sevdiği entry'ler

yeşil deniz

yakında tekrar çekilmeye başlanacak dizi. ama bu kez trt dijital'de yayınlanacakmış. işte bu olmadı tekrar trt1'de yayınlanmalıdır. ayrıca kadro eskisi gibi mi olacak bence yeni isimler eklenecek eski kadrodan belki bazı oyuncular olmayacak özetle trt dijitalde kimse açıp izlemez siz yine trt1'de yayınlayın sadıç.

yeşil deniz

yaşadığım ilçedeki hayata en benzer hayatı anlatan diziydi.
tabi şu anı değil, ama 1990-2010 yılları arasındaki haliydi birebir.

kozan, ödemiş, kadirli, burdur, ısparta, manisa, salihli, turgutlu, dörtyol, tokat, amasya, niksar, erbaa, turhal, merzifon, erzincan..
buralardaki insanlar sürekli yurtdışına çıkmıyor, fakir ya da aç da değil.. kendi halinde, yuvarlanıp duran, hep bir borçları sıkıntıları olan, gariban insanlar işte.

tam düzlüğe çıktık derken, çıkamayan ama çok şükür kendi kendilerine yeten insanlar..

bilmiyorum istanbul, izmir ya da rize, trabzon veyahut diyarbakır, mardin'den ziyade gerçek anadolu türk kültürünün muhafaza edildiği yegane yerler de buralar gibi.

evlilik

birçok kişiye göre evlilik ölüm. takılmak daha akıllıca. türkiye'deki evlilikler belki ölüm olabilir çünkü türkiye'de belli bir yaştan sonra eş bulmak mümkün değil. 50 yaş üstüne özel bir evlilik sitesi yaparak bu sorunu çözmeyi planlıyorum.

eğer bütün evliliklerin türkiye'deki evlilikler gibi olduğunu düşünüyorsanız lütfen dance me to the end of love'ı, prison break'in ilk sezonunu, lost'u ve godfather'ın ilk filmini izleyin. bunları izlerseniz 60 yaşın üstünde olmasına rağmen karısını seven erkekler olduğunu göreceksiniz.

aşk

"Aşkın en güzel tanımı, meraktır. Birine karşı ansızın merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek istersiniz. Bu yüzden aşka en uzak cümle senden nefret ediyorum değil, artık bilmek istemiyorumdur."

gecenin sözü

Eğer bir insanı gerçekten unutmak istiyorsan, onunla yaşadıklarını değil, onun sana yaşattıklarını hatırla.

Çehov.

mısır a sahip olup piramitlerin içine bakmamak

osmanlı'nın tam 365 sene boyunca yapmadığı şey.

abicim sen bilfiil tam 365 sene mısır'ı yönetmişsin, oraya sahip olmuşsun, bir allah'ın kulu da gidip "lan bu binalar ne böyle çölün ortasında" diyerek içine girip bakmamış.

yok böyle bir vizyonsuzluk...

1517'de mısır'ı fetheden ve hakim olan osmanlı'ya göre piramitler bir tahıl ambarıydı ve bu piramitler osmanlı kayıtlarına yusuf ambarı olarak geçtiler.
görsel

yusuf peygamber firavun'un emrinde çalıştığı sırada mısır devletinin mali işlerinden sorumluydu ve bolluk yıllarında elde edilen ürünleri depolamak için devasa ambarlar inşa ettirmişti. işte bu piramitler o ambarlardı osmanlıya göre ve bu yüzden bunlara yusuf ambarı adı verildi.
görsel

neticede birer tahıl deposuydu(!) bunlar, tahıl deposunun içine girip bakıp ne olacaktı ki?
girmediler. araştırmadılar. içine bakmadılar...
görsel

yahu bir içine gir bak, şu kabartmalar rölyefler nedir diye bir araştırsana. yok...
görsel

şu sfenksler nedir abicim diye bir incelesene.
görsel
görsel

piramitler ortaçağ'da avrupa'da biliniyordu, ama avrupalılar için piramitler macerası 18. yüzyıl sonunda napolyon'un mısır'a saldırması ile başlamıştı.(1798)
aynı yıl britanya ve fransa donanmaları arasında cereyan eden abukir deniz muharebesi ile birlikte ingilizlerin dikkati de piramitlere ve mısır'ın antik kalıntılarına çevrilmişti.
görsel

işte 18. yüzyıl sonunda başlayan avrupalıların antik mısır keşifleri 19. yüzyılın başında mısır hidivi olan kavalalı mehmet ali paşa ve sonra gelen mısır hidivlerinin desteği ile süratlendi ve mısır piramitleri ve antik mısır kalıntılarından tüm dünya haberdar oldu.

