bugün

neredeyse soluksuz okuduğum kitap. tarihi hurafelerden soyutlayıp, anlaşışır ifadeler ve belgelerle daha bir sevilir yapmıştır. serinin diğer iki kitabı da okunmuş ve başucu kitabı olarak kütüphanemdeki yerini almıştır.
efendim öncelikle emeğe saygı, evet üstad hakikaten yazmış ama aylarca gündemde olan hakkında konuşulan bir kitabın daha farklı olmasını beklerdim, zira birkaç ayrıntı dışında orta okulda gördüğümüz tarih bilgisi aktarılmış ayrıca konular çok parçalı her parantezde ayrı bi kitap okuyormuş havası veriyor. yine de ellerine sağlık hocamızın nitekim bizi anlatmış.
1. recep tayyip erdoğan.
her türk gencinin mutlaka okuması anlaması gereken tarihimizi en iyi şekilde anlatan tarihi roman.
damat ferit'e sövdürten okunası kitaptır.
okunması gereken muhteşem bir yapıt.
Bir milletin, yoksulluk ve sefaletten nasıl zafere ulaştığını anlatan muhteşem eser. yunanlıların yaptığı zulmü okurken sinirden kaşları çatmak fakat izmir'e girdiğimiz sayfa da duygulanmamak elde değildir.
şu çılgın türkler ile ilgili en doğru tespitlerden birini yine kuşkusuz sevgili ece (temelkuran) yapmış:

"Tabancasına tapan, kızlarına tecavüz eden, büyürken yapmamaları gereken tek şeyi bir gecede yapmaya zorlanan kadınlar tarafından doğurulduğu için rahme sevgisiz düşen, büyürken de dövüşmeyi değil öpüşmeyi ayıp diye belleyen, bütün bu açıklarını geceleri tabancasıyla oynayarak kapatmaya çalışan, kızları biri sevdiğinde de şaşkınlıktan gidip onları öldüren, sevmediği kadınlarla evlendikten sonra yaşayacakları bütün "pis" şeyleri şehir çıkışlarındaki otellerde yaşayan...
Böyle bir K'lı Türklük de var. Bu da içimizde yani. içimizdeki "Turca"lardan biri. Yüzleşmeyi sevmediğimiz, "iç bükey" aynalarımızda gördüğümüzde hemen diğer aynamıza geçtiğimiz..."
ece temelkuran isimli kişinin yanlışlıkla tanım yaptığı insanlardır.

--spoiler--
"tabancasına tapan, kızlarına tecavüz eden, büyürken yapmamaları gereken tek şeyi bir gecede yapmaya zorlanan kadınlar tarafından doğurulduğu için rahme sevgisiz düşen, büyürken de dövüşmeyi değil öpüşmeyi ayıp diye belleyen, bütün bu açıklarını geceleri tabancasıyla oynayarak kapatmaya çalışan, kızları biri sevdiğinde de şaşkınlıktan gidip onları öldüren, sevmediği kadınlarla evlendikten sonra yaşayacakları bütün "pis" şeyleri şehir çıkışlarındaki otellerde yaşayan...
böyle bir k'lı türklük de var. bu da içimizde yani. içimizdeki "turca"lardan biri. yüzleşmeyi sevmediğimiz, "iç bükey" aynalarımızda gördüğümüzde hemen diğer aynamıza geçtiğimiz...
--spoiler--

