir. oyle boyle degil, dibin dibi. annenin kendisine ayırdıgı her vakitte bebege karsı gorevlerini tam yerine getirip getirmedigini sorgulamanın en acıtanıdır.

iyi bir hayatı olan cocuk dogurmak dısında da birseyler yapabilen kadınların en mutlu oldugu, en ayrıcalıklı hissettigi bir alandır annelik. beraberliklerine ekstra bir renk katar. ortak paydalar altında, ortak degerler cercevesinde bir cocuk yetistirmek, anneligi goze almak kolay degildir. ayrıcalıklıdır.

dogustan annelik duygusundan yoksun olan ve kendini mutlu olduguna inandıran kadınların anlayamayacagı bir seydir. onlar birey olma yolunda ilerlemeye devam etsinler, ureyemeyecek yasta oldukları icin kendilerini avutsunlar ve kedileri ile vakit gecirsinler. zaten beceremezler anneligi. olsa olsa kedi sahibi olurlar, saygı duyamıyoruz, cunku acıyoruz. yazık.