bugün
- en son ne yediniz10
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu17
- hayatı seviyorum eylemleri10
- doktorların hastalara sevgi göstermemesi22
- bir kadının en hüzünlü anı9
- true'nin iki kadın arasında kalması16
- 200 tl lik banknot17
- hobileriniz10
- yüz yıkama jeli kullanan erkek21
- geceye bir şarkı bırak13
- ak parti'nin gideceğini sanan enayi16
- namaz16
- 20 cm in üzerinde tam 4 saat zıplamak16
- anın görüntüsü11
- an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı28
- escortların tehlikeli olması18
- yaşı geldiği halde evlenmeyen insan8
- diana luna hekate8
- abdülkadir selvi21
- bulunduğunuz yerin hava durumu13
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri8
- güzel erkek isimleri10
- yapılan tatlının olmaması13
- türk sosyalizmi15
- true yi evlendiriyoruz13
- keçinin yediği ayet9
- hala akp ve mhp'yi savunan güruh10
- 21 kasım 2024 istanbul yağmuru10
- afad'ın başında tasavvufçu mahruki hapiste10
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin17
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi10
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur8
- yazarların çektiği çiçek fotoğrafları12
- bir kediye verilebilecek en güzel isim16
- kale3112 entry ni beğendi favladı14
- chatgpt ile yazarların görselleri11
- yenidoğan çetesi16
- 20 kasım 2024 nasuh mahruki'nin tutuklanması23
- derdini kimseye anlatamamak13
- yazarların ihtiyacı olan şeyler26
- sözlükteki ruh hastaları13
- seküler yaşamın faşist bakış açısı14
- gecenin şarkısı15
- esnaf enflasyon bahanesiyle vurgun yapıyor23
- manyak olmaya karar verdim8
- almanyadaki büyük küçükbaş hayvan sayısı bizden az29
- true'nun artık evlenmesi gerektiği9
- insan olmaya ceyrek kala17
- kuzeniyle evlenen insan13
- ay çok sıkıldım12
sevdiği entry'ler
- aşk.
- borç.
- hastalık.
- borç.
- hastalık.
Nereden nereye geldi güzel ülkem. Son 10-20 yılda kapanan mizah dergilerini düşünüyorum da. Gırgır, Penguen, Lombak, Lemanyak, Pişmiş Kelle, Deve, Deli, Caf Caf, Cici, Deli Dolu, Ekmek, Fermuar, Hacamat, Harakiri, Karakarga, Lama, Kemik, ve şimdi de Uykusuz.
Kapanan kağıt fabrikalarından sonra artan kağıt fiyatları ve neticesinde bir derginin 13 liraya çıktığı bir ülke. Kendi egosu altında ezilip iki büklüm olan bir iktidarın sanatçılarla birlikte mizahçılara da açtığı sayısız dava ve verilen akıl almaz maddi cezalar, sanata düşman gözüyle bakan ve kendilerine yakın, yandaş olmayan iktidarın hiçbir desteğini alamamaları. Bunları mizah dergilerinin kapanma nedenleri olarak sayabiliriz.
Ama bir de zamanın getirdiği gerçekler var.
Şöyle ki bizim öğrenciliğimizde okul kantinlerinde, öğrenci evlerinde, otobüslerde, dolmuşlarda gençlerin elinde mizah dergilerini sıklıkla görürdünüz. Şimdi ne görüyoruz. Cep telefonu. Varsa yoksa cep telefonu. Bu ilgisizlikten mizah dergileri de nasibini aldı. Çok sevdiğimiz ve methettiğimiz Z kuşağa gençlerimizin de bunda payı var ne yazık ki. Okumak, öğrenmek, araştırmak güzel ama bunların tümü avucunuza sığan bir elektronik cihazla sağlanamaz. Benden sonraki kuşağın kitap, gazete, dergi okurken sadece bu cep telefonlarını kullanacaklarını, o kağıt kokusuna , parmak uçlarının mürekkep yüzünden hiçbir zaman kararmasına, özellikle mizah dergilerini aynı anda birden çok kişinin okuyabilmesi için sayfalarının paylaşılıp değiş tokuş yapılmasının geldiği anlama, arkadaş ortamında bir karikatüre birden katıla katıla gülen arkadaşın anısına tamamen yabancı olacaklarını düşününce içim burkuluyor. Mizah dergilerinin yarattığı atmosferle oluşan birçok anıları olmayacak. Tuvalette girerken mizah dergisi aramayacaklar, masaya gelen sıcak tencereyi üstüne koyacakları bir dergi de olmayacak. Yazın dergiyi rulo yapıp sinek öldüremeyecekler ve anne babalar çocuklarına artık mizah dergisi okuyacağına dersini çalış demeyecek.
