bugün
- istanbulda sahte içki ölümleri8
- fakirlere mana bulmak10
- inekler neden kalp krizi geçirmez8
- menzil cemaatinde gerginliğin giderek artması16
- emekli aylıklarını nasıl öderiz telaşı içindeyiz37
- müşterilerini ilaçla bayıltıp taciz eden taksici10
- imamoğlu nu yolsuzluktan tutuklamak14
- sözlüğe güzel bir kız bırak25
- sözlüğün çok sakin olması10
- matlab8
- yağmur8
- pipisi kalkmayan erkekle evlenir misiniz12
- akşam yemeği hazır9
- 32 yaşındayım her gün süt içsem boyum uzar mı8
- yılmaz özdil14
- aşk ne kadar sürer sorunsalı12
- kırmızı kart diye bağırmak11
- şuan dinlediğin şarkı8
- el değiştiren belediyelerde hizmetin aksaması8
- dün fetöyü savunanların bugün apoyu savunması46
- evlenmek istemeyen erkek29
- istanbul trafik yoğunluğunda dünya birincisi8
- 15 bin tl alıyorum geçinemiyorum ama oyun rte ye13
- kuş başı şişteki kuyruk yağı11
- soğuk kış günlerinde iç ısıtan şeyler16
- beşiktaş ta hırsız yakalandı11
- 14 yaşındayım hepinizden üstünüm8
- 13 ocak 2025 cumhurbaşkanımızın müjdesi46
- zayıflamakicinyaratil mis10
- 13 ocak 2025 konyaspor fenerbahçe maçı39
- hull city17
- amına koyduğum kanaryası10
- türkiyede tipin pek bir önemi olmaması9
- pandela9
- beklenen büyük istanbul depremi14
- yazarların favori tatlıları30
- anın görüntüsü12
- 30 yaşından sonra aşık olmanın imkansız olması9
- öğrencisine sapık mesajlar atan din hocası14
- kemalistlerin 15 temmuzda korkudan altına işemesi25
- sabah ezanı10
- teröristle müzakere değil mücadele edilir18
- gerçek atatürkçülerin oy verebileceği partiler10
- öğretmen olmak için gereken özellikler15
- apo ile işbirliği yapana oy vermek10
- 2025 aile yılı10
- şu an bütün yazarların işten kaytarması9
- 12 ocak 2025 başakşehir galatasaray maçı28
- yeni çözüm süreci10
- akp nin yaptıklarını chp yapsaydı12
entry'ler (241)
hakemin isveçli olup saçma sapan komplolara kurban gittiği maç.
amerikan eyalet sistemindeki bölümler. 50 tanedir.
bir galatasaraylı olarak ilk olarak gole sevindiğim sonrasında ofsaytı gördükten sonra resmen sevincimden utandığım maçtır.
maçın genelinde hatta ilk yarı genelinde galatasarayımızın futbol adına ortaya hiçbir şey koymadığını gördüğümde son haftalardaki çöküşün başımıza bu maçtada iş açacağını gördüm açık açık. 2. yarı golden sonra ve gelen ataklardan sonra da 3 puanı hakeden tarafı gaziantep olarak gördüm ancak her zaman hakeden istediğini almaz futbol budur yıldız bir futbolcun bütün maç birşey yapmaz son anda maçı çevirir bu beklentiyle maçı izliyordum ve o yıldızlardan biri olan (!!!!) servet çetin maçı kurtardı ve sevinmeye başladım ama acı gerçekler golün tekrarında ortaya çıktı...
artık hakemlerin üzerinde büyük baskı vardır bu açıkça ortada artık hiç bir hakem son dakikada 3 büyüklerden birinin golünü kolay kolay iptal edemez gibi geldi ve adil gelmedi bu durum umarım bir an önce düzelir ve adil bir lig izleriz diye düşünüyorum.
maçın genelinde hatta ilk yarı genelinde galatasarayımızın futbol adına ortaya hiçbir şey koymadığını gördüğümde son haftalardaki çöküşün başımıza bu maçtada iş açacağını gördüm açık açık. 2. yarı golden sonra ve gelen ataklardan sonra da 3 puanı hakeden tarafı gaziantep olarak gördüm ancak her zaman hakeden istediğini almaz futbol budur yıldız bir futbolcun bütün maç birşey yapmaz son anda maçı çevirir bu beklentiyle maçı izliyordum ve o yıldızlardan biri olan (!!!!) servet çetin maçı kurtardı ve sevinmeye başladım ama acı gerçekler golün tekrarında ortaya çıktı...
