bugün

sevdiği entry'ler

ideal kadın vücudu

(img:#2346301)

29 ekim cumhuriyet bayramı

29 ekim cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.

sözlük kızlarının saçları

(img:#2314683)

eski entryleri okumak

Silik ya da uzun yıllardır yazmayan eski yazarların entrylerini okumak çok hoşuma gidiyor "vay be" diyorum "sözlük meğer neymiş zamanında..."

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Böyle kötü ve acı olaylarda hiçbir zaman internet ortamında yazmayı sevmem. Çünkü benim yazmam bir şeyi değiştirmeyecek. Ne varsa içimden düşünüyor ve ne gerekiyorsa elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Bunun internet ortamında bilinmesine gerek yok. Bir insana yardım edebilmişsem bile konu orada bitmiştir benim için. Diğer sorunum, daha fazla insana yardım etmem ve bunu nasıl yapacağım olur ancak.

Ayrıca Bir insanın canı basite indirgenmiş gibi. Öyle ki insanlar yakınlarına bir şey olmayınca sorun yok sanıyor. Sorun var. Çok büyük bir sorun var. Bu kötü.
Gün içinde sözlüğe baktım ve şaka veya bir başka şey olup olmadığını bilemiyorum ancak kimi kişi yerine ben utandım. Tuhaf bir gün.

Kardeşimin korkuyor olması üzüyor bir yandan. Dur daha küçücüksün sana bir şey olmasına izin vermem diyorum olmuyor. Bursa' da bir şey yok korkma diyorum. seninle yatayım diyor. Umarım bir an önce geçer her şey. olan oldu zaten fazlasıyla.
Sanırım söylenebilecek bir şey yok artık.

cinselliğe doymuş yazarlar

Oh be bu şarkıyı söylemek için bekliyordum.
Doymadım doyaamaadımmmm.

30 yaşında öğrenci kartı kullanmak

Açıköğretim fakültesi öğrencisidir.

30 yaş ne ki, 56 yaşında teyze tanıyorum. AÖF kimlik kartı var.

Ulaşımda kullanıyor, istanbul içi öğrenci indirimli.

herkes yürüdüğü yazarı yazsın

(bkz: burayı yıkarlar)

Eskiden çoktu, şimdi hiç yok.
Yaşasın akıllanmak!

hayal kırıklığı sonucu kurulan cümleler

Yine herkesi kendim sandım.

uludağ sözlük moderasyonu

1. numaralı kuralları şudur: bu sözlükte zall'a hakaret, küfür, şu bu ettiği için kimseye iyi veya kötü bir santim yaptırım uygulanmaz, çaylak veya silik yapılmaz, hatta o kişi incelenmez, kimmiş bu diye dahi bakılmaz. yani zall'a hakaret etmek, küfretmek, laf söylemek tüy kıpırdatma sebebi bile değildir.

araba kullanmayı öğrenme evresi

ne kadar geç olursa o kadar güç olur atasözünün doğruladığı bir konudur araba kullanmayı öğrenmek, üstelik istanbul trafiğinde. lise çağlarında arabalara merakın olmaması, hatta üniversitede makina mühendisliği otomotiv bölümünü bitirdiği halde bile araba kullanmak ile bir ilgisi olmayan şahsın okul bitimine yakın bulacağı bir işte sıkıntı çekmemesi için artık gerçekleştirmesi gereken durumdur. Ehliyet beş sene evvel alındığı ve beş sene içerisinde bir kere bile direksiyona geçilmediği için araba kullanmak yılana dokunmak gibi gelmektedir. direksiyona geçilir ve yavaş yavaş öğrenilmeye başlanır. günler geçtikçe hakimiyet artar ve tek başına trafiğe çıkılmaya başlanır. Bu günlerden birinde evin bir sokak ötesinde köşeyi dönerken karşıdan lüks bir minibüs gelir ve dar aralıktan yanyana geçilmeye çalışılır. minibüs gıcır gıcırdır, şahsın altındaki araba ise dökülüyordur ve iki araba yanyana kalmıştır, iki santim daha ilerlense minibüs boylu boyunca çizilecektir. o rezil an gelmiştir;
arabalardan inilir, etraftan adam toplanır, hep birlikte araba kaldırılır ve biraz kenara çekilir. fakaattt bununla bitmez, daha sonra minibüsün şoföründen rica edilir arabayı çekmesi için. adam direksiyona geçer, arabayı ileriye çeker ve kendi arabasına biner gider. tüm gözleri üzerinde hissederek, kendi sokağında rezil olmanın heyecanı ve mutluluğu ile arabaya binilir ve eve gidilir. bir hafta sokağa çıkılmaz.