bugün
- sözlüğün en ponçik erkek yazarı13
- saçlarını kısacık kestiren kadın13
- cok eski bir ulu yazari14
- volkan konak42
- ona bir şey hatırlat8
- sözlük kızlarının bugünkü makyajları17
- fotokopici bi erkek11
- küresel ıkınma17
- kapitalistlerin din kuracak kadar zengin olması9
- sizce ülkenin cumhurbaşkanı kim olmalı12
- cehape felakettir13
- ne kadar çok yol açarsanız trafik o kadar sıkışır8
- ekrem imamoğlu'nun babasının ettiği beddua22
- hala akpli olabilmek12
- babayla karşılıklı sigara içmek10
- geceye bir şarkı bırak9
- tayyip bey8
- true yu evlendiremiyoruz14
- en son ne yediniz12
- nasıl bir kız istersiniz14
- ramazan bayramı24
- bayramınız kutlu olsun sayın yazarlar9
- bergamot tadını en iyi veren çay8
- kola cips yememek8
- geldi yine deli9
- bir kızın prime dönemi16
- 29 mart 2025 beşiktaş galatasaray maçı31
- el opucek yastaki yazarlar8
- gençlerin neyi protesto ettiğini bilmemesi16
- hızlı konuşan kız14
- sözlük yazarlarının üye olduğu siyasi parti9
- first date9
- sahurdayız uludağ sözlük12
- sahne teklifi almak8
- teketekte solcu mu alır sağcı mı8
- çirkinlere tavsiyeler8
- 29 mart 2025 imamoğlu'na özgürlük mitingi21
- osimhen ve penaltıdan gollll gese 3 2 kazandı12
- domdom usa9
- true'nun karı çıkması8
- erkek depresyonu10
- ahmet beyin beyaz bareti10
- true'nun siki için yas tutuyoruz12
- first date kombini12
- uludağ'ün en komik kadın yazarı10
- türk kara ordusunun kuruluşu meselesi8
- hayatın insana öğrettiği gerçekler9
- yazarların rol almak istediği filmler10
- menuet giderse biz de gideriz22
- namazı yanlış hareketlerle kılan insan10


entry'ler (35)
Benim içinde bulunduğum evrende garip bir bug oluştu. Normalde uzun zamandır görüşmediğim eski kız arkadaşım ve ben farklı zamanlarda Ankara'ya taşındık. Birbirimizden uzak ve iletişimsiz oturuyoruz. Yıllardır kendi halinde bir bekar olarak Ankara'da takılırken birden hayatıma birisi girdi. Kendisi eski kız arkadaşla aynı semtte oturuyor. Ben henüz bu yeni giren kişiyle bir iki kez kahve içip ara sıra mesajlaşırken, iş yerinden bir kız daha benle ilgilenmeye başladı, o da aynı semtte oturuyor. Bu kızla da saatlerce telefonda konuşmalar, birlikte gezi planı yapmalar filan... Hayır Ankara küçük Bi yer de değil, semt dediğimiz şey de ilçenin küçüğü, hani öyle büyük bir alan da söz konusu değil.
Simülasyon bana aday olarak hep aynı semtten kız respawn ediyor. Ya da o semtte bi şey var, havasını soluyan veya suyunu içen ben gibi konuşkan ama asosyal ama işinde gücünde ortalama tipli erkeklerden hoşlanıyor olabilirler.
Benim de kafam karıştı. iki tane kızla konuşuyor olmak çok canımı sıkıyor ama ikisi de dümdüz görüşme olduğu için bu durum beni ne derece meşru kılar bilemiyorum.
Kullandığım tüm sözlüklerde bir şekilde tanıyan edenim oldu, sadece burada kullandığım nick ile içimi dökeyim dedim.
Edit: yetmezmiş gibi üniversitede hocam tez çalışma alanım olarak yine o semtteki bir kuruma gitmemi istedi. Var bir gariplik bakalım.
Simülasyon bana aday olarak hep aynı semtten kız respawn ediyor. Ya da o semtte bi şey var, havasını soluyan veya suyunu içen ben gibi konuşkan ama asosyal ama işinde gücünde ortalama tipli erkeklerden hoşlanıyor olabilirler.