artık hakemlerin üzerinde büyük baskı vardır bu açıkça ortada artık hiç bir hakem son dakikada 3 büyüklerden birinin golünü kolay kolay iptal edemez gibi geldi ve adil gelmedi bu durum umarım bir an önce düzelir ve adil bir lig izleriz diye düşünüyorum.
sayesinde bugün izmir'e bilet alıp ilkokul arkadaşlarıma yıllar sonra kavuşmamı sağlayan sitedir kendisi çok teşekkür ederim kendilerine...
nice insan "öff 10 yıl önce ki insanla ne ppaylaşcam yaa" , "o kadar samimi olsam zaten iletişim kurardım" gibi laflar etsede sürekli şehir değiştirmek vs gibi olaylardan dolayı koptuğum insanlarla yeniden tanışıp yine o günleri hatırlamak hatta arada kalan 10 yıllık boşluğu doldururcasına gece çıkıp hep birlikte alemlere akmak istememe neden olan sitedir. yarın 8 de izmir'de çok mutlu bir insan görürseniz bilin ki o benim.
nice insan "öff 10 yıl önce ki insanla ne ppaylaşcam yaa" , "o kadar samimi olsam zaten iletişim kurardım" gibi laflar etsede sürekli şehir değiştirmek vs gibi olaylardan dolayı koptuğum insanlarla yeniden tanışıp yine o günleri hatırlamak hatta arada kalan 10 yıllık boşluğu doldururcasına gece çıkıp hep birlikte alemlere akmak istememe neden olan sitedir. yarın 8 de izmir'de çok mutlu bir insan görürseniz bilin ki o benim.
oynadıkça oynuyorum yahu. biri beni durdursun.
helsinborg-Panionios maçının berabere bittiğide göz önüne alınırsa mutlak galibiyetle grupta ilk haftadan lider olarak morallerin tavan yaptırmasını dilediğim maç...
nonda umarım 2. yarıda bu kadar net pozisyonları harcadığı için pişman olmaz da maç mutlu sonla biter.
ayrıca: stada taraftar namına kimse gitmeseymiş.
nonda umarım 2. yarıda bu kadar net pozisyonları harcadığı için pişman olmaz da maç mutlu sonla biter.
ayrıca: stada taraftar namına kimse gitmeseymiş.
"oldu olacak hangi gün hangi hedef vurulacak onu da bildirsinlerde o hedeflerde terörist kalmasın anasını satiim "dediğim açıklamadır.
(bkz: #2508216)
yok olmuyo olmayacak dediğim bir turizm firmasıdır. şöyle ki :
antalya'dan varan turizm ile bilet almama ramak kalmışken bilet satan kişilere uyuz olup diğer firmalarla görüşmeye geçmiş olan ben metro turizmin saat 7 de neoplan otobüsümüz var hem de 3 taksit yaparız demesiyle iyi bakalım olsun demişimdir.
otobüs çok şık bir şekilde otogarda dururken binip acı gerçekleri görmemle adeta kafamda bir çöküşe girmiştir.
ilk olarak ayakta sohbet eden yolcular vardı seyahat süresince...koridorda ayakta durup kıraathane havası yaratan insanlara hiç bir şey söylenmedi...hadi bu yolcularla alakalı bir şey diyelim servis olayına geçelim ki bence hiç geçmeyelim...ilk olarak yastık istedim yok,battaniye hiç bir zaman olmamış.
içecek servisine geçince genel de bir servis arabasıyla dağıtım yapılmasına alışmış olan ben önce tek tek bardakların dağıtılmasına, sonra tek tek çay ve kahve paketlerinin dağıtılmasına, sonra sıcak suyun bardaklara dökümü, sonra kola isteyenlere kola dağıtımı ve bahtı kara olan ben vişne suyu isteme gafletine kapılmamış olmanın verdiği eziklikle tahmini bir 45 dakika sonra vişne suyuma kavuşmuşumdur.
tabi ki metro turizmin güzellikleri bununla bitmedi. neoplan denen güzel otobüsün açılan ekranlarında film gösterimi başlanıcaktı ve ben inatla bir kulaklık bekleyip koltukların arkasında ki kulaklık yerine o kulaklığı takıp filmi oradan dinlemeyi planlarken birden açık ses sistemiyle bangır bangır verilen film 3. sınıf bir amerikan komedisi olunca uyumayı tercih ettim fakat ne mümkün film bangır bangır olunca belden aşağı esprileri çok seven halkım böğüre böğüre gülerek uykumu tam anlamıyla katletti. tabi ben muavine inatla bir kulaklık dağıtımı olacak mı diye sordum bari en azından film biter bende sakin bir müzik kanalı açar dinleye dinleye uyurum diye düşünürken "abi kulaklıkları otogarda bırakmışız" cümlesiyle tekrar bir motivasyon çöküşüne uğradım.
