bugün
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı9
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- kablosuz sütyen16
- albay kemal24
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- gizli samyel16
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- icardi190534
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift21
- okula gidiyorum sözlük9
- meral akşener8
- fenerbahçe9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho30
- sarılma ihtiyacı9
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- anın görüntüsü10
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- güçlü kadınların ortak özellikleri17
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur26
- zalbert ramstein12
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması20
- magicovento13
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı34
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü12
- liselilerin arkadaşına yaptığı doğum günü şakası9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik16
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor10
- sözlüğün en yaşlı yazarları8
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz13
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi8
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar20
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
entry'ler (445)
akp'yi alışılmış söylemlerinden uzaklaştırmayacak operasyondur. söylemler aynı kalacak fakat düşman değişecektir.
Aşağıdaki alıntıyı yarın geri dönmek üzere buraya bırakıyorum. Yarın yedirmeyizci akboylar sosyal medya üzerinden malum cemaatin israil işbirlikçisi, ABD ajanı vs vs olduğunu söylemeye başladıklarında aklımızın bir köşesinde bulunsun. Birileri iktidarda kalabilmek için devam olarak bir düşmana ihtiyaç duyuyor. Biri eskidiğinde ise yeni düşmanlar yaratılıyor. Bu yöntem uğruna kısa süre önce iktidar ile iç içe olan bu örgüt bir anda yıllardır iktidarı devirmeye çalışıyormuş gibi anılmaya başlanıyor ve bu yönde telkinler o kadar sık tekrarlanıyor ki zamanla hepimiz etkileniyoruz.
"şu anda, yani 1984 yılında (gerçekten yıllardan 1984 ise tabii) Okyanusya Avrasya'yla savaşmaktaydı ve Doğuasya'yla bağlaşma içindeydi. Bu üç devletin daha önceleri farklı bir saflaşma içinde oldukları ne resmi ağızlarca ne de birilerince doğrulanmıştı. Aslına bakılırsa, Winston'ın çok iyi bildiği gibi, Okyanusya daha dört yıl önce Doğuasya'ya savaş açıp Avrasya'yla bağlaşmaya girmişti. Ne ki, bu, belleği yeterince denetim altında olmadığı için aklında tutabildiği gizli bir bilgiydi. Bağlaşmalarda resmi olarak bir değişiklik yoktu. Okyanusya Avrasya'yla savaştaydı: Demek, Okyanusya Avrasya'yla hep savaşta olmuştu. O andaki düşman her zaman mutlak kötülüğün temsilcisi olmuştu, o yüzden onunla geçmişte de, gelecekte de herhangi bir anlaşma söz konusu olamazdı." George Orwell - 1984
Son olarak, ne kadar medyanın bizi öyle ya da böyle etkilemek için bir araç olarak kullanıldığının farkında da olsak bir şekilde etkilendiğimizi göstermek için bir örnek vereyim. Yıllar önce Bülent Ecevit'e yazar kasa atan esnafı yaşı tutan herkes hatırlıyordur heralde? Bugün bir vatandaş TBMM önünde kendini yaktı.
Aşağıdaki alıntıyı yarın geri dönmek üzere buraya bırakıyorum. Yarın yedirmeyizci akboylar sosyal medya üzerinden malum cemaatin israil işbirlikçisi, ABD ajanı vs vs olduğunu söylemeye başladıklarında aklımızın bir köşesinde bulunsun. Birileri iktidarda kalabilmek için devam olarak bir düşmana ihtiyaç duyuyor. Biri eskidiğinde ise yeni düşmanlar yaratılıyor. Bu yöntem uğruna kısa süre önce iktidar ile iç içe olan bu örgüt bir anda yıllardır iktidarı devirmeye çalışıyormuş gibi anılmaya başlanıyor ve bu yönde telkinler o kadar sık tekrarlanıyor ki zamanla hepimiz etkileniyoruz.
"şu anda, yani 1984 yılında (gerçekten yıllardan 1984 ise tabii) Okyanusya Avrasya'yla savaşmaktaydı ve Doğuasya'yla bağlaşma içindeydi. Bu üç devletin daha önceleri farklı bir saflaşma içinde oldukları ne resmi ağızlarca ne de birilerince doğrulanmıştı. Aslına bakılırsa, Winston'ın çok iyi bildiği gibi, Okyanusya daha dört yıl önce Doğuasya'ya savaş açıp Avrasya'yla bağlaşmaya girmişti. Ne ki, bu, belleği yeterince denetim altında olmadığı için aklında tutabildiği gizli bir bilgiydi. Bağlaşmalarda resmi olarak bir değişiklik yoktu. Okyanusya Avrasya'yla savaştaydı: Demek, Okyanusya Avrasya'yla hep savaşta olmuştu. O andaki düşman her zaman mutlak kötülüğün temsilcisi olmuştu, o yüzden onunla geçmişte de, gelecekte de herhangi bir anlaşma söz konusu olamazdı." George Orwell - 1984
Son olarak, ne kadar medyanın bizi öyle ya da böyle etkilemek için bir araç olarak kullanıldığının farkında da olsak bir şekilde etkilendiğimizi göstermek için bir örnek vereyim. Yıllar önce Bülent Ecevit'e yazar kasa atan esnafı yaşı tutan herkes hatırlıyordur heralde? Bugün bir vatandaş TBMM önünde kendini yaktı.
yerel bir 2 girls 1 cup fenomeni olur mu bilinmez ama "reaction" vidyoları da çıkmaya başlamış.
http://www.youtube.com/watch?v=smlf0vtyhrs
http://youtu.be/smlf0vtyhrs
http://www.youtube.com/watch?v=smlf0vtyhrs
http://youtu.be/smlf0vtyhrs
yoktur, olmamalidir. bunu yapanlar lahmacun yerken de sadece ustundeki kiymasini yiyorlar sanirim. bir sarkiyi solosu icin dinliyorsaniz mumkunse hic dinlemeyin.
