bugün

entry'ler (40)

blackbattle

kocaman yüreği olan yazar.

oyuncağı yerine pipisiyle oynayan çocuk

Çocuklar genellikle iki yaşından itibaren bedenlerini keşfetmeye ve merak etmeye başlarlar.
Bu keşif sırasında doğal olarak genital organlarını da fark ederler. Aşağı yukarı aynı yaşlara rastlayan tuvalet eğitimi çocukların genital organları hakkındaki meraklarını daha da arttırabilir.
Çocuklar, tesadüfen genital organlarına dokunduklarında, hoşlanma hissederler ve bu yüzden bu davranışı daha sık tekrar edebilirler.

Bu durum anne babaları endişelendirebilir. Anne babalar çocuğun bu davranışlarını engellemeye çalışırsa çocuk daha fazla merak duyacak, engellenme karşısında suçluluk duyguları oluşabilecektir.

Çocuğun bu davranışı doğaldır ve çocuk sadece bedeninin herhangi bir bölümüne dokunmaktadır. Çocuk biraz daha büyüdüğünde cinsellik hakkında bazı bilgiler verilebilir. Bu dönemde çocuğun davranışları normal ve doğal olarak kabul edilmelidir.

Ancak, çocuğun genital organları konusundaki ilgisi abartılıysa ya da çocuk sık sık genital organlarına dokunuyorsa bu durum çocuğun yaşamında stresin belirtisi olarak kabul edilebilir. Eğer böyle bir durumla karşı kaşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, çocuğunuzu endişelendiren bir durum olup olmadığını araştırabilirsiniz.
Böyle bir durumda çocuğun yaşamında baskıya neden olabilecek konuların, beslenme, tuvalet eğitimi ya da başka konularda eğitim verirken sergilenen tutumun incelenmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması çocuğa yardımcı olabilecektir.

sınırdan kaçak geçmek

- şiiit sessiz olun.
- tamam bu vagonun içinde boşluklar çok.
- hadi çabuk çabuk vagonun içine.
12 çocuk ve 1 yetişkin vagonun içine yerleşir. Herkese sessiz olunması tembihlenir. Yetişkin 4 yaşındaki çocuğu yanına alır ses çıkarmasın diye.
bekleyiş başlar.
bekçilerin sesi gelir. ve sıra sıra vagonlara elindeki sopayla vururlar. kaçak çocuklar varsa korkup da ağlasınlar ve böylelikle yakalansınlar diye.
tren harekete geçer, 30 dakikalık yolculuk sırasında hafif de olsa üstü açık olan vagona ve çocukların üzerine yağmur yağar. herkes üşümüş ve ıslanmıştır...
sonunda tren durdu.
- geldik galiba.
bekleyiş devam eder. 2 saat daha beklenir, sınırın diğer tarafındaki yetişkinler çocukları alsınlar diye.
sonunda herkes vagonlardan iner ve değişik yerlerden geçerler, atlarlar...
sınırın diğer tarafında ilk gördükleri \"ışıklarla dolu olan bir köy ve ışıl ışıl bir cami\". ne kadar da güzel.
zeytin ağaçlarının olduğu ve çok karanlık yerlerden geçer çocuklar. köpeklerin havlayışları çok ürkütücüdür.
diğer yandan 2 kardeşin ebeveynleri sınırdan vizeleriyle geçmektedirler.
işte sonunda sınırdan geçen anne ve baba arabada oturmuş çocuklarını bekliyorlar.
- sonunda geldik.
- hadi çabuk binin arabaya (sessizce).
4 çocuk araba biner ve gaz...
kurtulduk...

yukarıda yazılı olan yaşanmış bir olaydır.

yalan söyleyen çocuk

Yalan söyleme de, çalma gibi bir uyum ve davranış bozukluğudur.
Çocuklarda 6-7 yaşlarına kadar görülen abartılı söylemler ve hayallerle ilgili ifadeler gerçeğin tam olarak çarpıtılması anlamına gelen yalanla karıştırılmamalıdır.Çocuklar 6-7 yaş dönemine kadar hayali arkadaşlarıyla aralarında geçen diyaloglardan söz edebilir veya izledikleri bir olayı kendi algıladıkları biçimde süsleyerek veya biraz abartarak anlatabilirler. Çocuğun bu tip davranışları bir uyum davranış bozukluğu olan yalanla karıştırılmamalıdır.
Çocukları mutlaka yalan söylemeye iten ailesel, çevresel veya toplumsal bir faktör vardır. Aile içinde veya çevrede çok sık yalan söyleniyor olması çocuğun da yalan söyleme davranışını taklit etmesine ve yalan söyleyen kişileri model almasına neden olur.