Benim de kafam karıştı. iki tane kızla konuşuyor olmak çok canımı sıkıyor ama ikisi de dümdüz görüşme olduğu için bu durum beni ne derece meşru kılar bilemiyorum.
Kullandığım tüm sözlüklerde bir şekilde tanıyan edenim oldu, sadece burada kullandığım nick ile içimi dökeyim dedim.
Edit: yetmezmiş gibi üniversitede hocam tez çalışma alanım olarak yine o semtteki bir kuruma gitmemi istedi. Var bir gariplik bakalım.
annesinin yanına kadar yolu var lafını taa çıktığı yere, hatta çıkaranın* kendi çıkarttığı yere kadar anlamını barındıran argo anlamlı söz öbeği.
Nihal atsız ile arasındaki dava pek konuşulagelmiştir. Davayı bu kadar öne çıkaran şey Ali'nin içimizdeki şeytan romanında Atsızvari bir karakteri yeren ithamlarda bulunmasıdır. Bu romanın çıkışıyla atsız içimizdeki şeytanlar isimli bir uzunca yazıyla cevap vermiş ve ali'yi peyami safa'ya haraket ettiği, dönek ve vasıfsız olduğu kabilinde ifadelerin ardından açık açık ölümüne bir süngü düellosuna davet etmiştir. Davaya icabet olunmamış ve atsız dava edilmiştir.
Konu öyle gariptir ki atsız, Ali'yi ta ilk şiirlerini yazdığı dönemlerden beri tanımaktadır, hatta farketmişsinidir, ali'nin Tüm şiirlerinin toplandığı kitapta Atsız mecmua'da yayınlanmış şiirler bulunmaktadır. Böyle bir yakınlık söz konusuyken atsız'ın yazısındaki ifadeye göre ali ilk zamanlar atatürkçü-milliyetçi iken almanya'ya okumaya gittiğinde fikirleri sola eğilmiştir.
Yazı epey uzundur, teferruatını bir bir eklemeyeyim, okuyunuz, ali'yi yalnızca solculardan okumak yerine onu yakından takip etmiş davasından dönmeyen bir milliyetçi tarafından da okuyun. inanmak istemeyeceğiniz ayrıntılarla dahi karşılaşabilirsiniz.
Şöyle bir dip not da ekliyeyim; pantürkizm veya turan deyin, ikinci dünya harbi ile canlanmış bir fikir değildir. Fransız ihtilaliyle, 1789, zaten her taraftan vatan millet, bağımsızlık kavramları konuşulmaktadır. Anadolu'da ise milliyetçilik ittihatçılarla güçlenmiş, kurtuluş savaşı ve atatürk cumhuriyeti döneminde türkçülük adıyla alenen işlenmeye başlamıştır. Atsız da işte böyle bir dönemin Türkçüsüdür. Onu hitler'den gaz almış gibi göstermek düpedüz iftiradır ki kendisi de bunu açıkça reddetmiştir.
Şimdi bu konuya neden değindim, onu söyleyeyim, sabahattin ali bab-ı ali ocağı çıkışlıdır. Atsız ile tanışıklığı da buradandır. Kendisi o dönem milletçi geçinmiş, almanya sonrası sosyalizme evrilmiş, milliyetçiliği karalamış, siyasileti gözüne batınca yeniden milliyetçi kaleme dönmüş, daha sonra tekrar sola çark etmiştir. ölünün ardından fazla konuşmak iyi değildir, durum budur ki kaynak yukarıda belirtilendir, yazarın henüz hayattayken hakkında yazılmış beyanatın yorumlanmasıdır.
Konu öyle gariptir ki atsız, Ali'yi ta ilk şiirlerini yazdığı dönemlerden beri tanımaktadır, hatta farketmişsinidir, ali'nin Tüm şiirlerinin toplandığı kitapta Atsız mecmua'da yayınlanmış şiirler bulunmaktadır. Böyle bir yakınlık söz konusuyken atsız'ın yazısındaki ifadeye göre ali ilk zamanlar atatürkçü-milliyetçi iken almanya'ya okumaya gittiğinde fikirleri sola eğilmiştir.