koltuğu arkaya yatırmamla diziyle ittirip beni 90 derece kıvamına getiren abiyi, ağlayan 3 çocuğu ve mola yerlerinin kalitesizliğini kesinlikle anlatmıyorum çünkü bunlar eminim metro turizmi seçmemenize yetecek kadar delildir umarım.
ayrıca varan veya ulusoyda kasetle yapılan "mola yerine gelmiş bulunmaktayız mola süremiz 30 dakikadır" gibi açıklamaları muavinin herkes uyurken mikrofonu son ses açıp:
"püff püfffffff sessss sayyınn yollcularımız mola yerine geldik.30 dakika sonra otobüste görüşmek üzere" gibi bombaları sanırım uzun süre hafızamdan silinmeyecek.
antalya'dan varan turizm ile bilet almama ramak kalmışken bilet satan kişilere uyuz olup diğer firmalarla görüşmeye geçmiş olan ben metro turizmin saat 7 de neoplan otobüsümüz var hem de 3 taksit yaparız demesiyle iyi bakalım olsun demişimdir.
otobüs çok şık bir şekilde otogarda dururken binip acı gerçekleri görmemle adeta kafamda bir çöküşe girmiştir.
ilk olarak ayakta sohbet eden yolcular vardı seyahat süresince...koridorda ayakta durup kıraathane havası yaratan insanlara hiç bir şey söylenmedi...hadi bu yolcularla alakalı bir şey diyelim servis olayına geçelim ki bence hiç geçmeyelim...ilk olarak yastık istedim yok,battaniye hiç bir zaman olmamış.
içecek servisine geçince genel de bir servis arabasıyla dağıtım yapılmasına alışmış olan ben önce tek tek bardakların dağıtılmasına, sonra tek tek çay ve kahve paketlerinin dağıtılmasına, sonra sıcak suyun bardaklara dökümü, sonra kola isteyenlere kola dağıtımı ve bahtı kara olan ben vişne suyu isteme gafletine kapılmamış olmanın verdiği eziklikle tahmini bir 45 dakika sonra vişne suyuma kavuşmuşumdur.
tabi ki metro turizmin güzellikleri bununla bitmedi. neoplan denen güzel otobüsün açılan ekranlarında film gösterimi başlanıcaktı ve ben inatla bir kulaklık bekleyip koltukların arkasında ki kulaklık yerine o kulaklığı takıp filmi oradan dinlemeyi planlarken birden açık ses sistemiyle bangır bangır verilen film 3. sınıf bir amerikan komedisi olunca uyumayı tercih ettim fakat ne mümkün film bangır bangır olunca belden aşağı esprileri çok seven halkım böğüre böğüre gülerek uykumu tam anlamıyla katletti. tabi ben muavine inatla bir kulaklık dağıtımı olacak mı diye sordum bari en azından film biter bende sakin bir müzik kanalı açar dinleye dinleye uyurum diye düşünürken "abi kulaklıkları otogarda bırakmışız" cümlesiyle tekrar bir motivasyon çöküşüne uğradım.
koltuğu arkaya yatırmamla diziyle ittirip beni 90 derece kıvamına getiren abiyi, ağlayan 3 çocuğu ve mola yerlerinin kalitesizliğini kesinlikle anlatmıyorum çünkü bunlar eminim metro turizmi seçmemenize yetecek kadar delildir umarım.
ayrıca varan veya ulusoyda kasetle yapılan "mola yerine gelmiş bulunmaktayız mola süremiz 30 dakikadır" gibi açıklamaları muavinin herkes uyurken mikrofonu son ses açıp:
"püff püfffffff sessss sayyınn yollcularımız mola yerine geldik.30 dakika sonra otobüste görüşmek üzere" gibi bombaları sanırım uzun süre hafızamdan silinmeyecek.
(bkz: sigara)
bunların bir de çok klasik bir geyiği vardır ki şöyledir:
- "abi ben erkek olsam skmediim hatun kalmazdı şerefsizim ne çok kaşar var ortalıkta yaaaaaa..."
dır.
