bugün
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi12
- meral akşener13
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek9
- amerikan film klişeleri12
- kuresele yavsayan gotler tam liste9
- öğretmen maaşları18
- magicovento12
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak14
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması23
- anın görüntüsü16
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz10
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- gideon reid morgan jj27
- herkesle iyi geçinmek13
- yazarların bira içme rekorları15
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi8
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi21
- kur koruma ne demek14
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması10
- kalp krizi8
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak10
- yalnguk oglu10
- sokak köpekleri9
- 25 yaşındaki kız 38 yaşındaki erkek ilişkisi15
- kız arkadaşı yüzünden kendini asan genç8
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması10
- özgür özel8
- lise mezuniyet törenleri10
- istanbul10
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu17
- su faturasının elektrik faturasını sollaması9
- sözlükten hatun kaldırmak19
- ali koç da bizim aziz yıldırım da bizim22
- gavsın 4 büyük meleğin özelliklerini taşıması13
- irem derici'nin erkek sevdası17
- akraba evliliği bir özgürlüktür19
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması16
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir14
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak16
- hiç yaşamadığın şeyi hatırlamak11
- ali koç12
- kadının kocasına ismi ile seslenmesi mekruhtur18
- ellerim bos gonlum hos9
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği14
- islam10
- bir insanın sizi sevmediğini nasıl anlarsınız12
- ctrlx ile adana sokaklarında gece vakti gezmek9
entry'ler (30)
Her zaman yaptığım şeydi insanları gözlemlemek, neler hissettiklerini anlamaya çalışmak, hikayelerini kurgulamak kafamda. Akşam saat 7 gibi çıktım sokağa ağır adımlarla pervasızca yürüyerek her zaman oturduğum banka oturdum. Hayat akıyordu önümden bense görünmezliğe bürünmüştüm bir bankın önünde. Her şeyin tam ortasında ya da hiçbir şeyin merkezinde...
Hayat akıyordu insanların üzerinden insanların adımlarından akıyordu hayat. Herkes farklı basıyordu zemine, farklı bir hikayeyle.
Benden bir iz aradım insanların yüzlerinde. Mendil satan çocuklar gördüm gözlerinin içi gülüyo ama buruk bi gülümsemeyle. Neden burda olmak zorundaydılar ki? Sonra başka bi çocuk geçti önümden elinde çikolatasıyla. Birinin elinde çikolata vardı diğerinin ellerinde mendiller... Neden farklı hayatlar vardı? Hayat neden herkese eşit davranmıyordu?
Sigarasını içen mavi montlu sarışın bi çocuğa takıldı gözlerim. Güzel gülümsüyordu. Sigarayı tutan elleri olabildiğince naifti. Ben insanların ellerine bakarım genelde. Eller çok şey anlatır. Bazılarının ise nasırlaşmış elleri, yorgun gözleri vardı.
Yaşamın içinde çırpınan insanları gözlemlemek, çabalarına, dertlerine ortak olmak, yüz çizgilerinden, mimiklerinden neler yaşadıklarını yahut ne düşündüklerini tahmin etmeye çalışmak. Kim bilir ne dertler ne mutluluklar taşıyolar zihinlerinde? Her yüzden, her sesten kendinize ait bişey bulabilirsiniz. Bulabilmeli de insan. Yolda koşarken bi anda karar değiştirip duran insanlar, dekoltesi olup elbisesini çekiştiren kadınlar, yalnızlığını telefonla uğraşarak kamufle etmeye çalışanlar ve zamana karşı mesafeli duran insanlar...
Sokaklar tiyatro sahnesi gibidir aslında. Her insan aynı hikayeyi yaşar ama farklı şekillerde
Hayat akıyordu insanların üzerinden insanların adımlarından akıyordu hayat. Herkes farklı basıyordu zemine, farklı bir hikayeyle.
Benden bir iz aradım insanların yüzlerinde. Mendil satan çocuklar gördüm gözlerinin içi gülüyo ama buruk bi gülümsemeyle. Neden burda olmak zorundaydılar ki? Sonra başka bi çocuk geçti önümden elinde çikolatasıyla. Birinin elinde çikolata vardı diğerinin ellerinde mendiller... Neden farklı hayatlar vardı? Hayat neden herkese eşit davranmıyordu?
Sigarasını içen mavi montlu sarışın bi çocuğa takıldı gözlerim. Güzel gülümsüyordu. Sigarayı tutan elleri olabildiğince naifti. Ben insanların ellerine bakarım genelde. Eller çok şey anlatır. Bazılarının ise nasırlaşmış elleri, yorgun gözleri vardı.
Yaşamın içinde çırpınan insanları gözlemlemek, çabalarına, dertlerine ortak olmak, yüz çizgilerinden, mimiklerinden neler yaşadıklarını yahut ne düşündüklerini tahmin etmeye çalışmak. Kim bilir ne dertler ne mutluluklar taşıyolar zihinlerinde? Her yüzden, her sesten kendinize ait bişey bulabilirsiniz. Bulabilmeli de insan. Yolda koşarken bi anda karar değiştirip duran insanlar, dekoltesi olup elbisesini çekiştiren kadınlar, yalnızlığını telefonla uğraşarak kamufle etmeye çalışanlar ve zamana karşı mesafeli duran insanlar...
Sokaklar tiyatro sahnesi gibidir aslında. Her insan aynı hikayeyi yaşar ama farklı şekillerde
ahmet mümtaz taylan çok güzel anlatmıştır.
https://youtu.be/crwRaQ5HdDw
“yalnızlık.. yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz. yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin, onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.yalnızlık aynı havayı soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir.. aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..”
