purom yok sak sak sak

sürekli eğri büğrü fotoğraflar yolluyor. Omurgası benimki gibi eğri sanırım.

Yüzmek iyi geliyor. 10 dereceye kadar düzeltiyor skolyozu. Bende 35 derece eğrilik var.

Allah şifa versin.

na : iste ( arnavutca )
to : on ek.
kefari : bas.
mermer : mermer.

arnavut atasozlerindendir. bossun sen bos, ne zor anlıyorsun demektir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ced%C3%AEd_Atlas

1803 yılında osmanlı askeri mühendislik okulu tarafından devlet adamları tarafından kullanılsın diye yapılmış, dünyanın pek çok bölgesini ayrıntıları ile doğru bir biçimde gösteren atlas. Bu kadar iyi yapılmış olması ilginç.

https://www.loc.gov/resou...0235/?sp=2&st=gallery

görsel

Sevgiden kaynaklı yaşanmaz asla. Şayet öyle olsa, ayrılma durumu olmazdı.
Özlemden kaynaklanabilir mi? Evet, ama özlenen o mu? Sanmıyorum.
insan ruhu açtır. Bir nebze tatmin edildiği, doyurulduğu anlar vardır.
Özlenen şefkattir, teslim olma arzusudur.

“Onca yılın emeği var.”
kaç sefer ayrılmanın eşiğine geldiğinizi, kaç sefer ayrı düştüğünüzü say desem sayamazsın. Uzatmaları oynadınız, bitti. Hakem düdüğü çoktan çalmış. duymazdan gelip koşmaya devam etmek maçın sonucunu değiştirmez, Ancak koşmaya devam ettiğin her dakika seni daha fazla yorar.

“O farklıydı.”
Bu cümleyi daha önce de defalarca başkalarına kurdun. Şimdi ise bunu suratına sarf ettiğin insanların isimlerini saymaya kalksan en ufak hissiyat oluşmaz içinde.

“Kimse onun gibi olamadı.”
Seni en iyi memnun edebilen, seni en iyi tanıyandır.
O seni en iyi tanıyandı. En ufak zevklerinden tut, hangi hareketine hangi tepkiyi vereceğine kadar kestirebiliyordu. Bu durumda nasıl başka birinden aynı hazzı-daha iyi bir haz almayı bekleyebilirsin?

“Her şey onu hatırlatıyor.”
Bir duvar düşün. ilk defa o duvarın önünde el ele tutuştunuz diyelim. Herhangi bir insan için o sadece bir duvardan ibarettir. Ama senin her o duvarın önünden geçişinde için sızlar.
Çözüm basittir. Mümkün olduğunca, mümkün olduğu kadar insanla o duvarın önünde vakit geçirmek. Yüklenilen anlamları imha etmek.

“O artık değişti. Çok mutlu olacağız”
Değiştiği izlenimini hiçbir şüpheye yer vermeden net bir şekilde verebilir ancak bu sadece birkaç ay sürecek bir baskılamadır.
Her insanın beyin fonksiyonu farklıdır ve parmak izi gibidir. Bunu şekillendiren etmenler de insanın geçmişidir. Değişebilmek için anneyi-babayı, doğup büyünülen yeri, edinilen insanları kökten değiştirmek lazımdır ki bu da imkansızdır.

Diyeceğim o ki bu saatten sonra harcayacağınız zamandan, canınızı sıkacak her türlü durumdan siz sorumlusunuz, asla o değil.
En büyük zaafınız kendinize olsun. Siz kendinizi düşünerek hareket edemiyorsanız kimse sizi düşünerek hareket edemez.

