karayavurmusbalina

Bu saate kadar uyumamışsam sence bir yerlerde mutlu bir gezegen olma ihtimalini mi düşünürüm aq. Dertsiz kalmışsınız saçmalıyorsunuz.

Ağlasam sesimi duyar mısınız, 
Mısralarımda; 
Dokunabilir misiniz, 
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, 
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum; 
Her şeyi söylemek mümkün; 
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; 
Anlatamıyorum.

anlatamıyorum/orhan veli kanık

Nazlan
Sitem et
Kırıl bana,
Beni geç vakit tek başıma suya yolla.

bahçede yüzünü öteye çevir,
Güle hayret ediyormuş gibi yap
Gülümseyerek konuş da başkalarıyla,
Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca.

Kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık
En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden,
Derinleşsin ben içerledikçe ruhundaki sakarlık.

Yamru bastım, iş değildi hake çakılmak bayırdan
Dağ sıra dağdı, hangi haşin belden yol veresi
Gece hep süzüldü yukarıdan lakayt kehkeşan.
Altımda, beni hep yutmaya çağladı nehir.

Yetişir hecelemen, sök beni bir kere
En zoruma gideni yap, hengame getir.
Çel beni, tökezlet, tuttur çitlere
Ahla istida edecek ahval değil
Kim, bana kıymazsan bilebilir?
Dünya dedikleri samut küp
Acılar tınladıkça bende,
Hep, seni seslendirir.

ismet Özel.

ailenin ölmesi, yanmaktır. vücudunuz yanar ve siz ölmezsiniz, yemek yiyemezsiniz. başınız hep ağrılıdır, gözleriniz hep yaş ve dudaklarınız hep kurudur. tanımadığınız bir bedene dönüşür vücudunuz ve ruhunuzu hiçbir müzik doyuramaz artık .
bazıları özgürlük olarak düşünsede bunu, ailenizi kaybetmek afedersiniz ama bok gibidir. ve o bok her zaman burnunuzun dibindedir.

bana acımayın, benim ailem hiç ölmedi.

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.

Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
içim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...

(bkz: ahmet hamdi tanpınar)
(bkz: ne içindeyim zamanın)

Bence kuyruk acısı.
insan eski eşine kızgınlıkla saydırır bunu da anlarım.

Ama topluma karşı bir iftira atmak; velev ki doğru neden onun namusuna gölge düşürecek, onu kıracak bir şeyi başka insanlara duyurur.

Geçmişteki güzel günlere saygısı olmalı insanın.
Hala çok sinirli ise de, yokmuş ölmüş gibi davranmalı.

Karantinada onuncu gün.
görsel

görsel

izleyen mallar var ki yapıyorlar.

gençler amerikalıların bir lafı vardır; we had a good run. işte tam bu noktada söylenecek sözdür. yavaştan insanlığın sonuna geliyoruz çünkü 2020 gerçekten çok anormal geçiyo, bi tepeden uzaylıların inmediği kaldı amına koyim. bu hayatın heycanı meycanı yok diyoduk ama bu kadar atraksiyon da fazla.

--spoiler--

"düşünmem gerek" diyerek açık kapı bıraktım.

--spoiler--

Bir ömür beklerler artık senin bunu başarabilmeni.

+Kızım yaşın kaç
-25 muge abla
+daha çocuksun be niye evlendin kızın hemen sni okula yazdırayım.

şaşırtmaz zaten yks birincileri ilk 100 filan hep sözlüklerden çıkar...

10 dk çok 3 saniye yeter.