bugün
- yazarların evlenmeme nedenleri10
- şu anda dinlediğiniz şarkı14
- bugünde merso alamadan uyumak17
- victor osimhen12
- ekrem imamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi39
- teravihte sarımsak deryası kokan insan9
- mert hakan yandaş20
- canik belediyesi'nin çocouklara yaptığı jest11
- mokv8
- v a m p i r o v14
- evli kadınla ilişki yaşar mısınız25
- yazarların mezun oldukları üniversite ve bölüm17
- küresel ıkınma15
- 14 mart 2025 galatasaray antalyaspor maçı10
- psikolojisi bozuk yazarlar41
- anın görüntüsü13
- emekli ikramiyesinin 33 kilo hurmadan 6'ya düşüşü11
- namaz kılmak8
- ramazan hoca13
- motosiklet kullanacaklara tavsiyeler8
- gerdek gecesi seviştiniz mi10
- fenerbahçe15
- mini etek giyen kızın ağzını burnunu kıran çomar18
- 23 mart sonrası iktidarın bulacağı yeni gündemler15
- true nickli yazar12
- ianis hagi9
- üni sınavını kazanamayan yönetici istemiyorum13
- ramazan günü sokakta sigara içen insan17
- 13 mart 2025 glasgow rangers fenerbahçe maçı78
- uludağ sözlük 2025 hataları12
- akp döneminde gelir düzeyi yükseldi mi17
- judas'ın geri dönmesi10
- galatasaray23
- maço erkek vs alfa erkek10
- erkek adamın erkek oğlu olur8
- 2 nisan 2025 fenerbahçe galatasaray maçıp11
- elenmeyi başarı olarak gören zihniyet16
- kadınlar neden seks sevmiyor sorunsalı29
- araba'nın komple masraf olması12
- aykolik ve gülşen benzerliği8
- ekrem imamoğlunun ingilizce mezunu olması12
- sahurdayız uludağ sözlük30
- ciddi ciddi imamoğlunun kazanacağını sanan insan19
- ilk buluşmada sanayi tostu yemeye gitmek15
- sözlük tipsizlerinin fotoğrafları17
- yüksek enflasyon14
- küçük prens20
- çok zengin olsanız ne yapardınız14
- mhp liler artık ahmet kaya'yı da sevecek mi19
- chatgpt11


entry'ler (128)
bu konuda DUYGU ASENA şöyle der:
dünkü yazımda, "kendin çok yumuşaksın ama yazıların sert" diyenlere "nasıl sert olmanı, nasıl sinirlenmem" şeklinde bir şeyler yazıp, beni kızdıran konulara değinmiştim.
yazı uzadığı için çok önemli birini bugüne sakladım. iki tür karaktere çok kızıyorum; birincisi, "hiç tanımadıkları insanlar hakkında ona zarar verici bir şeyler uydurup sağda solda anlatanlar."
bunu ya cehaletlerinden, öyle sandıklan için yapıyorlar ya da gerçekten kötü niyetliler, sonucuyla çok eğleniyorlar.
ikincisi; "her duyduğu kötü şeye hemen inanıp, yemeyip içmeyip, gerçekmiş ve kendisi görmüş gibi etrafa yayanlar..."
bu her ülkede böyle midir bilmiyorum; bizim ülkemizde iyi şeyler başkasına anlatılmıyor ama kötü, çirkin, fena şeylere inanmak ve neredeyse ağzından sular akarak bunu etrafa yaymak çok görünen bir
durum.
en az 15 yıldır üzerimden atamadığım, gerçekle hiç ilgisi olmayan bir iftira var... internet siteleri bile bu yüzden bana hakaretlerle dolu. karşılaştığım on kişiden sekizi bunu bana sorar... ilk çıktığı
günlerde yazmıştım ama gerçek ağızdan okuduğuna inanan, sağduyulular da çıkmıyor bu memlekette.