- "abi ben erkek olsam skmediim hatun kalmazdı şerefsizim ne çok kaşar var ortalıkta yaaaaaa..."
dır.
oynamaya doyulamayan bir oyun yapmıştır konami ellerinden öpesim geldi yapanları. bir yorum yazmakla asla hakettiğini veremeyeceğimi anlayarak 2. bir entry ile bu borcumu onlara ödemeye çalışmakta olduğum oyun. oyunu bütün özelliklerini geçtim sadece penaltı atışlarında kaleci olduğumda sahayı gördüğüm açıyı bile düşünerek beni benden almış oyundur. buyrun efendim sizde bakın:
http://img297.imageshack....mg297/5381/penaltikg5.jpg
http://img297.imageshack....mg297/5381/penaltikg5.jpg
şeytanın boynuzunu harıl harıl aradığım film.
tahmin ediyorum son yıllarda oynadığım en gerçekçi spor oyunu. kendimi gerçekten ribery'i falan yönetirken hissettirdi. oyun o kadar zorlaştırılmış ki daha önce ki pes serisinde hangisini açarsam açayım en zora aldığım ilk maçlarımda her zaman kazanmışımdır. fakat bu sefer öyle bir ters tepti ki brezilyayı almış olmama rağmen türkiye'den 6 yedim 1 attım. uzaktan çekilen şutların gol olma olasıığı arttırılmış sanırım ki bu da gerçekçilik kazandırmış. dünya da artık kale önünde ki güçlü savunma her zaman uzaktan şutlarla açıldığı düşünülürse gerçekçi olmayan bir tarafı yok hele ki şutu kaka adriano gibi insan üstü yaratıklar çekiyorsa.
neyse gelelim top ağırdı yok kauçuktu gibi değerlendirmelere. hayır top kauçuksa nasıl ağır oluyor, ağırsa nasıl kauçuk oluyor. fifa 2008 oynayında görün topun kauçuktan nasıl olcağını. en azından top futbolcunun ayağına yapışıp gitmiyor fifa 2008 de ki gibi.
gelgelelim oyunun kendi içinde ki zekasına. tahmin ediyorum artık gerçek futbol zekasına bu kadar yakın bir oyun anca tekrar konami tarafından yapılır. kontrol etmek için pes 6 yı açıp kontrol ettim sonrasın da tekrar pes 2008 i açtım ki evet anladığım gibi. orta saha da topu bir futbolcunuz mu aldı, o topu aldığında etrafınız da ki herkesin size göre bir konuma geçmeye çalıştığını farkedeceksiniz. hele ki ceza sahasına yaklaştığınız da forvetlerin sürekli boş alanlara kaçma azmi defansların sürekli peşlerinden koşması gözlerinizi yaşartacak kadar gerçekçi.
sanırım yenilmekten sıkılmadığım sürece oynayacağım bir oyun daha yarattı konami ve buradan kendisine teşekkürlerimi iletirim, ayrıca da 6-1 yenilmenin acısıyla ettiğim küfürleri de geri alırım. i love you konami.
neyse gelelim top ağırdı yok kauçuktu gibi değerlendirmelere. hayır top kauçuksa nasıl ağır oluyor, ağırsa nasıl kauçuk oluyor. fifa 2008 oynayında görün topun kauçuktan nasıl olcağını. en azından top futbolcunun ayağına yapışıp gitmiyor fifa 2008 de ki gibi.
gelgelelim oyunun kendi içinde ki zekasına. tahmin ediyorum artık gerçek futbol zekasına bu kadar yakın bir oyun anca tekrar konami tarafından yapılır. kontrol etmek için pes 6 yı açıp kontrol ettim sonrasın da tekrar pes 2008 i açtım ki evet anladığım gibi. orta saha da topu bir futbolcunuz mu aldı, o topu aldığında etrafınız da ki herkesin size göre bir konuma geçmeye çalıştığını farkedeceksiniz. hele ki ceza sahasına yaklaştığınız da forvetlerin sürekli boş alanlara kaçma azmi defansların sürekli peşlerinden koşması gözlerinizi yaşartacak kadar gerçekçi.
sanırım yenilmekten sıkılmadığım sürece oynayacağım bir oyun daha yarattı konami ve buradan kendisine teşekkürlerimi iletirim, ayrıca da 6-1 yenilmenin acısıyla ettiğim küfürleri de geri alırım. i love you konami.
kart zampara olarak nitelendirilebilecek, zengin, yaşlı ve tam olarak iğrenilesi insan konumuna konmasını sağlayacak kadar küçük yaşta kızlarla orda burda gözüken, eğer oldu da bir yerde denk geldiyseniz yanınızda da hoşça bir bayan varsa yanınızda ki bayanı gözleriyle soyan bir insandır. yalnız inatla teneşir paklamamıştır amcamızı.
manitası için:
(bkz: eda taşpınar)
manitası için:
(bkz: eda taşpınar)
bu bir tarzdır aslına bakılırsa bugünlerde. 1960 lardan başlayan 80 lere kadar devam eden bir dönemin tarzının bugüne yansımasıdır. genelde giyim tarzı rahat ve havalıdır. adidas ın bir çok ayakkabısı old schooldur özellikle superstar serisi çok sevilesi ve alınasıdır sadece bu sebepten. kısacası "eski moda"dır anlamı. çıkışıda punk müziktir.*