(bkz: leyla ile mecnun)
https://youtu.be/crwRaQ5HdDw
“yalnızlık.. yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir. ısınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz. yalnızlık bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir. ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin, onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın.yalnızlık aynı havayı soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir.. aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın. aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar. yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık..”
(bkz: leyla ile mecnun)
ikisi de iyidir. Fakat Ata Demirer taklit ustasıdır. Cem Yılmaz ise her açıdan daha komiktir, espri yeteneği vardır. insan psikolojisini iyi tanıdığı için insanları güldürmeyi başarabilen bir komedyendir.
Coldplay - Hymn For The Weekend
https://youtu.be/YykjpeuMNEk
https://youtu.be/YykjpeuMNEk
Kadınlar da alabilir. Fakat erkeğin çiçek almasının sembolik anlamı; onun çok güzel olduğunu ve bir çiçek kadar narin, zarif göründüğünü ima etmektir bence. Hem kadınlar çiçekleri severler.
*Soğuk için
*Sık sık çişinizin gelmesine hazır olun
*Abi sarhoş olmadım ben geyiğine girmeyin
*Yanınızda mutlaka güvendiğiniz biri olsun. Öyle zorlayın sınırları. Bu kişi tecrübeli olsun ki sizi toplayabilsin.
*Ve en önemlisi gece saat 10 dan önce alın. Sonra açık tekel bayi bulmakta zorlanabilirsiniz.
*Sık sık çişinizin gelmesine hazır olun
*Abi sarhoş olmadım ben geyiğine girmeyin
*Yanınızda mutlaka güvendiğiniz biri olsun. Öyle zorlayın sınırları. Bu kişi tecrübeli olsun ki sizi toplayabilsin.
*Ve en önemlisi gece saat 10 dan önce alın. Sonra açık tekel bayi bulmakta zorlanabilirsiniz.
Örümcek korkusu ve birde pedyofobi yani oyuncak bebek korkusu.
Çevremdeki hiçkimse bilmez böyle bi korkum olduğunu. Kimliğim gizli olduğundan buraya yazma cesareti buldum sözlük. Küçüklüğümden beri çok korkarım oyuncak bebeklerden. Kız çocuğu olmama rağmen hep arabalarla, hayvanlarla falan oynayarak büyüdüm. Hiç bebeklerle oynadığımı hatırlamıyorum.
Pedyofobi; insan figürüne aşırı benzeyen şeylerin yarattığı bi korku. Benzerlikler çoğaldıkça ve detaylara inildikçe bir noktadan sonra sempati korkuya dönüşüyor. Yani kısaca oyuncakları gerçeğinden ayırt edememe korkusu.
Hiçbi zaman chucky ve anabellayı izleyemicek olmam gerçeği üzüyor biraz.
(bkz: pedyofobi)
https://goo.gl/images/2Mvdkr
https://goo.gl/images/U95G6h
https://goo.gl/images/KUSdoo
Çevremdeki hiçkimse bilmez böyle bi korkum olduğunu. Kimliğim gizli olduğundan buraya yazma cesareti buldum sözlük. Küçüklüğümden beri çok korkarım oyuncak bebeklerden. Kız çocuğu olmama rağmen hep arabalarla, hayvanlarla falan oynayarak büyüdüm. Hiç bebeklerle oynadığımı hatırlamıyorum.
Pedyofobi; insan figürüne aşırı benzeyen şeylerin yarattığı bi korku. Benzerlikler çoğaldıkça ve detaylara inildikçe bir noktadan sonra sempati korkuya dönüşüyor. Yani kısaca oyuncakları gerçeğinden ayırt edememe korkusu.
Hiçbi zaman chucky ve anabellayı izleyemicek olmam gerçeği üzüyor biraz.
(bkz: pedyofobi)
https://goo.gl/images/2Mvdkr
https://goo.gl/images/U95G6h
https://goo.gl/images/KUSdoo
-Duş Perdesi
-Market poşeti
-Patlak sokak lambası
-Kulpu kırık çaydanlık
-At hırsızı
Leyla ile Mecnunculara selam olsun.
-Market poşeti
-Patlak sokak lambası
-Kulpu kırık çaydanlık
-At hırsızı
Leyla ile Mecnunculara selam olsun.
Bir korku filmi klişesi
-Bugüne kadar oraya giden kimse geri dönmedi.
+Dayı oranın arka tarafında otoyol var ordan dönüyolar.
-Bugüne kadar oraya giden kimse geri dönmedi.
+Dayı oranın arka tarafında otoyol var ordan dönüyolar.
Yaş farkı az olması sebebiyle kuzenim Hesnadır.
Her zaman her koşulda yanımda olmasıyla,sınırsız eğlenebildiğim kişidir kendisi,kafa dengidir. Beraber kazandığımız güzel insanlar, şahit olunan ölümler vardır. ilk defa dinlenen şarkılara, paylaşmaya,kaçak yapılan planlara şahidim.
Her zaman her koşulda yanımda olmasıyla,sınırsız eğlenebildiğim kişidir kendisi,kafa dengidir. Beraber kazandığımız güzel insanlar, şahit olunan ölümler vardır. ilk defa dinlenen şarkılara, paylaşmaya,kaçak yapılan planlara şahidim.
Yıldız Tilbenin dansları gibi.
görsel
Yanlış bir önermedir.
Yanlış bir önermedir.
Dedemin cenazesinden kalan şeker ve ölmeden önce bana verdiği tesbihidir.
Birde geriye kalan tek şey kişisel hesaplar ve hatıralardır. Hatırlanabildiği kadar yaşanır o anlar.
Birde geriye kalan tek şey kişisel hesaplar ve hatıralardır. Hatırlanabildiği kadar yaşanır o anlar.
Aklıma takılan Ülkü Tamer şiiridir.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.