Ama işin daha da önemlisi çok büyük bir kültür de kayboluyor. Bu biraz da küresel bir sorun zaten. internet ve cep telefonları bu tip sanat dallarının tabutlarına en son çivileri çaktılar. Aksi halde iktidar değiştiğinde ortamın da değişeceğine bir inancım olurdu. Elbette yumuşayacaktır ama bundan 25 yıl öncesi gibi de asla olmayacaktır.
Genç kuşak hiçbir zaman ne kaybettiklerini anlayamayacak. Onların bilim kurgu ve gizemli konular çizen bir Galip Tekin'i hiç olmayacak, Komikaze bir anlam ifade etmeyecek, Yiğit Özgür, Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem'i olmayacak. Ben, En Kahraman Rıdvan, Avanak Avni, Muhlis Bey, Zalim Şevki, Arap Kadri, Eşek Herif , Utanmaz Adam okumuş bir kuşağın temsilcisiyim. Bu isimlerin bir şey ifade etmediği bir dolu kişi vardır aranızda. Ben sadece bizim yaşadığımız bazı hoş şeyleri sizlerin yaşayamayacağını düşününce üzülüyorum. Mesela Ebekulak bir anlam ifade etmiyor. Oysa bu zamanında Atilla Atalay'ın yazdığı çok güzel, çok anlamlı aynı zamanda çok romantik bir hikayedir. Atilla Atalay'ı da tanıyan kaç kişidir. Ama bugün Sebastian genelde "uşak" olarak algılanıyorsa ülkemde bunda Atilla Atalay'ın yarattığı Eray tiplemesinin uşağı Sebastian'ın rolü çok büyüktür.
Ah.. Ah.. Farkında olamayacak çok gencimiz olacak. Bir tarafınızın hep eksik olduğunu hissedeceksiniz ama hangi uzvunuzu kaybettiğinizi çoğu zaman bilemeyeceksiniz.
Kapanan kağıt fabrikalarından sonra artan kağıt fiyatları ve neticesinde bir derginin 13 liraya çıktığı bir ülke. Kendi egosu altında ezilip iki büklüm olan bir iktidarın sanatçılarla birlikte mizahçılara da açtığı sayısız dava ve verilen akıl almaz maddi cezalar, sanata düşman gözüyle bakan ve kendilerine yakın, yandaş olmayan iktidarın hiçbir desteğini alamamaları. Bunları mizah dergilerinin kapanma nedenleri olarak sayabiliriz.
Ama bir de zamanın getirdiği gerçekler var.
Şöyle ki bizim öğrenciliğimizde okul kantinlerinde, öğrenci evlerinde, otobüslerde, dolmuşlarda gençlerin elinde mizah dergilerini sıklıkla görürdünüz. Şimdi ne görüyoruz. Cep telefonu. Varsa yoksa cep telefonu. Bu ilgisizlikten mizah dergileri de nasibini aldı. Çok sevdiğimiz ve methettiğimiz Z kuşağa gençlerimizin de bunda payı var ne yazık ki. Okumak, öğrenmek, araştırmak güzel ama bunların tümü avucunuza sığan bir elektronik cihazla sağlanamaz. Benden sonraki kuşağın kitap, gazete, dergi okurken sadece bu cep telefonlarını kullanacaklarını, o kağıt kokusuna , parmak uçlarının mürekkep yüzünden hiçbir zaman kararmasına, özellikle mizah dergilerini aynı anda birden çok kişinin okuyabilmesi için sayfalarının paylaşılıp değiş tokuş yapılmasının geldiği anlama, arkadaş ortamında bir karikatüre birden katıla katıla gülen arkadaşın anısına tamamen yabancı olacaklarını düşününce içim burkuluyor. Mizah dergilerinin yarattığı atmosferle oluşan birçok anıları olmayacak. Tuvalette girerken mizah dergisi aramayacaklar, masaya gelen sıcak tencereyi üstüne koyacakları bir dergi de olmayacak. Yazın dergiyi rulo yapıp sinek öldüremeyecekler ve anne babalar çocuklarına artık mizah dergisi okuyacağına dersini çalış demeyecek.