lan sen direkt kürtleri anlatmışsın. ne içiyosun ?
(bkz: şu çılgın kürtler)
herşey çok güzel anlatılmış, diriliş, şu çılgın türkler, cumhuriyet 1-2. üçlemesinin kurtuluş savaşı dönemi anlatılan kitap.
kurtuluş savaşı için para toplanıyor ve para verme sırası bir çocuğa geliyor. çocuk cebindeki bozuklukları çıkarıp masaya koyuyor. kitaptan aklımda kalan bir sahne. fakir halkın gönlü geniş çocuğu. depolardan kendi silahlarını işgalci ingilizlerden çalarak yapılmaya çalışılan zor şartlarda kazanılan bir savaşın hikayesi. turgut özakman'ın mutlaka okunması gereken kitabı.
Kurtuluş Dizi/Filminin 1. bölümünün adıdır.
Kitaptan bir bölüm.
--spoiler--
Cephe Kurmay Kurulunun gece toplantısı sürüyordu.ikinci Şube Müdürü Binbaşı Tahsin Alagöz toplanan bilgileri sunmuştu.Son olarak Afyon'dan alınan haberi verdi:
"izmir'den Afyon'a gelen Delibaş Mehmet ,çetesiyle birlikte dün Afyon'dan ayrılmış.Haberi yollayan arkadaşımız Konya'ya geçtiğini tahmin ediyor."
ismet Paşa hiç beklemedikleri bir şey yaptı, galiz bir asker küfrü savurdu, sonra da ," Bu it yine dini alet edip cahilleri azdırmaya çalışacaktır.." dedi.Valiye acele bilgi verin.Geri hizmetteki erlerden bir birlik kurup bu Yunan uşaklarını tepelesin."
"Başüstüne."
"Ben dindar bir aileden geliyorum.Dindar bir insanım.Dinimizin üzerinde çok düşünmüşümdür.Sizler de dindarsınız.Elbet siz de dinimiz üzerinde düşünmüşsünüzdür.Size ve kendime soruyorum:islamlık, isteyenin istediği yere çekebileceği , hainlik için de kullanılmaya elverişli, lastikli, her emele uydurulabilir bir din midir ?"
Yaşlı, genç subaylar itiraz ettiler :
"Hayır."
"Haklısınız.Ama genel duruma bir bakalım.Anadolu'daki birçok din bilgini, müftü, imam, hoca bizi destekliyor.Ama buna karşılık Osmanlı Şeyhülislamı vatanı savunanların öldürülmesinin din görevi olduğu hakkında fetva verebildi.istanbul'da pek çok din adamı , din bilgini var.Dinin siyasete alet eedilmesinin en pis örneği olan bu fetvaya hiçbiri karşı çıkmadı,hepsi susarak destek verdi.istiklal ordusuna ve idaresine karşı düzenlenen isyanların çoğunda din silahı kullanıldı ve etkili oldu.Bazı din dernekleri bildiriler yayımlayarak halkı istiklal idaresine karşı gelmeye çağırdılar.Birtakım din adamları isyanlarda başı çektiler.isyancılar kuvayı milliyecileri, subayları , askerleri, vatan savunmasını destekleyen yurtsever din bilginlerini, müftüleri din gereğidir diye öldürdüler, din gereğidir diye düşmana yardımcı oldular.Bazıları hala yardımcı oluyor.
...
Bu nasıl iş ?
Dinimiz düşmana hizmet etmeyi, hainliği, işbirlikçiliği, sefilliği, sürünmeyi, geri kalmayı, yenilmeyi, esir olmayı,şerefsizliği caiz gören bir din midir ? Hiçbir din caiz görmez.islamiyet hiç görmez.
Öyleyse bu yapılanlar, bu yaşadıklarımız ne ? Nedir bu utanç verici olayların sebebi ?
Bunun bir açıklaması olması gerekir.Medreselerde milli duygulardan , istiklal fikrinden , yurt sevgisinden yoksun yetiştirilmiş olmak mı , din eğitiminin yetersizliği mi, din eğitimi verenlerin cahilliği mi, din devleti olmanın yan etkisi mi, son yüz yıllık ezik Osmanlı ruhu mu, dine gömülüp hayatı izlememek mi, islamlığı hiç anlamamış olmak mı, dini ortaçağ kafasıyla yorumlamak mı, yoksa başka bir şey mi?
Ne?
Hangisi ?
Neden bütün Müslüman ülkeler geri, sefil , esir ?
Bunun sebebini saptamak ,dinin vatan ve millet aleyhine , çıkar için ,ticaret için , siyaset için, karanlık emeller ve yanlış amaçlar için kullanılmasını, sömürülmesini önlemek, bunun için gerekeni yapmak zorundayız.Çünkü biz dindar bir milletiz.Din bizde her zaman etkili olacaktır.Yoksa bu acı olayları sürekli yaşayacağımızdan korkarım."
--spoiler--
birinci baskıda 1,5 milyon basılan kitap. satılmak değil, dağıtılmak üzere basılmış kitap. büyük ihtimalle turgut özakman'ın da yazmadığı, hatta hiç okumadığı kitap.