Çocuklarda bir uyum ve davranış bozukluğu olarak görülen yalan söyleme davranışının altında yatan sebepler aşağıdaki gibi özetlenebilir;
Sevgi ve şefkat eksikliği
ilgi eksikliği
Değersizlik ve onaylanma gereksinimi
Aileden taktir görememe ve yetersiz ödüllendirilme
Aşırı takdir ve aşırı ödüllendirilme
Aşırı cezalandırıcı tutuma maruz kalma
Kıyaslamacı tutuma maruz kalma
Küçümseyici ve aşağılayıcı tutuma maruz kalma
Korku ve kaygılar

Çocuk, kardeşleriyle veya başka çocuklarla sıklıkla kıyaslanıyorsa ailenin onayladığı çocuğa benzemek amacıyla yalana başvurabilir.Kendini değersiz hisseden bir çocuk çevresindekiler tarafından değerli algılanma ve onaylanma ihtiyacıyla sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu veya yapmadığı bir şeyi yaptığını ifade edebilir.Ailesinden hiç göremediği takdiri görebilmek yada sürekli hale gelmiş takdiri devamlı kılabilmek amacıyla kendini elde etmediği bir başarıyı elde etmiş gibi gösterebilir.

Aileler çocuklarına karşı baskıcı, aşırı disiplinli, cezalandırıcı tutumlardan kaçınarak, çocuklarının eksik yönlerinden ziyade olumlu yönlerini de ön plana çıkararak ve çocuklarını korkutan, kaygılandıran durumlar konusunda daha bilinçli davranarak çocuklarını yalan söyleme davranışından uzak tutabilirler.

Çocukları yalan söyleyen ailelerin bu davranışı nedeniyle çocuklarını cezalandırmaları sergileye bilinecek en hatalı tutum olur. Böyle davranan bir aile çocuğunu daha çok yalana ve yeni davranış bozukluklarına iter. Bunun yerine, aile çocuğun neden yalan söylediğini araştırmalı ve bu sebepleri çocukla birlikte ortadan kaldırmaya çalışmalıdır. Bazı durumlarda sorun çok ilerlemiş, bu nedenle çözümsüzmüş gibi görünebilir. Böyle bir durumda aile bir psikologdan yardım almaktan çekinmemelidir. Bir uzman yardımıyla bu davranışın altında yatan etmenler tespit edilerek ortada kaldırılmalı ve çocuğa daha sağlıklı davranışlar kazandırılmalıdır.

sevgili oykuler

iKi LiMON FiDANI
Bir bahçıvanı aynı ağacın çekirdeklerinden çıkan ve aynı zamanda aynı ağaçtan aşılanmış iki limon fidesi almış. Birisini bahçeye güneş gören bir açıklığa dikmiş. Diğerini de bir saksıya dikip salona koymuş. Bahçıvan iki limon fidesine de son derece itinayla bakım yapıyormuş. Sularını, gübrelerini zamanında eksiksiz veriyormuş.

Aradan 3 yıl geçmiş bahçedeki fidan büyümüş serpilmiş meyve veren bir ağaç olmuş. Salondaki fidan sağlıklı gibi görünüyormuş ama bodurlaşmış, henüz meyveden de eser yokmuş. Birkaç yıl sonra salondaki fidan da çiçek açmış meyve tutmuş. Meyveler olgunlaştığı zaman bahçıvan iki kardeş fidanın meyvelerini eline almış bahçedeki limon ağacının meyvesi iri, sulu ve az çekirdekliymiş. Salondaki limon fidanının meyvesi ise küçük, susuz ve içi çekirdek doluymuş.

çocuk esirgeme kurumu

kuruma daha yeni gelmiş 4 yaşındaki bir kız çocuğunun ağlayarak kucağıma geldiği ve annesini kaybetme olayını ayrıntılarıyla anlatmaya başladığı,
o kuruma kendisiyle beraber gelen ondan 1-2 yaş büyük bir kardeşinin olduğu ve onun yanında uyumalarına izin vermemelerinden dolayı "içim acıyor" gibi kelimelerin kullanıldığı,
gözünün üstüne ne oldu diye sorulduğunda "öğretmen vurdu" cümlesinin çıktığı ama peşinden gelmiş olan bakıcı tarafından "merdivenden düştü" cümlesinin kullanıldığı...
psikoloğun haberi olup olmadığını sorduğumda ve götürmek istediğimi söylediğimde "haberi var ama haberi olsa..." da fark etmez anlamına gelen lafların söylendiği yerdir...