zamanında the tudors'in birinci sezonunu izlerken arkadaşlarla yaptığımız "Lan bizde de Kanuni dizisi çekseler acaba nasıl olur?" temalı geyiklerde öngördüğümüz şeyler eksiksiz gerçekleşmiştir. Aynen yarı şaka yollu da olsa konuştuğumuz gibi sultanın yatak odasında üstüne battaniye tutarak gezen, hamamda havluyu çıkarmadan yıkanan cariyelere rağmen yine RTÜK'e şikayet yağmış. Gören de dizi seksten geçilmiyor zannedecek! Tamam kimse yabancı versiyonlarıyla kıyaslamıyor bu ülkede The Rome ayarında sahneler beklemiyor ama adamlar erotik bir sahne olmasın diye kendilerini yırtmışlar resmen ama yine yaranamamışlar, yine diziye seks üstüne kuruluymuş muamelesi yapılmış. Hatta dizinin konusunun nasıl olması gerektiği, hangi konular üstünde ne kadar durulması, kurgunun nasıl olması gerektiği de bir bir tembihlenmiş senaristlere. Çok iyi niyetliyiz millet olarak gerçekten! Kedi canınızı sizin...
Aslında dediğim gibi hiç şaşırmadım çünkü yıllar öncesinden şakayla karışık tahmin etmiştik böyle olacağını. Ama yine de sinirlendiriyor insanı bu kadar karikatürize bir toplum olmamız. Neyse zaten merak etmeyiniz dizi oldukça masraflı görünüyor tez vakte kellesi alınır kanal tarafından.
diziyle ilgili yoruma gelecek olursak, öncelikle bazı yerler umut verici olsa da bazı kısımları gerçekten göze batacak derecede kötü olmuş. Figüranların bir çoğunun ve Alexandra'yı oynayan kızın oyunculukları keyif kaçırıcı cinsten. O gemi sahnesinde ileri sarasim geldi görüntüyü. Müzikler fena değildi dekor ve figürasyon sayısına özenildiği belli oluyor. Yine de genel olarak izlenebilir olmuş gibi geldi bana. Türkiye'de olsam televizyondan takip ederdim ama internetten indirerek takip etmeye deyecek kadar başarılı gelmedi ilk bölümü bana. ileride sol framede başlık günde 150 entry almaya başlarsa bir şans daha verebilirim.
Aslında dediğim gibi hiç şaşırmadım çünkü yıllar öncesinden şakayla karışık tahmin etmiştik böyle olacağını. Ama yine de sinirlendiriyor insanı bu kadar karikatürize bir toplum olmamız. Neyse zaten merak etmeyiniz dizi oldukça masraflı görünüyor tez vakte kellesi alınır kanal tarafından.
diziyle ilgili yoruma gelecek olursak, öncelikle bazı yerler umut verici olsa da bazı kısımları gerçekten göze batacak derecede kötü olmuş. Figüranların bir çoğunun ve Alexandra'yı oynayan kızın oyunculukları keyif kaçırıcı cinsten. O gemi sahnesinde ileri sarasim geldi görüntüyü. Müzikler fena değildi dekor ve figürasyon sayısına özenildiği belli oluyor. Yine de genel olarak izlenebilir olmuş gibi geldi bana. Türkiye'de olsam televizyondan takip ederdim ama internetten indirerek takip etmeye deyecek kadar başarılı gelmedi ilk bölümü bana. ileride sol framede başlık günde 150 entry almaya başlarsa bir şans daha verebilirim.
dun aksamki royal albert hall konserlerinde cektigim bir vidyosu http://www.youtube.com/watch?v=agheuwv0km0 adresinden izlenebilecek grup. Sarki ise yeni albumleri the incident'dan i drive the hearse
hayvanlari koruma kanunu(!)muzun bir an once degismesi gerektigini de bir kez daha bizlere gostermistir.
orjinali icin (bkz: 4chan)
izmirli symphonic metal grubu guardinals'in gitaristi olan yağız berk okan'ın solo projesi. dark ambient ve darkwave türünde elektronik ve psychedelic öğeler de barındıran 4 şarkılık The Fable adında bir concept EP çıkarmış. facebook ve last fm sayfasından dinlenip indirilebiliyor. şöyle de bir kapağı var: görsel
karsi taraf erkekse, o anda 31 cekiyor olma ihtimali yuksektir.
Yuvarlagi basili kaliyordur efendim.
Tavuklarinin tuylerini yolmayi unutup, mudure gidildiginde "vallah bize de fabrikadan boyle geliyor." cevabini alabileceginiz "ucuz etin yahnisi".
leonardo di caprio'nun shutter island'da canlandirdigi karaktere oldukca paralel bir karakteri oynadigi filmdir. oyle ki bir an icin shutter island'in devam filmini izliyorum hissine kapildigim oldu. Ayrica agirlik merkezinin degistigi sahneler, ozellikle minibusun takla attigi kisimda harika olmustu. Guzel filmdir, izleyin ama hayatinizi degistirmesini beklemeyin; "Hmm guzelmis eve gidip yemek isitayim." deyin.
kisinin espri anlayisinda tamir edilemez yaralar acabilir.
Son zamanlarda o guzelim "son dakika" bolumunun yarisindan fazlasini futbol esprileriyle doldurmasiyla üzen gazetemsi.
Yeni liste yaratmakla ugrasilmak istenilmediginden, ortaokulda alinmis ve universite bitip is guc sahibi olundugunda dahi degistirilmeyen adrestir.
talkbox kullaniminin guzide bir ornegi.
devamli sessiz moddadir.