eminim siz de duymuşsunuzdur... olay şu: ben can yücel'e "nazım hikmet kartpostal şairidir" demişim, o da çok sinirlenmiş ve bana "kart sensin postal da.......... girsin" demiş... hah hoh hah... ne kadar komik değil mi? ve insanlar bu habere bayılmış, bir an içinde tüm türkiye'ye yayılmış... türlü çeşitli anlatılmaya başlanmış... bir radyo programında olmuş, hayır cem özer'in tv programında
gerçekleşmiş... sanki duymuşlar gibi benim ağzımdan böyle bir şeyi, anlatıyorlar da anlatıyorlar vecd içinde...
hani ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler ya... en küçük bir kıvılcım bile yok bu olayın çıkması için. can yücel ile çok iyi dost olmamız dışında...
o da ben de çok üzülmüştük bu olay patladığında ve ne yapacağımızı şaşırmıştık. datça'daki can yücel şenliklerine konuk olduğumda hâlâ güler ve su yücel ile bu konuyu şaşkınlıkla anarız.
şimdi size olayı çözüşümü anlatayım... sunay akın bir gün bana dedi ki; "o laf ece ayhan'a aittir"... ben bunu düşünüp dururken, arda uskan önüme 22 kasım 1987 tarihli bir nokta dergisi koydu. içinde şair ece ayhan'la yapılmış bir söyleşi vardı. ayhan, nazım hikmet ile düşüncelerine; "büyük şair olduğuna hiç kuşku yok. bunu anlamak için şeyh bedrettin destanı'nı okumak bile yeter" diye başlıyor, şöyle diyordu sonunda: "... 1950 sonrası yazdıkları, saman şansı hariç kartpostal şiirleridir..."
buyurunuz... işte belgesiyle açıklıyorum... şimdi ne olacak? herhalde ece ayhan'ı kadın zanneden bir "salak" bir süre sonra onu benimle karıştırdı ve ece oldu duygu... "postal girsin" bölümü de o salağın yaratıcılığı işte.
sonra binlerce -salak diyemiyeceğim onlara çünkü o kadar çoklar ki-kişi de bu sevimli olaya bayıldı ve yaydı da yaydı...
tanınan biri olmanın böyle olumsuzluktan var işte. yıllarca üzerinizde hiç hak ermediğiniz bir olumsuzlukla yaşayıp, boşu boşuna insanların nefretini kazanıyorsunuz...
siz olsanız nasıl başa çıkardınız bu iğrençlikle? düşüncelerimi yazma fırsatım olduğu halde ben başa çıkamadım, internet sitelerinde bana hakaretler yağdıranlara duyurulur.
(duygu asena, 27.06.2004 vatan gazetesi)
dünkü yazımda, "kendin çok yumuşaksın ama yazıların sert" diyenlere "nasıl sert olmanı, nasıl sinirlenmem" şeklinde bir şeyler yazıp, beni kızdıran konulara değinmiştim.
yazı uzadığı için çok önemli birini bugüne sakladım. iki tür karaktere çok kızıyorum; birincisi, "hiç tanımadıkları insanlar hakkında ona zarar verici bir şeyler uydurup sağda solda anlatanlar."
bunu ya cehaletlerinden, öyle sandıklan için yapıyorlar ya da gerçekten kötü niyetliler, sonucuyla çok eğleniyorlar.
ikincisi; "her duyduğu kötü şeye hemen inanıp, yemeyip içmeyip, gerçekmiş ve kendisi görmüş gibi etrafa yayanlar..."
bu her ülkede böyle midir bilmiyorum; bizim ülkemizde iyi şeyler başkasına anlatılmıyor ama kötü, çirkin, fena şeylere inanmak ve neredeyse ağzından sular akarak bunu etrafa yaymak çok görünen bir
durum.
en az 15 yıldır üzerimden atamadığım, gerçekle hiç ilgisi olmayan bir iftira var... internet siteleri bile bu yüzden bana hakaretlerle dolu. karşılaştığım on kişiden sekizi bunu bana sorar... ilk çıktığı
günlerde yazmıştım ama gerçek ağızdan okuduğuna inanan, sağduyulular da çıkmıyor bu memlekette.
