bugün

entry'ler (166)

gereksiz bir bilgi ver

kabızlığın tıptaki adı konstipasyondur.

sözlükte o kadar çok kabız var ki gereksiz de olsa belki bazı arkadaşların ilgisini çeker diye düşündüm.

ankara soğuğu

kuru soğuktur. ciğerinizi deşer çaktırmaz, sonra bir anda hış hış ciğerle, akan burunla süründürmeye başlar ama öldürmez.

hayalinizdeki uludağ sözlük

hayalimdeki uludağ sözlüğün her yerinden kültür fışkırıyor. boks maçında raund tabelası tutan kızlar,basur oldum diyen kız gibi başlıkları görmediğim bir sol frame. ÇOK ŞEY Mi iSTiYORUM BE

adaptation

spike jonze'nin gözüyle charlie kaufman'ın kendi kaleminden yine kaufman'ın gazeteci susan orlean'ın bitki toplayıcısı ve üreticisi john laroche'la yaptığı ropörtajlar sonucu yazdığı the orchid thief kitabını senaryoya uyarlarken yaşadığı delirme halini izlediğimiz film. yaşanan darlanmalarla beraber film garip başka bir realiteye açılıyor, tatlı ve biraz da ürkütücü yerlere bağlanıyor, en sonunda allahım sana geliyorum diyorsunuz.

yazar nickinden şu an düşündüğü şeyi tahmin etmek

mecburi istikamet: sağ şeritteki yol çalışmasına sövüyor.

hellblade senuas sacrifice

ilk önce nefis protagonistiyle sonra görseldeki bütün ince ayrıntılarla beni benden almış oyun, fakat asıl olayı ses. oyun aslında bir tür psikoz simülasyonu. insanı kendi beyniyle baş başa bırakıp baya zorluyor, oynarken olduğundan çok oynamayı bıraktıktan sonra üzerine düşünüp durdum o da ayrı bir hikaye. ninja theory, heavenly sword'dan sonra geldiği absürd duruma dair gönlümü de böyle almış oldu.

geçmişten biriyle tanışma şansınız olsa kim olurdu

(bkz: stanley kubrick)

kızlarsoruyor com

troll olduğuna inanmak istediğim site.

sick sad world

(bkz: daria)

daria

daria morgendorffer, ilk kez beavis and butthead'de göründükten sonra kendi çizgi dizisine sahip olmuş sarkastik karakter. daria'yı her izlediğimde keşke sick sad world'ü de izleyebilsem diye düşünüyorum.

hiç yerli mal kullanmayıp ekonomiyi eleştirmek

"küçük esnaftan alışveriş yapın diye boşa ağlamıyoruz be kardeşim" dedirten başlık.

heves edilen ama heves edilmekle kalınan şeyler

iki senedir hamama gidicem. gidicem, gidicem, gidemiyorum.

22 eylül 2017 kadir topbaş ın istifa etmesi

görev süreci boyunca istanbul'un bokunu çıkartmayı görev bilmiştir. istifa etmiş mi ettirmişler mi orasını da anlayamadık, yerine geleceğin de bir gömlek bile iyi olmayacağını bildiğimizden sevincimiz kursağımızda kaldı.

louis malle

black moon'u çeken gözlerinden ve beyninden öptüğüm.

jodorowsky s dune

milyon dolarlarım olsa da versem parayı çektirsem jodorowsky'e filmi be dedirten belgeseldir.

dipnot: david lynch'in dune'u bok gibi olmuş.

bilkada çizburger diye haykıran kantinci

gece gece bilkent kantininde çizburger, ayvalık tostu gibi nidalarla haykıran kantinci. abi sakin ol, niye kızıyorsun?

hiç tanınmayan birine görüşürüz demek

arkadaşımın eve sipariş getiren kuryeye gecenin 3ünde görüşürüz demesidir.

dipnot: sarhoştu.

the night manager

tom hiddleston ve hugh laurie'nin başrollerini paylaştığı 30 milyon dolarlık bbc dizisi.

dekalog

polonyalı kieślowski tarafından yazılmış ve yönetilmiş 10 bölümlük bir televizyon serisi.

anomalisa

being john malkovich ve eternal sunshine of the spotless mind'ın yazarı charlie kaufman'ın yazdığı duke johnson'ın yönettiği stop-motion. aynı zamanda sevemedim kara gözlümdür.

--spoiler--

öncelikle ufak bir kin kusmak istiyorum. o bir tane, o yaratması gereken etkiyi bile yaratamamış bir tane sahne için bize bir buçuk saat o iğrenç çizgilerle bütün karakterleri "gözlüklü mü lan o" diye düşündürmeye utanmıyor musunuz ya. kaldı ki ne yaratmak istediği etkiyi ne de başka bir şeyi yaratabildi. ne bir bulantı, ne bir bunalım gördüm. öyle başladı bitti. hadi son kırk beş dakika yine daha iyiydi de ilk kırk beş dakika tam bir mehti. bütün beklentilerim havada kaldı. hüzünlüyüm.

--spoiler--