bugün
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi14
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- 48 cm penisi olan adam11
- meral akşener'in sarı saçları10
- peygamberlerin yahudi olması8
- kadir mısıroğlu mezarı10
- icardi190535
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar13
- gizli samyel24
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- meral akşener9
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı9
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- kablosuz sütyen16
- albay kemal24
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift21
- okula gidiyorum sözlük9
- fenerbahçe8
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho29
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur17
- zalbert ramstein12
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
entry'ler (99)
Sadece soy isminin 'kâğıt' oluşu üzerine 'söz sükûtsa, hüseyin kâğıt' gibi fantastik aforizmaların yer aldığı yeni facebook hüseyin kâğıt hayran sayfası.
https://m.facebook.com/huseyinkagitaforizmalari/
https://m.facebook.com/huseyinkagitaforizmalari/
aydan gelen suya, gider yapılır.
porto teknik direktörünün yerinde kim olsa ilk yarı sonlarında kırmızı kart yiyen futbolcuyu bundan sonra maçı izletmeye bile getirtmez heralde. o elemanları çıktıktan sonra iki kat fazla gol attılar. adamın zararı faydasından fazla. *
meybuzu bireyin kendi* alır,
magnumu baba,dayı,amca ve bilumum mayışlı büyükler.
(bkz: 90 larda magnum için yalvarmak)
magnumu baba,dayı,amca ve bilumum mayışlı büyükler.
(bkz: 90 larda magnum için yalvarmak)
bunu mu demek istediniz?
(bkz: çikın)
(bkz: çikın)
bitteri hemen biter. sırf bu çeşidi için hemen hemen her gün heyecanlanarak
"yarın olsa kahvaltı zamanı gelse o sarelle'nin altın renkli kapağını açsam diyorum. off mis!"
şu an için hatta hayatın tek anlamıdır.
"yarın olsa kahvaltı zamanı gelse o sarelle'nin altın renkli kapağını açsam diyorum. off mis!"
şu an için hatta hayatın tek anlamıdır.
yedikten sonra nutella'nın tipine bile bakmaz olursunuz...
gülmelerin bitiminde o biçim ders de alınan baş yapıt bir filmdir.
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
--spoiler--
izleyen çoktur; ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın.
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
--spoiler--
izleyen çoktur; ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın.
eğer o "köşeyi dönen adam" filmiyse gülmelerin bitiminde o biçim ders de alınır...
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
izleyen çoktur ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın; bugünü anlatmıyor da neyi anlatıyor acaba?
--spoiler--
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
izleyen çoktur ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın; bugünü anlatmıyor da neyi anlatıyor acaba?
--spoiler--
daze takattir. vücuda yayacağı enerjinin bitiminde sırt civarını filan ısırmak kaydıyla o sefil pilin ömrü uzatılabilir.
içinde ne olduğunu bilemediğin insanların olduğu çağa yakışan içinde ne olduğu belli olmayan yiyeceklerle bir illetletştirme.
daha ergenlik sivilcesi dururken dağları yaratan bir tanrı edasıyla belirir... salyalı bir zehri... dümdüz bir kafası... şeyatni dürtüklerden delik ve taştan bir kalbi... meymenetsiz ve meyvesiz odun gövdesi... kendine hafif küfürlerinde ağır... dudak çizgilerinde onarımı güç yakışıksız bir alaycılık... vicdanında ayyaşlık... dışkısında kaybolmuşluk... seviyesinde anne terliği aratan cevaplar... beynini parlatan son gariban cılız ışığındaki genelevcimenlik... ruhunda bir eşek kovalanmışlığı... yüzünde atılmamış tokatların bıraktığı şerefsiz ve şımarık bir beyazlık... sevgilisini bile popülerizm derecesine göre süzen cehalet saçar bir bakış... "onur" denince tren görmüş gibi bakan tecavüze uğramış göz bebekleri... burnunun dikliğinde sevimsiz bir ciddiyet... üretmemekten pas tutmuş yosunlu bir hayal dünyası... fikir çalmaktan fantastik kahramanınkine dönen kollar... vs.
tüm bunlara rağmen kültür, sanat, edebiyat, modernizm, özgürlük, saygı, sevgi, kavramlarını en iyi anlayanın kendisi olduğunu gören nan-kördür... ama bir şekilde gerçek yüzü anlaşılır ki genelde sanatla bir alakası olmayan üç beş sex terimi öğrenip gerzekçe ve gereksiz özgüveniyle barlara kafelere doluşup fenteziler anlatıp ahkamlar kesen (sözde)mesele çözen ** en aptal ve utanmaz adamıdır.
belki at gözlüğüyle gördüğü ve sevdiği birkaç kişi var o da ortadan kaybolunca çobanı kayıp bir koyun gibi... yıllarca savunduğu ve tek fenomeni olan "ilgizilik-ailesizlik" ise bu sefer kendisine tesir eder... ömrünün sonunu sahipsizce çok bayat ve asitli bedenini kanalizasyonda soğuk ve çürümüş şekilde... acı acı... asidi toprağa işler bir halde...
artık toprağın* kendisini red etmesi işten bile değil...
okurken fonda bu şarkı iyi gidebilir:
http://www.dailymotion.co...t-kaya-fosso-nejdat_music
peşin edit: bu hayalimde canlandırdığım en çirkin insan tarifidir.
tüm bunlara rağmen kültür, sanat, edebiyat, modernizm, özgürlük, saygı, sevgi, kavramlarını en iyi anlayanın kendisi olduğunu gören nan-kördür... ama bir şekilde gerçek yüzü anlaşılır ki genelde sanatla bir alakası olmayan üç beş sex terimi öğrenip gerzekçe ve gereksiz özgüveniyle barlara kafelere doluşup fenteziler anlatıp ahkamlar kesen (sözde)mesele çözen ** en aptal ve utanmaz adamıdır.
belki at gözlüğüyle gördüğü ve sevdiği birkaç kişi var o da ortadan kaybolunca çobanı kayıp bir koyun gibi... yıllarca savunduğu ve tek fenomeni olan "ilgizilik-ailesizlik" ise bu sefer kendisine tesir eder... ömrünün sonunu sahipsizce çok bayat ve asitli bedenini kanalizasyonda soğuk ve çürümüş şekilde... acı acı... asidi toprağa işler bir halde...
artık toprağın* kendisini red etmesi işten bile değil...
okurken fonda bu şarkı iyi gidebilir:
http://www.dailymotion.co...t-kaya-fosso-nejdat_music
peşin edit: bu hayalimde canlandırdığım en çirkin insan tarifidir.
böyle nice başlık açıp kaçan yazarlardan olduğu sürece tartışmaktan çok bir lekeleme hareketi olmuştur. *
birilerinin bilinç altını deşifre eder.
bu ne biçim seviye #6705135
edit: bu tip yorumcular şeye benzer hani taksi ziline basıp kaçan arsız çocuklar filan...
bu ne biçim seviye #6705135
edit: bu tip yorumcular şeye benzer hani taksi ziline basıp kaçan arsız çocuklar filan...
faydanın diğer adı. bağımlılarına dizisini çekmek isterdim.
"aşk-ı mesir macunu"
"aşk-ı mesir macunu"
"(barış)kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" ilkesinde ilerleyen ve tavizi tadında bırakacağının samimiyetini gören insanlardır.
taş atan çocuklar ve birkaç çapulcu beyanatı için; (bkz: ergenekon)
taş atan çocuklar ve birkaç çapulcu beyanatı için; (bkz: ergenekon)