Ama işin daha da önemlisi çok büyük bir kültür de kayboluyor. Bu biraz da küresel bir sorun zaten. internet ve cep telefonları bu tip sanat dallarının tabutlarına en son çivileri çaktılar. Aksi halde iktidar değiştiğinde ortamın da değişeceğine bir inancım olurdu. Elbette yumuşayacaktır ama bundan 25 yıl öncesi gibi de asla olmayacaktır.
Genç kuşak hiçbir zaman ne kaybettiklerini anlayamayacak. Onların bilim kurgu ve gizemli konular çizen bir Galip Tekin'i hiç olmayacak, Komikaze bir anlam ifade etmeyecek, Yiğit Özgür, Erdil Yaşaroğlu, Selçuk Erdem'i olmayacak. Ben, En Kahraman Rıdvan, Avanak Avni, Muhlis Bey, Zalim Şevki, Arap Kadri, Eşek Herif , Utanmaz Adam okumuş bir kuşağın temsilcisiyim. Bu isimlerin bir şey ifade etmediği bir dolu kişi vardır aranızda. Ben sadece bizim yaşadığımız bazı hoş şeyleri sizlerin yaşayamayacağını düşününce üzülüyorum. Mesela Ebekulak bir anlam ifade etmiyor. Oysa bu zamanında Atilla Atalay'ın yazdığı çok güzel, çok anlamlı aynı zamanda çok romantik bir hikayedir. Atilla Atalay'ı da tanıyan kaç kişidir. Ama bugün Sebastian genelde "uşak" olarak algılanıyorsa ülkemde bunda Atilla Atalay'ın yarattığı Eray tiplemesinin uşağı Sebastian'ın rolü çok büyüktür.
Ah.. Ah.. Farkında olamayacak çok gencimiz olacak. Bir tarafınızın hep eksik olduğunu hissedeceksiniz ama hangi uzvunuzu kaybettiğinizi çoğu zaman bilemeyeceksiniz.
anal seksin can yakmayan bir sey olup keyif verdigini soylemek cehaletten baska bir sey diildir. anal seksten zevk alan kadinlarin aldigi zevk giriste degil, cikistaki acidan kurtulma ve rahatlama aninin duygusudur. bu da acidan zevk alan psikolojilerle ayni temele dayanir.
tutucu biri degilimdir ancak anal seks dogal olmayan, cirkin ve asagilayici bir seydir. bu kabul edilmelidir, bundan keyif alana da karisilmamalidir. ancak standart olarak var olmasi dusunulen bir sey gibi yorumlanamaz. isteyen erkegi anlarim, hayiri cevap kabul etmeyip zorlayana da ayakkabimin topuguyla guzel bir empati kurdururum...
isterse denesin...
yasamadan ahkam kesen erkekleri anlamam mumkun degil. bir kere deneyin bakalim aciyor mu?
tutucu biri degilimdir ancak anal seks dogal olmayan, cirkin ve asagilayici bir seydir. bu kabul edilmelidir, bundan keyif alana da karisilmamalidir. ancak standart olarak var olmasi dusunulen bir sey gibi yorumlanamaz. isteyen erkegi anlarim, hayiri cevap kabul etmeyip zorlayana da ayakkabimin topuguyla guzel bir empati kurdururum...
isterse denesin...
yasamadan ahkam kesen erkekleri anlamam mumkun degil. bir kere deneyin bakalim aciyor mu?