eminim siz de duymuşsunuzdur... olay şu: ben can yücel'e "nazım hikmet kartpostal şairidir" demişim, o da çok sinirlenmiş ve bana "kart sensin postal da.......... girsin" demiş... hah hoh hah... ne kadar komik değil mi? ve insanlar bu habere bayılmış, bir an içinde tüm türkiye'ye yayılmış... türlü çeşitli anlatılmaya başlanmış... bir radyo programında olmuş, hayır cem özer'in tv programında
gerçekleşmiş... sanki duymuşlar gibi benim ağzımdan böyle bir şeyi, anlatıyorlar da anlatıyorlar vecd içinde...
hani ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler ya... en küçük bir kıvılcım bile yok bu olayın çıkması için. can yücel ile çok iyi dost olmamız dışında...
o da ben de çok üzülmüştük bu olay patladığında ve ne yapacağımızı şaşırmıştık. datça'daki can yücel şenliklerine konuk olduğumda hâlâ güler ve su yücel ile bu konuyu şaşkınlıkla anarız.
şimdi size olayı çözüşümü anlatayım... sunay akın bir gün bana dedi ki; "o laf ece ayhan'a aittir"... ben bunu düşünüp dururken, arda uskan önüme 22 kasım 1987 tarihli bir nokta dergisi koydu. içinde şair ece ayhan'la yapılmış bir söyleşi vardı. ayhan, nazım hikmet ile düşüncelerine; "büyük şair olduğuna hiç kuşku yok. bunu anlamak için şeyh bedrettin destanı'nı okumak bile yeter" diye başlıyor, şöyle diyordu sonunda: "... 1950 sonrası yazdıkları, saman şansı hariç kartpostal şiirleridir..."
buyurunuz... işte belgesiyle açıklıyorum... şimdi ne olacak? herhalde ece ayhan'ı kadın zanneden bir "salak" bir süre sonra onu benimle karıştırdı ve ece oldu duygu... "postal girsin" bölümü de o salağın yaratıcılığı işte.
sonra binlerce -salak diyemiyeceğim onlara çünkü o kadar çoklar ki-kişi de bu sevimli olaya bayıldı ve yaydı da yaydı...
tanınan biri olmanın böyle olumsuzluktan var işte. yıllarca üzerinizde hiç hak ermediğiniz bir olumsuzlukla yaşayıp, boşu boşuna insanların nefretini kazanıyorsunuz...
siz olsanız nasıl başa çıkardınız bu iğrençlikle? düşüncelerimi yazma fırsatım olduğu halde ben başa çıkamadım, internet sitelerinde bana hakaretler yağdıranlara duyurulur.
(duygu asena, 27.06.2004 vatan gazetesi)
Böyle başlık açtırır.
Rakı sofrasından sonra açılan başlık.
insan en güzel anları eşiyle yaşamalı evlenmeden önce sürekli kadınlarla haşır neşir olan erkeklerin evliliklerinde diğer erkeklere nazaran heyecan az olabilir.
Cinselliği sıradanlaştırmayın.
Cinselliği sıradanlaştırmayın.
Zenginin interneti fakir yazarın parmağını yorarmış.
Bilgisayar mühendislerinin avukatlar kadar gururlanarak mesleklerinden sözettiklerine hiç rastlamadım şayet geçmişte tarafımca yaşanmış bir diyalog:
-Ne işle meşgulsünüz
-Amele mühendis
yeminle bak valla böyle dedi.
-Ne işle meşgulsünüz
-Amele mühendis
yeminle bak valla böyle dedi.
Bir turnuvanın gerçekte olmadığını bana kanıtlayın çocuklar ?
Uludağ sözlükte turnuva varmış?
otur 100.
Uludağ sözlükte turnuva varmış?
otur 100.
Boşuna yapılmış bir eylemdir zira Türk dil kurumu sözlüğü kullanılarak daha fazla kız tavlanabilir.
Kız mı? kız ne arar la sözlükte ?
