bugün

mustafa kemal atatürk

kendisini ne zaman anlayacağız diye merak ettiğim, hiçbir üçüncü dünya ülkesi liderleri ile kıyaslanamayacak büyük lider, asker ve devlet adamı. max weber'in kavram dünyasından bir nitelemeyle karizmatik otorite.

evet biz atatürk'ü anlamadık, anlamamakta da hala ısrar ediyoruz. çünkü onu tanımıyoruz. onu yüceltmenin, onu günlük siyasete malzeme yapmanın onu tanımak veya anlamak olmadığını idrak edemiyoruz.

hele ki onu anlatma görevinin; atatürkçü düşünce derneği gibi, nur serter gibi kişi ya da oluşumlara düştüğünü görmek bana ızdırap veriyor umutlarım daha da tükeniyor.

dolayısıyla onu anlamak için öncelikli şartın "kemalist olmamak" olduğunu düşünüyor ve sözü merhum ahmet taner kışlalı hocaya bırakıyorum...

"evet, atatürk suçludur!.. eğer türk işçisi, batı' daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14 - 16 saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa bunun suçlusu odur!
eğer türk kadını yasal olarak erkeğine eşitse, ''köle'' değilse, seçme ve seçilme hakkını, fransız kadınından bile önce elde etmişse; kadınlar bugün türkiye' de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa bunun suçlusu odur!"

ahmet taner kışlalı, "kemalizm laiklik ve demokrasi" (1999)