çocuk esirgeme kurumu

bu kurumda yaşayan çocukların (en fazla 3 tanesinin) (bkz: koruyucu aile)si olunabilecek ya da bu kurumdaki çocuklardan evlat edinebilecek kurumdur.

kurum bakimi

Korunmaya muhtaç çocukların yaşlarına uygun yuva ve yetiştirme yurtlarına yerleştirilmesidir.

korunmaya muhtac cocuklar

Korunmaya muhtaç çocuklara verilen hizmet türleri:
-Kurum Bakımı ,
-Koruyucu Aile ,
-Evlat Edindirme.
(bkz: kurum bakımı)

koruyucu aile

Çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocukların kısa veya uzun süreli olarak, anne-baba özelliklerini taşıyan ücretli veya gönüllü statüdeki uygun aile ya da kişilerin yanında Devlet denetiminde sağlanmasıdır.

çocuğun sevgi dolu bir aile ortamında büyüyüp sağlıklı bir yetişkin olarak topluma kazandırılmasına yardımcı olan ailelerdir.

Koruyucu aile hizmetinde amaç, çocuk için karmaşık ve sorunlu olan bir dönemde özenli davranılarak çocuğun bu dönemi örselenmeden geçirmesini ve normal hayatını devam ettirmesini sağlamaktır.

-Türkiye’de sürekli ikamet eden,
-Evli veya bekar,
-Çocuklu ya da çocuksuz,
-Tüm okur-yazar T.C. Vatandaşları başvurabilirler.
öz anne- baba ya da vasi dışında herkes olabilmektedir. Özellikle çocuğun yakın çevresinde olan akrabalar, komşular ya da aile dostları tercih edilmektedir.
Koruyucu aile yanına en fazla 3 çocuk, aynı anda yerleştirilebilir. Ancak, buna karar verilirken özellikle çocuklarla bire bir ilişki kurulma konusuna önem verilir.

-Koruyucu ailenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi,
-Çocukla koruyucu aile arasındaki uyumsuzluğun yapılan mesleki çalışmalara rağmen giderilememesi,
-Koruyucu ailenin çocuğa.istenilen şekilde bakmadığının belirlenmesi,
-Koruyucu aileye yerleştirilme nedeninin ortadan kalkması, Koruyucu ailenin herhangi bir nedenle koruyucu aile olmaktan vazgeçmesi
durumlarında çocuk aileden geri alınmaktadır.

korunmaya muhtac cocuklar

Korunmaya muhtaç çocuk beden , ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olan;
1-Anne veya babasız ,
2-Anne veya babası veya her ikisi de belli olmayan,
3-Anne veya babası veya her ikisi tarafından terk edilen,
4-Anne veya babası tarafından ihmal edilip , fuhuş , dilencilik , alkollü içkiler veya uyuşturucu maddeler kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen çocuğu ifade etmektedir.

çocuk istismarı

Çocuk istismarı dört temel grupta incelenmektedir. Bunlar:
1- Fiziksel istismar
2- Cinsel istismar
3- Duygusal istismar
4- ihmal olarak sınıflanmıştır.

Fiziksel istismar: Çocuğun kaza haricinde yaralanması ve örselenmesidir. En yaygın rastlanılan ve belirlenmesi en kolay istismar tipidir. Bir tokattan çeşitli nesnelerin kullanımına uzanan cezalandırma yöntemlerini kapsar.

Cinsel istismar: Kız ya da erkek çocuğun yetişkin tarafından cinsel tatmin amacıyla doyum aracı olarak kullanılması, fuhuş ve pornografiye yöneltilmesidir.

Duygusal istismar: Tanımlanması en zor ancak en sık rastlanan istismar türüdür. Psikolojik gelişmenin duraklamasına neden olacak sözel istismarı veya aşırı emirleri kapsayan, çocuğun kimliğini zedeleyen ve bozuk davranışları ortaya çıkaran tavırları içerir. Duygusal istismar diğer tüm kötü muamele biçimlerini şemsiye gibi altına toplayan bir olgudur. Duygusal istismara neden olan davranışlar:
Reddetme,
Aşağılama,
Yalnız bırakma, yalıtma, ayırma,
Korkutma, yıldırma, tehdit etme,
Suça yöneltme,
Duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama.

ihmal: Çocuktan sorumlu kişilerin çocuğa karşı en temel yükümlülüklerini yerine getirmemesidir. Beslenme, giyim, tıbbi gereksinimler duygusal ihtiyaçlar ve yaşam koşulları için gerekli ilgiyi göstermemesidir.

otizm

sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir genel gelişim bozukluğudur.