Kız mı? kız ne arar la sözlükte ?
yiter yaa insan evladına bu zulüm neden?
zenci işimi görür hehehe * .
edit:yanlış olmasın zenciyle işim yok anladın sen.
edit:yanlış olmasın zenciyle işim yok anladın sen.
Oğuz, soner, serdal, tony.
Aşk bazen çok pahalıya mal olur...
Bu bir terör olayı değildir.Bu tam anlamıyla bir KATLiAM'dır!!
sözüm ona aziz akp hükümetini resmen diz çöktüren,
bu ülkenin milletvekillerini askerlerini dağa kaldıran,
bdpli vekillerle güpegündüz sarmaş dolaş konusan şakalaşan pkk yı bitirmek anlaşılıyorki akp yi çoktan aşmış.
Şehit sayısı 1200 gibi tarihi aşşağılık bi REKOR'a yaklaşmışken hükümet sadece:
devlet güçlüdüüüür
pkk eninde sonunda yenilecektiiir
Halkın azmiii kazanacaktııır gibi nidalarla yetinip,
teröristlerinde dağların 5 km 'ye kadar tünellerde gizlendiğide
herkes tarafından biliniyorken milyon dolarlar harcayıp güya dağları bombalamakta.
Yeter artık bu ülkeye feryat ettirdiğiniz beyaz eşya ve gıda dağıtmakla devlet olunmuyor!!
Bu Ülkeye maddi manevi zarar veren herkese binlerce kez LANET OLSUN!!!
sözüm ona aziz akp hükümetini resmen diz çöktüren,
bu ülkenin milletvekillerini askerlerini dağa kaldıran,
bdpli vekillerle güpegündüz sarmaş dolaş konusan şakalaşan pkk yı bitirmek anlaşılıyorki akp yi çoktan aşmış.
Şehit sayısı 1200 gibi tarihi aşşağılık bi REKOR'a yaklaşmışken hükümet sadece:
devlet güçlüdüüüür
pkk eninde sonunda yenilecektiiir
Halkın azmiii kazanacaktııır gibi nidalarla yetinip,
teröristlerinde dağların 5 km 'ye kadar tünellerde gizlendiğide
herkes tarafından biliniyorken milyon dolarlar harcayıp güya dağları bombalamakta.
Yeter artık bu ülkeye feryat ettirdiğiniz beyaz eşya ve gıda dağıtmakla devlet olunmuyor!!
Bu Ülkeye maddi manevi zarar veren herkese binlerce kez LANET OLSUN!!!
Serinin dördüncüsü olan film.6 sı var 7 si 8 i Uludağ sözlük gururla sunar.
Başka yerine götürüpte Tövbe yaa ne işim varsa benim burda.
Biri kendi kendine konuşuyor biri hayal dünyasında yaşıyor şizofren manyaklar.Bedişin bacakları daha güzel tabi.
Amerikadan ithaldir Türk versiyonu masajdan önce sevişme isteyen sevgili ilgili örnek:
kız:aşkım boynuma masaj yaparmısın lütfeeen
3 saniye sonra
erkek: sevişelimmi?
kız:aşkım boynuma masaj yaparmısın lütfeeen
3 saniye sonra
erkek: sevişelimmi?
Gazmanın bir zamanlar dövdüğü ve yediği dayak çok zoruna gidince çalışıp bir 'man' olmaya karar veren bir halk kahramanı.
Edit:Uludağ sözlükte yazarmış la yeni gördüm.
edit:Kahramanın yazarla alakası yokmuş bunuda yeni öğrendim.
edit:Bu arada hoş gelmiş.Bi entrye 3 edit yazan kafamı..
Edit:Uludağ sözlükte yazarmış la yeni gördüm.
edit:Kahramanın yazarla alakası yokmuş bunuda yeni öğrendim.
edit:Bu arada hoş gelmiş.Bi entrye 3 edit yazan kafamı..
Yaşlanınca zorda gençken 7 den sonra 8 geliyodu hey gidi günler..
edit:Şaka lan gencim daha..
edit:Şaka lan gencim daha..