+ ilk hafta ders olmaz yiaaa diyerek okula gitmemezlik yapmayın. Yalnız kalırsınız. Ya da vasıfsız, vizyonsuz kişiler boşta kalır.
+ sınıftan sevgili yapmayın. Ayrılma durumlarında gruplarındaki kişiler ile bağlantınız kopabilir.
+ amsalak, yavşak olmayın.
+ kafelerde vs sürtmeyin.
+ hocalarla dikleşmeyin.
+ köprü-ayı-dayı taktiğini unutmayın.
+ ordu halinde takılmayın.
+ menfaatçi kahpe çocukları tanıyacaksınız. Uzak durun.
+ sınıf wp grubunuz olursa boş muhabbet yapmayın. Hatta grubu sessize alıp arada girin.
+ sınıfta en arkalara çekilip gizemli kişi olmaya çalışmayın. Tek kalırsınız.
+ gösteriş yapmayın. Sizden daşşaklısı karşınıza çıkar mal gibi kalırsınız.
+ bilginiz olmadığı yerde fikriniz olmasın.
+ derste uyumayın. 1 kere uyusanız “hep uyuyorsun” der hocanız.
+ zil yok. Zil ne zaman çalacak diye sorup rezil olmayın.
+ hoca istediği zaman çıkartır. Ya da hiç çıkartmaz. Blok yaparsa erken salar.
+ ilk seneyi yatış senesi olarak görmeyin. Notları yüksek tutun.
+ mimli kişilerden uzak durun.
+ “belki verir” diye sıkıntılı kişilere yaklaşmayın.
+ siyasi olaylara pek takılmayın. Belli de etmeyin.
+ sigara için bile sizin yanınızda olacak kişiler olacak. Uzak durun.
+ en arkaya geçip oturmayın. Ortalarda olun.
+ ilk hafta çanta götürmeyin. Göt cebinize birkaç yaprak kağıt koyun. Kalem bulundurun.
+ size yakın olan kişilerin hepsiyle samimi olmak zorunda değilsiniz. Beyin yaşı düşük olanları eleyin.
+ grupça organizasyon yaparlarsa dahil olun. Dahil olmazsanız “bu zaten gelmiyor” diyerek başka organizasyonlarda sizi çağırmayabilirler.
+ ders notu gibi bahanelerle karşı cinse yürüyecek kadar ezik olmayın.
+ sessiz takılan karşı cinse yaranmak için “neyin var” gibi sorular sormayın. Size ne? Belki sevgilisi var. Sana ne fırsatçı kahpe çocuğu?
+hedefiniz okulu normal sürede bitirmek olsun.
+okula gitmemeye başlarsanız devamı gelir. Kendimden biliyorum.
+kavgalardan, tartışmalardan uzak durun.
+ders notu tutun.
+ekrandaki, tahtadaki bilgileri fotoğraflayın.
+ben gibi yabani olmayın.
+insanların içinde çok bulunmayın.
+herkesle mesafeli olun.
+futbol vs gibi aktivitelere katılacak kadar vizyonsuz, vasıfsızsanız katılın.
+kütüphanelerin karşı cins düşürme yeri olmadığını bilin.
+arabayla giderseniz yanınıza gelen kişi sayısı artacak. Heh işte o sonradan dahil olanlardan uzaklaşın. Kız erkek farketmez.
+keko, kezo, dızo, ayan, heval, davarlardan uzak durun.
+ yalanını yakaladıklarınızdan uzak durum.
+ herkesin yanında takılan dallamalardan uzak durun.

+ ilk günlerde okul bahçelerinde sap gibi gezen kişiler olacak. Onlardan birisi ben olabilirim. Ses etmeyin lan bize.

görsel

bir anda aklıma düşen, yalnızlığın evrendeki en somut nesnesi.

şu an tam olarak bizden; 21.438.234.641 km uzakta.

yirmi bir milyar dört yüz otuz sekiz milyon iki yüz otuz dört bin altı yüz kırk bir kilometre...

ben bu yazıyı tamamlayıp gönder butonuna bastığım an bir türkiye boyu daha yolu katetmiş ve bizden biraz daha uzaklaşmış olacak.

saniyede 17 kilometre gibi devasa bir hızda 41 yıldır ilerliyor.

en son geçen sene dünya’ya bir sinyal yolladı. hala çalışıyor ve 2025 gibi gözlerini kapatacak fakat yoluna kör de olsa devam edecek. üzerinde taşıdığı altın plağı olabildiğince uzağa taşıyacak.

bize an itibariyle uzaklığı 21 ışık saati kadar. ışık hızı ile sadece 21 saat..

dünya’dan sadece 1 ışık yılı uzaklığa gidebilmesi için daha 17,400 yıl ilerlemesi gerekiyor.

samanyolu’nun uzunluğu 870 milyon ışık yılı..

insanoğlunun ulaşabildiği en büyük hız birimi ile 41 yılda güneş’in çekim kuvvetinden ancak çıkıyor. en yakındaki güneş sistemine ulaşması için daha 76.000 yıl yolu var.

yetmiş altı bin yıl..

biz evrendeki toz taneleriyiz, burada olduğumuzdan kimsenin haberi yok.

pek iyi şeyler düşünmüyorum açıkçası.

gerçi ben parasızlıktan intihar edenlerin olduğu dünyada para hakkında iyi şeyler düşünmüyorum.

dert, sayı gibidir , hep bir fazlası yada eksiği vardır...

Duvara Karşı'dan bi replik:
Cahit'in intihar girişiminden sonra hastanede psikiyatrın Cahit'e sözü.
- Yaşamından mutlu değilsen bundan kurtulmanın tek yolu onu bitirmek değil, değiştirmeyi dene...

başlık yanlıştır.

Doğrusu;
geçmişte intihar etmeyi denemek olmalı. Mal.

Neyseki ben tdk da çalışmıyorum.

ya amk salagi sabahtan beri ayni espriyi yapmaya calsiiyor...tamam la biraz ilgi gosterin suna..tamam he he ok...