bugün

sözlük yazarlarının anıları

lisedeyken sınavlardan başımızı kaşımaya vakit bulamadığımız zamanlardı. bir anda müdür yardımcısı bizi Kars'a göndereceğini söyledi. sarıkamış'a 3 günlük bir gezi. ilk başta sınavlardan dolayı gitmeyi hiç düşünmemiştik. ama o kadar çok istiyorduk ki 4 yakın dost birlikte ilk defa bir şeyler yapacaktık. sınavları, dertleri bi kenara koyduk ve o geziye gittik. ocak ayıydı ve kars çok soğuktu. şansımıza 4 kişilik bir oda bize verilmişti. tek bir planımız vardı gece uzun uzun sohbet edip sabaha kadar oturmaktı. gece çok eğlenceli geçmişti. güldük,güldük,güldük... olumsuzluklar bir kenarda kalmıştı ve yanımıza çalışmak için getirdiğimiz kitaplar. bir arkadaşım hasta olmuş yataktan katılıyordu eğlencemize. videolar, resimler hepsini bir anda yapıyorduk. ranzalar vardı iki tane. ben üstteydim ve bir arkadaşım da yanımdaydı. gece 2 falan olmuştu sanırım. bir anda hepimiz biz nerdeyiz diye düşünmeye başladık ilk defa ailelerimizden uzaktayız ve başımıza neler gelecek bilmiyoruz. odamızın kapı anahtarı bile yoktu. uyumaktan korktuk bir an için. dönüşte buzlu yollarda başımıza neler gelecek,biz kesin ölecez diyorduk birbirimize. ne yapsak diye düşünürken arkadaşlarımızı arayıp onlardan helallik istemeye karar verdik. bir tek arkadaşımız uyanıktı sanırım bütün gece kahrımızı o çekti onu da uyutmadık ve oda artık akıl sağlığımızdan endişelendi. ağladık bi kaç saat. biri annemi özledim biri babamı özledim diye sayıklıyordu. şimdi düşünüyorum da ben hiç kimseyi özledim dememiş sadece bilinçsizce ağlamıştım. bir ara arkadaşıma telefonumu vermiş ve "benim söyleceklerimi kaydet birgün açıp dinlerler" diyerek video kaydettirmiştim. herkes ağlıyordu fakat ben bir an kendimden geçtim ve olduğum yerde nefes alamayarak bayılıp olduğum yere uzandım. etrafı göremiyordum sadece sesler geliyordu. yanımdaki arkadaş beni öyle görünce şok olmuştu. hasta olan arkadaşım alttan fırladı geldi. karşıdaki arkadaş da ordan fırladı hepsi etrafımdaydı ve ellerime kolonya sürüyorlardı. ağlıyordu bir tanesi "ne olur kalk ne olur..." 10 dakka sonra uyandım ve arkadaşımın kucağına yattım o beni bir anne şefkatiyle teselli etti. aklım kötü şeylere öyle uçmuştuki. ranzanın başına asılı siyah montu bir adam sanıp çığlığı basmıştım. "o geldi o geldi..." ne geldiğini de anlayamadım. sakinleştirilip uyudum. sabaha uyanmak kadar güzel bir şey yoktu mide bulantıları da olmasa. allaha bin kez şükürler olsun dedik. o geceyi yaşamamıza "anne nerdesinn?" diye ağlamaya başlarak sebep olan (bkz: buzluktaki penguen)e çok teşekkür ediyoruz. bu da liseden bize kalan en güzel anılardan bir tanesiydi.