subay veya astsubay tanıdığı olanlar anlar ne demek istediğimi.
cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabıdır.
terliğin ayraç olarak kullanıldığı da görülmüştür.
http://www.komikler.com/k...2:12933/Su_Cilgin_Turkler
yazın tatil için şehir dışına çıkarken mutlaka bu kitabı yanınıza alın. okumasanız bile bi gece çok sarhoş bir şekilde eve geldiğinizde o kafayla yatak açmak insan için bir işkence oluyo siz de bu kitabı başınızın altına yastık niyetine koyup yerde serin mermerde sabaha kadar mışıl mışıl uyuyorsunuz.

denendi %100 onaylı.
insanı kendinden geçiren mükemmel bir tarih kitabı. Bir türkün türklükle övünmesinin nedeni.
inkılap tarihi kitabından bir farkı olmayan şişirilmiş bir kitap. nasıl bu kadar çok sattı hayret.
bu tanımlamadaki çılgın kelimesini sözlük anlamının tamamen dışında değerlendirip okumak, okuduğunu anlamamaktan kaynaklanıyor olabilir.
polisin attığı gaz bombasını yakalayıp damacanaya koyup üzerini kapatıp imha etmek.

türklerde çare tükenmez.
ismi, içeriğinden çok çok önde olan kitap. yani kitapta yazılanlar kitabın ismini taşıyamıyor. çok satması isminden olmalı.

okuyalı epey oldu ama şu konu aklımdan çıkmaz: yunan ordusu ankara önlerine kadar gelir. yunanlar o gece baskın yapıp türk askerinin koruduğu tepeyi ele geçirse ankara yolu açılacaktır. ancak beklenen ve askerlik ilminin emrettiği o hamle gelmez.
özakman bunu kitapta "anlaşılamayan bir nedenle" gibi anlatır.

bu olay türk-yunan savaşının bir ingiliz oyunu olduğu savını güçlendiriyor. yani o gece yunan karargahına ingilizlerden bir emir gelmiş ve "dur yolcu" denilmiştir. "bu kadar eğlence yeter, hadin geri dönüyoruz." sonra meşhur denize dökme hikayesi. "tavşana kaç, tazıya tut." hesabı.
sonra da vay efendim ne zafer, ne büyük başarı. gerçek bir zafer olsaydı ordularımızın trakya'dan dalıp selanik'ten çıkması gerekirdi. hem de başkumandanın doğduğu kent misakı milliye dahil edilmiş olurdu.
denizin ortasına havalimanı yapacak kadar çılgındırlar.

https://www.facebook.com/...45&type=1&theater
şu çılgın türkler varken cumhuriyetin yıkılmayacağı gerçeğidir efenim!
Turgut özakma nın yakın türk tarihe ışık tuttuğu beşlemesidir.
Sırasıyla;
Şu çılgın türkler
diriliş, çanakkale 1915
cumhuriyet, türk mucizesi 1
Cumhuriyet, türk mucizesi 2
çılgın tükler, kıbrıs.

Okunması gereken yapıtlardır. Turgut özakmanın mevcut siyasi görüşünün kitapları yandaş bir havada yazdığını söyleseler da aldırmayın. Kaynakçasıyla asiklopedilerle kapışır. Uzun bir çalışma ürünüdür. Saygı duyulması gerekir hem yazara hem yazdıklarına.