fenilketonuri

Kalıtsal olan ve tedavi edilmediğinde kalıcı zeka geriliğine neden olan bir hastalıktır.
fenilketonürinin tanımlanabilmesi için bebeğin doğumundan sonraki ilk 3 gün içerisinde topuktan kan alınarak gerekli testin yapılması gerekir.
Fenilketonüri ile doğan çocukların proteinli gıdalarda bulunan fenilalanin isimli bir maddeyi vücutları ememez. kanda ve vücut sıvılarında artmış olan fenilalanin çocuğun gelişmekte olan beynini harap eder ve ileri derecede zeka özürlü olmasına neden olur.
Hastalığın belirtileri, başı tutamama, anneyi tanımama, yürüyememe, gülümsememe, oturamama, yaşıtlarına göre gelişimini tamamlayamama ve daha büyük çocuklarda ağır zeka geriliği gibi bulgular görülür.
Bebeğin idrarında, idrar ve terle ıslanmış çamaşırlarında küfümsü bir koku fark edilir.
erken teşhis ile hastalığın tedavisi mümkün.
tedavide protein içeren gıdaların tüketilmediği özel bir diyet ve ilaç niteliğinde mamaların kullanılması gerekir, tedavi kişinin hayatı boyunca sürer, özellikle beyin dokusunun hızlı geliştiği ilk 8-10 yıl boyunca çok iyi şekilde uygulanması gerekir.

çocukken çizilen resimler

çocuğun ilk çizdiği resim,ilk noktayı koyduğu zamandır.

kuklalar

Basit bir kukla örneği.

Malzemeler:
-tahta kaşık,
-örgü için kullanılan ip,
-kumaş,
-keçeli kalem,
-yapıştırıcı ve makas.
Yapılışı:
Kumaş kaşığa göre elbise şeklinde kesilir ( ön ve arka olmak üzere iki tane). Kumaşın ortasına tahta kaşık yerleştirilir ve ekleme yerleri kenarlarından yapıştırılır. Tahta kaşığın baş bölümüne keçeli kalemle (isteğe göre insan ya da hayvan yüzü olabilir) gözler, ağız ve burun çizilir. istenirse boyanır. Örgü iplerini istediğiniz boyda ve yeterli gördüğünüz kadar kesilip kuklanın saçları yapıştırılır. Kendi yaratıcılığınızı da kullanarak kuklayı süsleyebilirsiniz.

kuklalar

yüzük kuklası, parmak kuklası, el kuklası, çubuk kukla, ip kukla gibi kuklalardır.
bir hikayeye canlılık katmak, çocukları uyarmak,çocukların dinledikleri öyküleri canlandırmak, çocukların toplumsal- duygusal sorunlarına eğilmek, bazı kavramları çocuğa aktarmak için kullanılabilir.
"Üç küçük kedi yavru", "Hansel ve Gretel" gibi kitaplar kuklalarla oynatmak için uygundur.

hikaye anlatma ve çocuk

hikaye anlatırken
-kitap gösterme yada bunun yerine kartona çizilmiş yada yapıştırılmış renkli resimler,
-pazen tahta
-kukla
-gölge oyunu
-pandomim
-çubuk figür kullanılabilir.

hikaye anlatma ve çocuk

hikaye anlatma çocuğun oyun zevkini tatmin, yaratma gücünü teşvik eder.
Konuları çocuk için uygun olduğu zaman hikaye anlatma onların davranışlarını değiştirebilir.
Sosyal- duygusal gelişim ( Aile ve öğretmenle iletişim), dil gelişimi ve kavram gelişimi açısından yararlıdır.

aids

virüs yoluyla bulaşan bir hastalıklar bütünüdür.Bireye HIV (insan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) bulaşması sonucunda vücudun savunma gücü zayıflar ve birey bazı mikrop ve hastalıklara sağlıklı kişilerden daha duyarlı hale gelir. Sonuçta birden fazla hastalık ve kanserlerin ortaya çıkması ile AIDS tablosu oluşur ve hastalık ölümle sonuçlanır.
Tanı yalnızca test sonucuyla konulabilir. Vücuttaki lezyonlar ve şikayetler tanı koymada düşündürücüdür ama hiçbiri HIV/AIDS' e özgü değildir.

Kişi HIV aldıktan sonra ortalama 8-10 yıl sağlıklı bir yaşam sürebilir; dışardan bakmakla hasta olduğu anlaşılamaz. Ama virüsü almasından itibaren bulaştırabilir. Bu yüzden sağlıklı görünen bir insandan bu virüsü çok rahat alabilirsiniz.

Tanı ELISA yöntemiyle yapılan kan testiyle konulur. Bu test virüsün bulaşmasından 2-12 haftaya kadar doğru sonuç vermeyebilir. Test 3 aylıkken yapıldığında verdiği sonuç neredeyse kesindir; fakat 6. ayda testin tekrarının yararlı olacağı düşünülmektedir. Sadece Elisa ile tanı konmaz; doğrulama testleri yapılmalıdır(Western Blot).
Test yapılırken kişilerin kimlikleri gizli tutulur.

tedavisi değil ama kontrolü mümkün olan bir hastalıktır.