Yazı epey uzundur, teferruatını bir bir eklemeyeyim, okuyunuz, ali'yi yalnızca solculardan okumak yerine onu yakından takip etmiş davasından dönmeyen bir milliyetçi tarafından da okuyun. inanmak istemeyeceğiniz ayrıntılarla dahi karşılaşabilirsiniz.
Şöyle bir dip not da ekliyeyim; pantürkizm veya turan deyin, ikinci dünya harbi ile canlanmış bir fikir değildir. Fransız ihtilaliyle, 1789, zaten her taraftan vatan millet, bağımsızlık kavramları konuşulmaktadır. Anadolu'da ise milliyetçilik ittihatçılarla güçlenmiş, kurtuluş savaşı ve atatürk cumhuriyeti döneminde türkçülük adıyla alenen işlenmeye başlamıştır. Atsız da işte böyle bir dönemin Türkçüsüdür. Onu hitler'den gaz almış gibi göstermek düpedüz iftiradır ki kendisi de bunu açıkça reddetmiştir.
Şimdi bu konuya neden değindim, onu söyleyeyim, sabahattin ali bab-ı ali ocağı çıkışlıdır. Atsız ile tanışıklığı da buradandır. Kendisi o dönem milletçi geçinmiş, almanya sonrası sosyalizme evrilmiş, milliyetçiliği karalamış, siyasileti gözüne batınca yeniden milliyetçi kaleme dönmüş, daha sonra tekrar sola çark etmiştir. ölünün ardından fazla konuşmak iyi değildir, durum budur ki kaynak yukarıda belirtilendir, yazarın henüz hayattayken hakkında yazılmış beyanatın yorumlanmasıdır.
Davayı bu kadar öne çıkaran şey Ali'nin içimizdeki şeytan romanında Atsızvari bir karakteri yeren ithamlarda bulunmasıdır. Bu romanın çıkışıyla atsız içimizdeki şeytanlar isimli bir uzunca yazıyla cevap vermiş ve ali'yi peyami safa'ya haraket ettiği, dönek ve vasıfsız olduğu kabilinde ifadelerin ardından açık açık ölümüne bir süngü düellosuna davet etmiştir. Davaya icabet olunmamış ve atsız dava edilmiştir.
Konu öyle gariptir ki atsız, Ali'yi ta ilk şiirlerini yazdığı dönemlerden beri tanımaktadır, hatta farketmişsinidir, ali'nin Tüm şiirlerinin toplandığı kitapta Atsız mecmua'da yayınlanmış şiirler bulunmaktadır. Böyle bir yakınlık söz konusuyken atsız'ın yazısındaki ifadeye göre ali ilk zamanlar atatürkçü-milliyetçi iken almanya'ya okumaya gittiğinde fikirleri sola eğilmiştir.
Yazı epey uzundur, teferruatını bir bir eklemeyeyim, okuyunuz, ali'yi yalnızca solculardan okumak yerine onu yakından takip etmiş davasından dönmeyen bir milliyetçi tarafından da okuyun. inanmak istemeyeceğiniz ayrıntılarla dahi karşılaşabilirsiniz.
Konu öyle gariptir ki atsız, Ali'yi ta ilk şiirlerini yazdığı dönemlerden beri tanımaktadır, hatta farketmişsinidir, ali'nin Tüm şiirlerinin toplandığı kitapta Atsız mecmua'da yayınlanmış şiirler bulunmaktadır. Böyle bir yakınlık söz konusuyken atsız'ın yazısındaki ifadeye göre ali ilk zamanlar atatürkçü-milliyetçi iken almanya'ya okumaya gittiğinde fikirleri sola eğilmiştir.
Yazı epey uzundur, teferruatını bir bir eklemeyeyim, okuyunuz, ali'yi yalnızca solculardan okumak yerine onu yakından takip etmiş davasından dönmeyen bir milliyetçi tarafından da okuyun. inanmak istemeyeceğiniz ayrıntılarla dahi karşılaşabilirsiniz.