bu dönemde dahi osmanlı hakimiyetinde olan mısır ve piramitler malesef osmanlı'nın ilgisini hiç çekmedi.
oysa ki mısır'ın fethinden hemen sonra mısır'da bulunan bazı dikilitaşlar istanbul'a getirilmiş ve dikilmişti. hatta istanbul'un fethinden önce bizans döneminde mısır'dan getirilen Theodosius Dikilitaşı bunların en bilineniydi ve yüzyıllardır istanbul'un göbeğinde durmaktaydı, ama osmanlı bu dikilitaşın üzerindeki yazılar ile piramitlerdeki yazıları kıyaslama gereği bile duymadı malesef...
görsel

ve tabi kaçan balık büyük oldu.
mısır'dan çıkarılan hazineler, antik kalıntılar yağmalandı. bugün antik mısır uygarlığına ait pek çok eser dünyanın büyük müzelerinde sergileniyor.
görsel

son olarak, istiklal marşımızı yazan mehmet akif ersoy'un piramitler önünde çekildiği fotoğraf;
görsel

edit: mısır'a sahip çıkamayan osmanlı, aynı davranışı ege'de hakimiyeti altındaki bölgelerde de sergilemiş. hiçbir antik kalıntıya, tarihi yapıya önem vermemiş.
misal atina'daki parthenon, cephanelik-baruthane olarak kullanılmış. burada görev yapan askeri birlik için de parthenon'un içine bir cami yapılmış.
görsel

mısır, yunanistan böyle. peki ya anadolu.
anadolu'daki tarihi eserler de aynı. özellikle 19. yüzyıldan sonra anadolu'daki antik kentlerin yağmalanmasına ses çıkarmamış osmanlı. pek çok eseri hediye etmiş. örneğin bergama şehrini komple almanlara vermiş, almanlar da bergama'yı komple berlin'e taşıyarak pergamon museum'u oluşturmuşlar.
bu davranışın pek çok örneği mevcut, yazdık hep bunları;
(bkz: tarihi eserleri çalınırken uyuyan osmanlı)
(bkz: knidos aslanı/#42143796)
(bkz: likya yı yağmalayan ingiliz charles fellows/#40532509)
(bkz: abdülhamid in yurtdışına kaptırdığı tarihi eserler/#40529074)

#tarih

limonun faydaları

- vücudun ph dengesini düzenler. (cidden bir şeyler düzene giriyor yani hissediyorsunuz)

-antioksidan etkisi fazladır, o yüzden ferah hissettirir.

-c vitamini bol olduğu için bütün saçma sapan hastalıklardan korur, sarımsak da yutarsanız ikisi sizin sırtınızı yere getirmez.

-sindirimi aşırı kolaylaştırır. ( çok yemek yediyseniz 1 tane limon yiyin, yarım saat geçmeden hiç yememiş gibi rahat hissedersiniz. bu yüzden her kahvaltıda bir tane yerim )

-ağız sağlına birebirdir. (daha ferah hissedersiniz ağzınızı, fresh fresh diye baloncuklu yazılar çıkar ağzınızdan)

-karaciğerinizi mis gibi tertemiz yapar. bu yüzden yorgun hissetmeleriniz azalır.

-solunumunuzu kolaylaştırır. ( nefes alma kalitenizi arttığını fark edersiniz )

yavuz sultan selim in mısır seferi

memlükleri ülkesine kattığı seferdir. Baybars gibi dirayetli adamlar olmadığı için başarabilmiştir. hülagü 250 yıl önce geldi aq. neyin karşılaştırması. saçmalamayın.

insanların gerçek yüzünü fark etme yolları

erkeğin huyunu parası varken, kadının huyunu parası yokken anlarsın demişti bir büyüğüm.

insanların gerçek yüzünü fark etme yolları

Sevgilileri olunca otomatik olarak anlarsiniz zaten.

insanların gerçek yüzünü fark etme yolları

Ortak iș yap
Yüklü miktarda borc ver
Kredisine kefil ol.

karavan ile dünyayı gezmek

bu bir kültürdür bir heves değildir o yüzden başlandı mı ömrünün sonuna kadar gideceğin bir yoldur erken bitmez asla.

herkes başaramaz, başaranlarında biraz maddi yönden iyi oluşu vardır, gittiğin yerlerde çalışıp kazandığın parayla dünya turuna devam etmenin bir esprisi yok, bu işi yapıyorsanız glmp. kafasında olacaksınız ve gerçekten bu tur bitene kadar sürekli gelir kaynağınız olacak yoksa yarım bir hikaye olur.

yavuz sultan selim in mısır seferi

Birçok insanın yapamadığını yapmıştır. O canavarlığıyla ünlü hülagü bile kapısına yaklaşamazken yavuz kısa sürede mısır'ı temizlemiştir.

Hatta sinâ çölünü geçerken atından inip yürümeye başlamış, neden yürüyorsun diye soranlara ise; görmüyor musunuz? önümüzde Allâh’ın Rasûlü Fahr-i Kâinât -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz yürüyor?!. O Âlemler Sultanı yaya yürürken biz nasıl at üzerinde olabiliriz?"

Demiştir.