"gönlünü gün edeni sevmez sevda, ister hep onu üzeni" cümlesindeki 'üzen' olmaktır.
gece gece tekrar duygulandırmıştır
http://youtu.be/3JspRWZYV8A
http://youtu.be/3JspRWZYV8A
hayko cepkin'i çok seviyor olsa gerek.
harika bir tarancı mısrası.
(bkz: allah ı ararken)
(bkz: allah ı ararken)
dağlı yazarların pek de dick'lemediği potansiyel sözlük oluşumu. ispanya'ya açılacak diyolla, hatunları görünce de dick'ler misiniz, dick başla mı gezersiniz, görecez gayri.
(bkz: deniz seki)
"we were hundred(S), we were face(d), we came to the (de)tail" şeklindeki eski bir iskoç sözü. çeviride yazılar silik olduğu için kayıplar yaşanmış. yani bağımsızlık mücadelesinden bahsediyor. ne yazık ki kuyruklu yalanlarla insanlar bunca yıl aldatılmış.
genç kızlarda pek moda olan yandan çantanın çapraz takılması halinde oluşacak görüntüyü göğüsleyen kızlar. şehvetli mi, evet, erkek olarak kafada direkt avuçlama potansiyelini düşünen abazalar var muhakkak. itici mi, kimde gördüğüne bağlı, ben kuzenimde öyle birşey görmek istemem mesela, kız arkadaşlarımda görmek istemem. haa, kız kemeri sıkıp mesefeyi daraltmışsa zaten dar olan pantolonumuzdaki hacmimiz artar, bu da bir gerçek.
sen bu kadar şişman olmasan, ben bu kadar zayıf olmasam, seni kaçırsam, güneyde bir sahil kasabasına yerleşsek, üçüncü çoğumuzun adını ne koymak isterdin?
(bkz: bohem)
cümle içinde kullanılışını ilber hocadan dinlemek için;
http://youtu.be/IoTny9C50WY?t=7m5s
cümle içinde kullanılışını ilber hocadan dinlemek için;
http://youtu.be/IoTny9C50WY?t=7m5s
"kızı gözüm ısırıyor çok ayıp bir yerden"
ve
"shakespeare hamlet ömrünüz hep oyun"
gibi sözleriyle yaran bir norm ender şarkısı.
ve
"shakespeare hamlet ömrünüz hep oyun"
gibi sözleriyle yaran bir norm ender şarkısı.
sons of anarchy dizisine bir tür parodi niteliğinde pornogrofik ağırlıklı dizi, tam olarak kaç bölümdür bilmem, torrent'te 6 bölüm gördüm, birinciyi indirdim, bir erkek ve bir kadın birbirlerine hunharca muamele ediyorlardı, fazla izlemedim.
disconnectus erectus.
"aç ağzını bak uçak geliyor" diyerek kandırılabilir.
ilkel yaratıkların bile selam vermeyi öğrendiğinin kanıtıdır, "i love you" diyen köpek* için de ilerleme kabilinden yakıştırmalarda bulunmuş kişinin ifade özgürlüğündeki bir penceredir.
yoksa allah'ın selamını vermenin ilkel bir tarafı yoktur, asıl ilkellik kıçını kaşıyarak yanınıza gelen kişinin hal hatır sormadan çekip gitmesi, ya da daha kötüsü kendi işini görmesine yarayacak soruyu sorup bir daha hiç görüşmeyecekmiş gibi selamsız gelip eyvallahsız ayrılmasıdır.
*: http://www.youtube.com/watch?v=qXo3NFqkaRM
yoksa allah'ın selamını vermenin ilkel bir tarafı yoktur, asıl ilkellik kıçını kaşıyarak yanınıza gelen kişinin hal hatır sormadan çekip gitmesi, ya da daha kötüsü kendi işini görmesine yarayacak soruyu sorup bir daha hiç görüşmeyecekmiş gibi selamsız gelip eyvallahsız ayrılmasıdır.
*: http://www.youtube.com/watch?v=qXo3NFqkaRM